7 kuruşluk hikâye

CUMA günü dolar kurundaki dikkat çekici 7 kuruşluk düşüş İstanbul’da piyasaların dilindeydi. Ne oldu sorusu soruldu doğal olarak. Böyle düşüş ya da çıkışlar geçmişte olmadı mı? Oldu; iner de çıkar da. Peki nedeni neydi düşüşün? Gelin konuşulan hikâyesini anlatalım.

Haberin Devamı

Geçen hafta bir uluslararası yatırım bankası Türkiye’ye finansal yatırım ilgisi olan büyük fonların yöneticilerine Ankara turu yaptırdı. Tur öylesine turistik değil; Merkez Bankası, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, kimi ekonomi danışmanları ve muhalefet partilerinin yöneticilerini içeren ziyaretler.

Yatırımcı ziyaretleri epeydir rutin aralıklarla yapılıyor. Ancak geziyi düzenleyen yatırım bankasının uzmanı perşembe günü kısa bir not yazıp hemen müşterilerine yolluyor. Notta uzunca zamandır TL’ye karşı dolar tutma taraftarı olduklarını, ancak bu gezi sonrasında kısa vadeli olarak TL varlıkların toparlanmasını beklediklerini, izleyen haftaya “taktik olarak” pozisyon azaltmayı tercih ettiklerini yazıyor. Merkez Bankası’nın daha şahin bir tona döndüğünü, gelecek toplantıda faiz artırma şansının belirgin biçimde arttığı not düşülüyor. Ayrıca, bu hafta kastedilerek; büyük olasılıkla enflasyona dönük bir ekonomik paketin ilan edilmesini beklediklerini ilave ettikten sonra, son birkaç günde Merkez Bankası ve hükümet yetkilileri arasında, finansal istikrarı sağlama konusunda eşgüdümlü toplantılar yapıldığı da not düşülmüş.

Haberin Devamı

DAR TOPLANTILAR SORUNLU

Konuştuğum uzmanlar bu not sonrasında kurda 7 kuruşluk bir düşüş olduğuna işaret etti. Kimi bunu, “birkaç yatırımcının önceden öğrendiği bilgiyle” dar piyasada manipülasyon olarak tanımlıyor. Bir bakanın “gelecek hafta dövizi düşürecek adımlar atacağız” bilgisini verdiği iddiası da var.

Ancak bir başka kaynağım da Ankara’da Merkez Bankası’nın ya da bakanların, yatırımcılarla yapılan toplantılarda böyle bir açıklama ya da imada bulunmadıklarını, yazılan içeriğin “notu yazanın edindiği izlenim” olduğunu aktarıyor. Ancak “suya atılan taş” örneği halkalar sonradan büyümüş.

Örneğin bir ticari bankanın analisti de cuma yazdığı raporda “somut bir haber ya da gelişme olmadan” mali piyasaların pozitif yönde hareketine neden olan yatırım bankasının uzmanının yazdığı ziyaret notuna atıfta bulunmuş. Hatta bunun sığ piyasada etki yarattığı, somut bir gelişmeye dayanmadığını da not düşerek, “TCMB’nin faiz artırımına gitme ihtimalini şu an kuvvetli bulmazken önümüzdeki hafta yapılacak olan açıklamanın da teşvik paketi olduğunu” eklemiş. Bu paketin de büyümeyi destekleme amacı olduğunu hatırlatarak.

Haberin Devamı

Oldukça gerçekçi bu yorum sonrasında ne olduysa bu raporları rutin biçimde müşterilerine yollayan banka apar-topar bu yorum için “somut hiçbir bilgiye dayanmayan ve gerçekliği olmayan ifadenin yanlış anlamaya yol açma ihtimali” denilerek “bu bizim bankanın görüşü değildir” minvalinde bir “düzeltme” yollamış. Söylentilere bakılırsa “Düzeltmeyi, Merkez Bankası üst yönetimi bankayı arayarak istemiş”.

RAPORA SOPA

Kaynaklarım, Merkez Bankası’ndaki sunumda böyle bir “fısıldama” olmadığını anlatıyor. Muhtemelen geçmiştekinden ders alınmış, dikkatli bir iletişim kurulmuş. Hal böyleyken, sunum yaptıkları yatırım bankası ziyaret notunu bırakıp ticari banka analistinin durumu olduğu gibi anlatan ve “faiz arttırma ihtimalini görmüyorum” diyen raporunu bankayı arayarak neden düzelttirmişler? Anlaşılır gibi değil. Önce mikro gruplara para politikası iletişimi tercihinden vazgeçmeyi düşünseler daha iyi olurdu.

Haberin Devamı

Perşembe ve cuma günü bunlar olduktan sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu açıklamaları yankı buldu: “Bir defa faizi aşağı indirmek suretiyle enflasyondan da kurtulacağız. Enflasyonun anası da babası da faizdir. Bunun aksini yapmaya kalkanlar karşısında beni bulur. Ekonomide her kötülüğün anası faizdir”.

Öyle görünüyor ki; yatırımcı toplantısı sonrasındaki “Merkez Bankası faiz arttıracak izlenimi” siyasi kulislere kadar uzanmış. Nihayetinde de bu sert açıklama ile Ankara’da olası bir faiz artırımı bir tarafa, sinyalinin dahi siyasi tepki ile karşılaşacağı vurgulanmış oldu. Kabine içine de mesajla; “Partide kendi ayağımıza kurşun sıkanlar var” denilerek.

Yazarın Tüm Yazıları