Uğur Cebeci

Gözler 6’ncı nesilde

28 Şubat 2024
Kaan 5’inci nesil bir savaş uçağı. İlk uçuşunu yaptı. Bu uçuşta 2600 metreye kadar çıktı. F-16 motorlarının kullanıldığı uçağın uçuş kabiliyeti aslında 5’inci neslin üzerinde bir yerlerde. Ama önünde daha uzun bir yol var. Seri üretime kadar yıllar geçecek. Büyük yeteneklere sahip TUSAŞ mühendisleri bu arada bu uçağı 6’ıncı nesle de yükseltebilirler. Çin, Rusya, Japonya ve hazırlık içindeki Avrupa’nın yeni nesil savaş uçaklarının asla gerisinde kalmayacak. Hatta Amerika’nın bize vermediği F-35’i hızla sollayacak. O gün, havacılık gözüyle bakılırsa çok da uzak değil.

MİLLİ Muharip uçağı Kaan’ın yerden kesilişini dikkatle izledim. Tırmanışı, düz uçuşa geçişi ve geri dönüp inişi... Hepsi heyecan vericiydi. Sanki yıllardır uçuyormuş gibi rahat bir görüntü sergiledi. Kumanda eden test pilotu Barbaros Demirtaş’tı, onun da notları kabarıktı. Kim bilir ne işaretler almıştı. Ama zaten bu uçuşlar bunun için yapılıyordu. Bilmediğimiz ve hiç zaman bilemeyeceğimiz ne özellikler gökyüzündeki ilk buluşmada kendilerini kanıtlamışlardı.

Görünen Kaan, 5’inci nesil bir savaş uçağı. Onu daha şimdiden 5.5 nesle yükselten özellikleri belki zamanla ortaya çıkacak. Radar izini düşüren özel boyası ve tasarımıyla odak noktası olan KAAN, gövde içi istasyonları ve içerdiği yüksek teknolojiyle 5’inci nesil arasında yer aldı. Yerli üretim AESA radarı bulunan KAAN art yanıcı kullanmadan süper sonik hızlara çıkabiliyor. Süper seyir özelliğine sahip olan KAAN süper itki sistemi, kaska monteli nişangah, sentetik açıklıklı radar sistemi (SAR), kızılötesi arama ve takip sensörü, elektro-optik hedefleme sistemi gibi son teknoloji sistemlere sahip.

Bu çok yüksek manevra kabiliyetine sahip uçak MMU Kaan, topu topu 13 dakika havada kaldı. Ama bu küçümsenecek bir süre değil. Emekleyen bir çocuğun ilk ayağa kalkışı gibi bir şey. Dengede durdu, verilen talimatları yerine getirdi ve çok düzgün bir inişle piste geldi. Oynaşıp duran yatay stabilezer ise onun yeteneklerinin desteği içinde yer alıyordu.

KAAN’A GİDEN YOL

Eski adıyla TAI işe önce off-set anlaşmalarından gelen uçak parçaları üreterek başladı. İlk zamanlar küçümsenen bu işte, önce Boeing ve Airbus için ürettiği parçalarda kusursuzluğa ulaştı. Sonra iş montaj yapmaya taşındı. Hatta bunu küçümseyenler yine çok oldu. Ama sonra bu montaj işi doruğa çıktı. 278 adet F-16’ının montajı yapıldı. Üç adet mükemmel, 29 adet sıfır hata sonucuna ulaşıldı. Ayrıca Mısır Hava Kuvvetleri için de 46 F-16 uçağının montajı yapıldı. İspanyol Casa imalatı CN235 nakliye uçaklarının da montajı yapıldı, hatta neredeyse imalatına geçildi. Ve sonra TUSAŞ adını alan kuruluş, diğer savunma sanayi şirketleriyle ortak çalışmalar yaptı. Hızla Hürkuş, Hürjet gibi neredeyse çoğu milli parçalardan oluşan uçaklar, helikopter, Anka gibi insansız hava araçlarını peş peşe üretmeye başladı. Kaan’ın motoru da yakında yerli olacak. Pilotun zor durumda kullanacağı fırlatma koltuğu da belki Türkiye’de yapılacak. Kabına sığmayan TUSAŞ’ın diğer tarafında Bayraktar grubu yaptığı insansız hava araçlarının silahlı-silahsız olanları ile bir dünya markası haline geldi bile.

