Mühürlenmiş zamanlar

Ne kadar planlarsanız planlayın, bazı şeyler istediğiniz gibi olmuyor. Çoğunlukla “Zamanı gelince olur” kuralı işliyor.

Haberin Devamı

Mühürlenmiş zamanlarEserlerini gerçekten çok ilginç bulduğum, özellikle kullandığı renkleri sevdiğim Nurettin Akkaya, yıllardan beri bu köşede yer vermek istediğim bir ressam. Ama nedense bir türlü olmadı. Neyse ki, bu yıl imdadıma Nurettin Akkaya’nın Galeri Soyut’ta 25 Ocak’ta açılacak “Mühürlenmiş Zamanlar” diye tanımladığı sergisi yetişti. Geçen yılın sonuna doğru Galeri Soyut’un sahibi Mehmet Subaşı ile sohbet ederken, Akkaya’nın Ocak’ta sergi açacağını öğrenince köşe için bir anlamda erken rezervasyon yaptırdım. Sağolsun Subaşı, çoğaldıkça yalnızlaşan insanın ruh durumlarını eserlerine yansıtmaya çalışan Akkaya’nın sergisiyle ilgili aynı zamanda ressam da olan sanat eğitimcisi Mehmet Kaya’nın hazırladığı manifestoyu gönderdi. Akkaya’nın sergisiyle ilgili hazırlanmış manifestoyu, sanatçıyı ve sanatını daha yakından tanıyabilmek amacıyla özetliyorum:
“Nurettin Akkaya erken gelişmiş bir soyutlamacı olarak, tuvale adanmış bir yaşamın engin tecrübelerini, bir çırpıda sürülmüş temiz renkleri ve anlık heyecanları yansıtmadaki hünerini zarif pentür üslubuyla ortaya koyuyor. Figürlerin duygularını okuyor, onlarla konuşuyor, renklerin ve biçimlerin ruhuna girerek tuval yüzeyini boyamak onun için dünyanın en keyifli anı oluyor. Resimlerinde biçimden öze indikçe resim içinde resim hissi uyandıran ve insan yaratılışının ilksel kaosundaki kekemeliklerin aşılmasında önemli bir sıçrama olan gürültünün müziğe, dansın şiire, resmin yazıya ve insanın ikonaya dönüşen hikayesine tanık oluyoruz adeta. Nurettin, tuvalini çok sesli müziğini sunmaya hazırlanan bir kompozitör kaygısıyla orkestra salonu gibi düzenliyor, sahneye koristlerini ve çalgıcılarını titizlikle yerleştiriyor, hareketli figürleri ve renk partisyonları arasında bıkmadan usanmadan virtüözünü arıyor, çalgının gücünün yetmediği yerlerde paletinin harcına kendisini katarak ‘Enuma Eliş’ okuyan bir Sümer rahibi gibi huşu içinde iç çekişlerini yansıtıyor. Nurettin o imgeyi öyle derinden okuyor ki, kimi zaman alaycı ve trans halinde deforme edilen figürlerin tuhaf bir gariplik duygusu uyandıran halleri bizleri geçmişin silinen izlerine ve ‘Mühürlenmiş zamanlara’ doğru sürüklüyor. Onun resimlerinde sessizliğe mahkum edilmiş bir insanın çığlığını içine alıp canlı tutmaya çalışan işaretler var. Öyle bir işaret ki, tuvalden tuvale kendini aşıyor ve örtüyor. Görmeyi kışkırtıyor, göreni şaşırtıyor. Orada eski ben, yeni biz oluyor ve koroya katılıyor. Koronun yankısı her bir figürde devam ediyor, böylece insanı kendi ruhuna geri dönmeye, kendi içiyle hesaplaşmaya çağırıyor.(...) Nurettin’in çalgıcıları ne kıyameti haber veren İsrafil gibi korku salıyor, ne de ‘Erdemli bir flütçünün sofrasında dansözlere yer yoktur’ diyen Platon’un mağarasındakiler gibi itaatkar. Çarpık kolları ve bacaklarıyla gülünç sıçrayışlar yapan kara büyülü dansözler, dünyevi zevkleri mahkum eden Atina Okulundan da kovulmuşlar sanki. Çünkü tarih boyunca eğlenmeyi, gülmeyi suç gibi gören yobazlığa karşı, Nedim’in ‘dünyadan kâm alan’ ateş ağızlı rakkaseleri de, Şaman rahiplerinin tütsülerine eşlik eden baksılar da, Sulukule’nin zurnaya üfleyenleri de ‘müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanıyor’ aforizmasıyla, fetvalarla kuşatılmış sisteme meydan okudular adeta.”
Akkaya ile birlikte Ercan Ayçiçek ve Hatice Berrak Çiçe’nin de resim, Serkan Suphi Ertuğrul’un da heykel sergisinin aynı zamanda Galeri Soyut’un diğer salonlarında açılacağını duyurarak bitirelim yazıyı.

Haberin Devamı

GÖRÜLMESİ GEREKEN SERGİLER

Haberin Devamı

Ankara sanatseverlere özellikle dört sergiyi tavsiye edeceğim. Güler Sanat’ta (Ümitköy) açılan ve 15 Mart’a kadar sürecek Ahmet Güneştekin; Nurol Sanat’ta (Güvenevler-Kavaklıdere) 12 Şubat’a kadar sürecek Abidin Elderoğlu; 7 Şubat’ta “Evliyagil Dolapdere”nin açılışıyla artık İstanbul sanat dünyasına da güçlü giriş yapmayı hedefleyen Müze Evliyagil’de (İncek) “Düşünme ikonları: İmgeler ve metinler” adı altında ustalardan karma ve Keskinok Sanat Vakfı’nda da (Cinnah Caddesi) 26 Ocak’ta açılacak Kayıhan Keskinok sergilerini kaçırmamanızı öneririm. Diğer bazı sergiler de şunlar:
Zeki Serbest-25 Ocak’ta açılacak (BRHD/Yıldız), Aykut Öz/24 Ocak’ta açılacak (CerModern/Sıhhiye), Ali Düzgün-1 Şubat’a kadar (İsmail Altınok Sanat Merkezi/Kolej), Mehmet Yücel-2 Şubat’a kadar (Ata Sanat/Ulus), Bahattin Odabaşı-26 Ocak’ta açılacak-(BoHo Art/Kale), Sadık Demirsoy-Şenol Sak-7 Şubat’a kadar (Emin Antik/Kale), Davut Kanmaz-25 Ocak’ta açılacak (Galeri Akdeniz/Yıldız), Vedat Hazneci-7 Şubat’a kadar (Valör Sanat/Yıldız).

Yazarın Tüm Yazıları