Bayraktar savunma sanayimizin bir başka projesini göğüsledi. Kızılelma adı verilen insansız savaş uçağı şu anda dünya silah sanayiinin dikkatle izlediği bir platform. Hatta bu sanayinin çok uluslu casusları şimdi buralarda, yani bizim ülkemizde büyük ihtimal cirit atıyorlardır. Zaman zaman yakayı ele veriyorlar. TB-3, Akıncı C, Kızılelma yerinde duramayan büyük projelerden hayata geçiyorlar.

BİNLERCE MÜHENDİS ÇALIŞIYOR

Yazının Devamını Oku

Kabinde ağırlık sınırı hayat kurtarır

21 Şubat 2024
Uçakların kalkış ağırlığı çok önemlidir. Doğru ağırlığın belirlenmesi iniş ve kalkışı da rahatlatır. Pilotların işini kolaylaştırır. Yoksa öyle kabine birkaç parça ve ağır çantalarla girmek sistemi zora sokar. Hatta uçaklarda yerinden memnun olmayıp yer değiştirmek isteyen yolcular için bile önceden belirli sayılar vardır. Uçağın ağırlık merkezi uçuşun da dengesidir.

Son günlerde çeşitli tartışmalar yaşanıyor. Öncelikle Fin Hava Yolları, uçaklarının gerçek doğru kalkış ağırlığını belirleyebilmek için yolcuları tartmaya başladı. Elbette kabine alınan el bagajları da ayrıca tartılıyor. Böylece uçağın kalkış öncesi gerçek ağırlığı tam olarak belirleniyor. Ciddi eleştiriler alınmaya başlandı. Uçak ne kadar ağırsa o kadar fazla yakıt harcanacağı, kalkış ve frenleme konusundaki önemi es geçilemeyecek bir sorundur. Havayolları tasarruf tedbirlerinin önceliklerine, el bagajı ağırlıklarını da zorunlu olarak koyuyorlar.

Bu konuda öncü bir uygulama da Pegasus Havayolları’ndan geldi. Cesur bir adım atıldı ve kabine alınacak el bagajları 3 kilo ile sınırlandırıldı. Elbette bu tür kararlardan yolcu çok da memnun olmuyor. Hatta check-in desklerinde tartışmalar da oluyor. Bazı yolcular el bagajlarını check-in öncesi bir yere bırakıp sonra işlemleri bittikten sonra gidip alıyorlar.

FAZLA AĞIRLIK ÇOK TEHLİKELİ

-Yer hizmetleri şirketleri tarafından belirlenen uçağın yolcu, kargo ve muhtemel el bagajlarının ağırlığı toplam olarak pilota veriliyor. Pilotlar ise ihtimalleri hesaplayıp genellikle bunun üzerine 1 ton ya da daha fazla ağırlık koyarak uçağın bilgisayarına giriyorlar. Çünkü kendilerine ulaşan uçağın toplam ağırlığı hiçbir zaman tam olarak gerçeği yansıtmıyor. Bu ağırlıklara göre uçağın kalkış sürati ya da iniş mesafesi hesap ediliyor.

-Hesap edilenden çok daha fazla ağırlıkla kalkan uçakların çoğu kuyruklarını vuruyor ya da inişte durmakta zorlanıyor, hatta bazıları pist dışına bile kaçıyor.

-Sonuçta pilota verilen ağırlık üzerinden kalkış sürati ortaya çıkıyor ya da inişteki duruş mesafesi bir bilgi sunuyor. Ama bunlar olmadığında yolcular ve uçaklar ciddi tehlikelerle karşılaşıyorlar. Bu yüzden pilotlar bu ağırlık meselesine çok önem verirler.

Yazının Devamını Oku

Gözünüz bavulunuzda olsun

14 Şubat 2024
Son yıllarda uçaktan indirilip bagaj konveyörlerine gelen bavulların bir kısmının hiç bulunmadığı gerçeği, ciddi bir olay. Bavul hırsızları sizin iyi cins bavulunuzu alıp kendilerininmiş gibi çıkıp gidiyorlar. Siz dönüp duran sistemden bavulunuzu beklerken onlar çoktan havalimanından ayrılıyorlar. Bu yüzden konveyör döndüğünde gözünüz bavullarınızın üstünde olsun.

DÜNYANIN dört bir yanındaki havalimanlarında bavul hırsızı uçak yolcularının sayısı hızla artıyor. Geçtiğimiz yıl
yüzde 1’in altında olan bu tür hırsızlık vakaları, bu yıl yükselişte. Kendine ait olmayan bavulları alıp gidenlerin çoğunun bunu bilinçli yaptığı ortaya çıktı.

- Kamera kayıtları incelenerek izleri tespit edilip adresleri bulunan bavul hırsızı yolcuların çoğu bunu yanlışlıkla yaptıklarını iddia ediyorlar. Çoğu da suçsuz bulunuyor. Bu işi alışkanlık halie getiren bavul hırsızı uçak yolcuları özellikle pahalı marka bavulları tercih ediyor. Genellikle konveyörlerin ilk bavul atış noktalarına yakın duranlar gözlerine kestirdikleri bavulu kendilerininmiş gibi kararlı bir hareketle alıp salondan dışarı çıkıyorlar.

- Bagajların alındığı salonlardan çıkışta bir eşleştirme ve kontrol sistemi olmadığı için her yıl bu tür hırsızlıklar giderek artıyor. Bunu yanlışlıkla yapanların çoğu ya bavulu geri getiriyor ya da bildirimde bulunuyor. Böyle durumlarda değişim için taşıyıcı havayolu şirketleri de yardımcı oluyor.

- Giderek yaygınlaşan bu durum için öncelikle çok pahalı marka bavulları tercih etmemek gerekiyor. En iyi önlemler ise bavulların içine konulan sinyal veren küçük sistemler. Bu sistemler sayesinde bavulunuzun geldiğini izleyebiliyorsunuz ve hemen kimse almadan konveyörden indirebiliyorsunuz. Havayolu şirketlerinin RFID uygulamaları da çok faydalı oluyor. Ayrıca bavulunuzun içine Air Tag türü sinyal veren değişik markalardaki ürünlerden koyunuz. Bu sayede bavulunuzun cep telefonunuzdan takibi çok kolay olur.

- Bir önemli nokta da konveyörler dönmeye başladığında çok dikkatli bir şekilde bavulu izlemek. Bunun için konveyör başları ne kadar kalabalık olursa olsun, bavulun aşağıdan gelip sisteme ilk düştüğü noktayı sürekli gözlemek gerekiyor. Bavulları beklerken oradan ayrılıp özellikle Duty Free mağazalarına gidildiği zamanlar bavul hırsızlarına fırsat yaratıyor.

AMAN DİKKAT

Yazının Devamını Oku

THY ile Singapur Melbourne 1443 dolar

7 Şubat 2024
THY, Avustralya’da Melbourne uçuşlarına başlıyor. Bu ülkede ayrıca Sydney ve Perth kentleri için de izin alındı. Asıl büyük gelişme ise THY’nin bu hatta 5. trafik hakkı almış olması. İstanbul’dan uçuş Singapur’dan aktarma ile yapılacak. Burada 1.5 saat beklenecek. Singapur’dan Melbourne’e gitmek isteyenler de bu uçağa binebilecek. Uçuşlar haftada üç gün. İstanbul-Changi arası yolculuk10.5 saat, Changi-Melbourn arası ise 7.5 saat sürüyor.

Türk Hava Yolları 1 Mart Cuma günü İstanbul’dan Avusturalya’nın Melbourne kentine uçuşlara başlayacak. Şirket Avusturalya’da Melbourne dışında Sydney ve Perth için de uçuş izni aldı.

Bu uçuştaki en önemli gelişme ise 5. trafik hakkı. Yani İstanbul’dan Singapur’a giden uçak Changi Havalimanı’na inecek ve burada yakıt ikmali, ekip değişikliği için bir buçuk saat bekleyecek. İşte 5’inci trafik hakkı sayesinde Singapur’dan Melbourne’e gitmek isteyenler de bu uçağa binebilecekler. Tek yön gidiş 1943 Singapur Doları. (Yaklaşık 1443 USD). Melbourne’den THY ile Singapur uçuşu ise 1819 Avusturalya Doları (yaklaşık 1200 USD).

- Haftada üç gün (pazartesi-çarşamba-cuma) gerçekleştirilecek uçuşlar için İstanbul Havalimanı’ndan Boeing 787-9 tipi uçak saat 17.30’da kalkacak. Bu uçak 10 saat 30 dakikada Singapur-Changi Havalimanı’na (SIN) inecek. Bir buçuk saatlik beklemeden sonra (yolcular uçakta kalacak) yeni gelen yolcularla birlikte uçak Malbourne  (MEL) için havalanacak. Yaklaşık 7 saat 30 dakika sonra Melbourne Uluslararası Havalimanı’na inecek.  Uçak indiğinde kalkışı üzerinden bir gün dönmüş olacak. Uçağın Melbourne local saati ile inişi 20.40 olarak veriliyor. Bu uçuş toplam 17 saat 40 dakika sürecek. Elbette havalimanlarına gidiş, beklemeler falan dahil  edildiğinde yolculuğun toplam süresi 24 saati bile geçecek. İstanbul-Melbourne uçuşu için promosyon bilet fiyatı 1199 dolar. Dönüş uçuşu için ise fiyat 1499 dolar olarak ilan edildi.

- Şirketin sipariş verdiği ultra uzun menzilli A350-1000 uçaklarının gelmesinden sonra seferlerin direkt yapılması gündeme alınacak. Bu arada THY’nin Boeing’den B777X uçağı alması halinde bu seferler, bu uçaklarla da direkt olarak gerçekleştirilebilecek.

İZİNLER KOLAY ALINDI

- Avusturalya ile var olan iyi ilişkiler sayesinde uçuş izinleri kısa sürede gerçekleşti. Şirketin Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat ve Satış-Pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur Avusturalya’da yaptıkları toplantılardan sonra 21 frekansa kadar uçuş iznini gerçekleştirdiler.  Hatta ihtiyaç olması halinde bu uçuş sayıları artabilecek. En önemlisi Singapur’dan yolcu alınmasını ya da Melbourne’den Singapur için yolcu alınması kabul ettirildi. Yeni 5. Trafik hattı da gerçekleşti.

- Uçuşlara önce Avusturalya’nın en canlı kentlerinden Melbourne ile başlanacak. Sydney uçuşları daha sonra planlamaya alınacak. Uçuş izinleri içinde olan kıtanın diğer ucundaki Perth şehrine uçuşları şimdilik düşünülmüyor. Bu kente yapılacak uçuşlarda en yakın yedek havalimanının 3 saat uzakta olması planlamalar için şimdilik uygun bulunmuyor. Ülkenin önemli kentlerinden Brisbane’a uçuş ise şimdilik gündemde yok.

Yazının Devamını Oku

Bu uçak bu hale nasıl geldi

31 Ocak 2024
Japonya’daki A350 kazasından sonra çıkan yangın güçlükle söndürüldü ve uçaklarda yoğun kullanılmaya başlayan kompozit malzemenin güvenilirliği tartışmaya başlandı. Tamam, bütün yolcular kurtarılmıştı ama yangın sonrası uçaktan kalanlar neredeyse süpürge ile toplanacak kadar da azdı. Güçlü kompozit malzeme nasıl oluyor da kömür tozu haline geliyordu? Kompozit uçaklar ne kadar güvenli? Bu soru, cevabını uzun süre arayacak.

TOKYO Haneda Havalimanı’nda Japon havayollarına ait A350 uçağı, beklemede 1 numara sözünü kalkış izni anlayıp piste giren bir sahil güvenlik uçağı ile çarpıştı. Gece meydana gelen bu kazada piste çıkışa onay veren taksi yolu sonundaki ışıklar da arızalıydı ama bunun için notam yayınlanmıştı. Burnu biraz havada iniş yapma özelliğindeki A350 uçağında pilotlar karanlıkta çıplak gözle pistte önlerini tam göremiyorlardı. Ayrıca ana iniş takımları piste konduktan sonra ön iniş takımı diğer uçaklardaki gibi birden yere oturmuyordu. Bu uçaklarda ön iniş takımını hızlı vurmalara karşı korumak için ön iniş takımının piste oturması pilot insiyatifi dışında otomatik bir sistemle ağır ağır yapılıyordu. Bu da 6-7 saniye sürüyordu. İşte bu sürede ön görüş hala çok düşüktü. O arada kaza meydana geldi.

Kazadaki soruların sayısı çok fazla değil. Ama henüz cevaplarla tam örtüşmese de aradaki boşluklar kısa sürede dolacak.

Gelelim A350 uçağının yangın sonrası durumuna. Sahil Güvenlik uçağı pistte A350’nin bir motorunun altına girince bir alev topu oluştu. Büyük başarı ile yolcular tümüyle tahliye edildi. Ama hiç beklenmeyen şeyler de oldu...

KAZA SONRASI NELER YAŞANDI?

1- Uçağın boyası çok hızlı yandı.

2- Kompozit gövde (bir tür plastik de deniyor) yangına biraz dirense de sonrasında neredeyse kül haline geldi.

3- 6 saatten fazla yanan JAL A350 uçağı yangında yok olacak şekilde çoğunluğu kompozitten üretilen ilk ticari uçak olarak havacılık tarihine geçti. Ve bu tür uçak yangınlarını söndürmenin güçlüğü ortaya çıktı.

Yazının Devamını Oku

İki tahliye tarihe geçti

17 Ocak 2024
Dünya iki uçak kazasında yaşanan iki müthiş tahliyeye şahitlik etti. İki önemli kazada da can kaybı olmadı. Yolcuların hayatta kalmasını uçaktaki ekipler sağladı. Pilotların başarılı yönetimleri ve kabin ekiplerinin paniksiz organize olmaları, yolcuların talimatlara tam uyumu hayata tutunmalarını sağladı. İki olayda da özellikle kabin ekiplerinin çok ciddi eğitim aldıkları, yaşları ile tecrübelerinin önemi ortaya çıktı. Elbette kelimenin tam anlamıyla söz dinleyen, kurallara uyan, birbirlerini itip kakmayan ‘çantamı alacağım’ diye tutturmayan yolcular tahliyeyi kolaylaştırdı.

Dünya havacılık tarihinde birçok uçak kazasında başarılı tahliyeler yaşandı. Ama çoğunda can kayıpları da oldu. Bu tahliyeler özel olarak incelenmeli. Çünkü neredeyse kusursuz iki tahliye de havacılık tarihine geçti. Bunun nedenleri var.

ÖNE çıkan iki ana neden var. Birincisi iyi eğitimli kabin ekipleri, ikincisi de bütün talimatlara uyan paniksiz yolcular. Elbette pilotların kabini zamanında uyarıp yönlendirmesi de tahliyelerde bir bütün halinde çalışmanın başarısıydı.

KABİN ekiplerinin eğitimleri incelendiğinde ders niteliğinde yönlendirmeler dikkat çekiyor. Hükmeden yönlendirmedeki kararlılıkları, kabinde koridorlara uygun biçimde dağılmaları, yüksek sesle bağırmalarına rağmen ses tonlarında panik olmaması, sık sık can yeleklerinin kapıdan çıkışta patlatılmasını istemeleri, hiçbir şekilde yolcunun başüstü dolaplarını açarak çantalarını almalarına izin vermemeleri, kabin memurlarının birbirleri ile gözleriyle işaretleşerek sakin kalmaya çalışmaları sistemi doğru yönetmelerini sağladı.

Özellikle Tokyo-Haneda Havalimanı’ndaki olayda yangın çıkan JAL 516 uçağında, zamanında alev uzamasının düşük olduğu taraftaki kapıların açılıp slide’ların patlatılması, önemli bir rol oynadı. Kayan yolcuların yerdeki ekiplerce hızla uçaktan uzaklaştırılması ve 10’ar kişilik gruplar halinde el ele tutuşarak onları terminale götürecek otobüsleri beklemeleri inanılmaz bir organizasyonun parçası oldu.

İzlenme rekorları kıran Sully filminden bir sahne...

NEHRE İNİŞTEKİ TAHLİYE ÖYKÜSÜ

TARİH 15 Ocak 2009. US Airways Airbus A320, 1549 sefer sayılı New York LaGuardia-Charlotte uçuşu. Kalkıştan 6 dakika sonra uçağın iki motoruna da Kanada kazları çarptı. En kalın kemikli bu kuşların çarpması sonucu  motorlar durdu. Kaptan Chesley “Sully” Sullenberger, bir havalimanına ulaşmaya çalışırken yoğun nüfuslu gökdelenlerin ağırlıklı olduğu bir bölgede kaza yapma riskini almak yerine, içinde 155 kişi bulunan uçağı Hudson nehrine doğru kaydırmak üzere anlık bir karar verdi. Çocukluğunda Planör dersleri aldığı için motorsuz bir hava taşıtına hakim olma yeteneği yüksek olan Kaptan, Hudson Nehri’ne kusursuz bir iniş yaptı. Zorunlu inişte uçak suya çarptığında, kuyruk kısmına yakın bir yerde gövdede bir yırtılma meydana geldi ve içeri su fışkırdı.  Filmlere konu olan Kaptan Sully suya çarpmadan önce kabin ekipleri aracılığı ile herkesi çarpma pozisyonuna getirtmişti. Ne yazık ki Airbus uçağında bulunan ve suya inişte işleri kolaylaştıran Ditching düğmesine basılacak zaman olmamıştı. Hepsi de 50 yaşın üstünde üç kabin memuru çarpmanın ardından hemen koridora dağıldılar ve hızlı tahliyeyi başlattılar. Acil çıkış kapıları açıldı. Slide’lar patlatıldı. Uçağın arkası suya girdiği için oradaki kapılarda bulunan lide’lar bir işe yaramadı.

Tecrübeli ve iyi eğitim almış kabin memurları yolcuların büyük kısmını iki tarafta kanat üzerine çıkardılar. Diğerleri sal haline gelebilen slide’lara alındı. Bağırış çağırış olmadı. Can yelekleri çıkış yerlerinde yani kapı önlerinde patlatıldığı için herkes zorlanmadan dışarı çıkabildi. Üç kabin memuru mükemmel bir tahliye yaptı. En son uçaktan Kaptan Sully ve yardımcı pilot çıktı. Gelen yardım ekipleri yolcuları teknelere aldı. Sahilde ambulanslar hazırdı. 

Yazının Devamını Oku

Hedef 85 milyon yolcu

10 Ocak 2024
İstanbul Havalimanı artık kabına sığmıyor. Koridorlarında yolculardan adım atarken boşluk yok denecek kadar az. 2019 yılında yolcu sayısı 52 milyon 748 bin, 2023 yılına 76 milyon 525 bin oldu. 2024 hedefi ise 85 milyon yolcunun üzerinde. Bana göre bir talihsizlik olmazsa 90 milyona yaklaşabilir. 2024 ve sonrası İstanbul Havalimanı için çok yoğun olacak. Büyüme hızı zorunlu olarak artacak. Yeni yatırımlar birbirini kovalayacak. Sanırım gelecek 5 yıl içinde dünyanın birçok büyük havalimanına kafa tutacak.

UZUN zamandır İstanbul Havalimanı’nda yolcu olmanın dışında şöyle bir dolaşma imkânı bulamamıştım.

İGA’nın Kurumsal İletişim Direktörü Gökhan Şengül geniş bir bilgilendirme turu yaptırdı. Üstelik pek konuştuğunu görmediğim vekaleten CEO Selahattin Bilgen de bize katıldı. Tanışmakta biraz gecikmiştim. Ama izliyordum. Sonuçta bu genç adam her konudaki hakimiyetini, sohbetimizin her aşamasında gösterdi.

Manzara şuydu: İstanbul Havalimanı artık kabına sığmıyordu. Koridorlarında yolculardan adım atarken boşluk yok denecek kadar azdı. Hele uçuşların yoğun saatlerinde bu durum daha da artıyor. Yeme-içme alanları, duty free bölgeleri hep yolcularla doluydu. Birçok eleştirime rağmen gelinen nokta bir başarıya dönüşüm hikâyesiydi.

Üç pistte de sürekli hareket vardı. İki pistte paralel inişler beni çok heyecanlandırıyordu. Gelecekte bu, üçlü olacak. Baktım ki doğu-batı yönünde dördüncü pistin inşaatı çoktan başlamış. Süresi 36 ay. İnşaatın bitimi için 24 ay daha var. 09/27 yönünde. 3050 metre uzunluğunda olacak. Çevresindeki alanlarla genişliği 75 metreye kadar çıkacak. Sonra iki pist daha. altı pist olacak. Sonra yeni bir terminal binası daha yapılacak. Yatırımın ucu bucağı yok. Nice yeni üniteler kurulacak, devreye alınacak.

YOLCU SAYISI DORUKTA

2019 yılı iç ve dış hat toplam yolcu sayısı 52 milyon 748 bin olarak gerçekleşmişti. Bu sayı nisan-aralık ayları arasını kapsıyor. 2023 yılına geldiğimizde bu sayı 76 milyon 525 bin 346’ya çıkmış. Bunun 18 milyondan biraz fazlası iç hat, 58 milyondan fazlası da dış hat yolcusu. Açıldığı günden bu güne kadar 250 milyondan fazla yolcu İstanbul Havalimanı’nı kullanmış. 2024 hedefi ise 85 milyon yıl/yolcunun üzerinde. Bana göre bir talihsizlik olmazsa 90 milyona bile iyice yaklaşabilir.

Şu anda İstanbul Havalimanı’na 101 uçak şirketi sefer yapıyor. Bu sayı da 2024 içinde 110’u aşacak gibi görünüyor. Yeni gelecek hava yolu şirketlerinin adları açıklanmıyor. Pazarlamacılar kesin kontratlara ulaşmadan bunları söylemeyi doğru bulmuyorlar. Ayrıca 2024 yılında toplam 530 binden fazla uçuş hedefleniyor.

Yazının Devamını Oku

Bir kapı 2 bin sefer iptal ettirecek

9 Ocak 2024
Alaska Havayolları’nın patlayan kapısı nedeniyle birçok havacılık şirketi, Boeing 737 MAX 9 uçaklarıyla ilgili ‘uçuş iptali’ kararı aldı. Kaza ile birlikte dünya genelinde havayolu şirketlerinde bulunan Boeing’in aynı modelinden 200’den fazla uçak yere indikten sonra tekrar havalanmadı. Dünya genelinde 2 bin sefer iptal edildi. THY de aynı modeldeki 5 uçağının uçuşları için iptal kararı aldı.

ALASKA Havayolları’na ait Boeing 737 MAX 9 uçağında geçen hafta yaşanan olay, havacılık otoritelerini ayağa kaldırdı. Dünya genelinde çeşitli havayolu şirketlerinin kullandığı toplam 200’den fazla Boeing 737 MAX 9 uçağı, yere indirildikten sonra yeniden havalanmadı ve toplam 2 binden fazla uçuş iptal edilecek. Bazı şirketler ise uçmaya devam etti.

HAVA BASINCI İKİ KEZ DÜŞMÜŞ

Hatırlanacağı üzere Alaska Havayolları, cuma günü geç saatlerde Kaliforniya’ya gitmek üzere havalanan Boeing 737 MAX 9 tipi uçağın bir penceresinin ve gövde parçasının havada patladığını duyurmuş, pilot uçağı hasar almadan yere indirmeyi başarmış ve bu felaket can kaybı olmadan atlatılmıştı.

Olayla ilgili görüntüler izleyenleri dehşete düşürürken kazanın nasıl gerçekleştiğine dair araştırmalardan ilginç sonuçlar çıkıyor. Araştırmalardan sonra uçak seyir halindeyken ‘kabin orta tıkacı’ diye adlandırılan kapının patladığı belirtildi. Uçağın daha önce iki kez kabin basıncı kaybı yaşadığı da ortaya çıktı. Kokpitte basınçla ilgili ikazların alındığı ve gerekli incelemelerin havayolu şirketi tarafından yapıldığı öğrenildi. Bugüne kadar toplam 145 uçuş yapan bu uçakta başka bir anormallik görülmediği de bildirildi. Şimdi Alaska Havayolları mühendis ve teknisyenleri, hem Boeing uzmanları ile hem de FAA, yani Amerikan Havacılık Otoritesi uzmanları ile derinlemesine bir araştırma yapıyor. Alaska Havayolları dahil aynı modeli satın alan bazı havayolu şirketleri kendi uçaklarında incelemelerini tamamladıktan sonra yeniden uçurmaya başladı. B737 MAX 9 kullanan her havayolu şirketi tedirgin olan yolcuların isteğine göre biletleri iade ediyor ve gerekli zarar ödemelerini de yapıyor.

Kalktıktan 13 dakika sonra, tam olarak tahliye kapısı niteliği olmayan tıkaç kapısının patlamasına rağmen yolcuların tümünün emniyet kemerlerini sıkı bir şekilde bağlamaları ve pilotların zamanında alçalması bir facianın önüne geçti. Şimdi bu tıkaç kapının değişip değişmediği, Alaska Havayolları teknisyenlerinin herhangi bir müdahalede bulunup bulunmadığı bilinmiyor. Şirket merkezinin tıpkı Boeing gibi Amerika’nın Seattle kentinde olması araştırmaların daha hızlı sonuçlanmasını sağlayacak.

THY DE İPTAL ETTİ

Yazının Devamını Oku