1 milyondan fazla insan tepemizde

Her gün tepemizde 17 binden fazla uçak uçuyor. Elbette havada işler aşağıdan daha düzgün yürüyor. Hangi uçak ne zaman kalkacak, nerelerden geçecek, ne kadar yolcu ya da kargo taşıyacak biliniyor. Üstelik bu durum sürekli, oldukça fazla sayıda otoriteler tarafından denetleniyor. Yer istasyonlarındaki gözler sürekli bu yoğunluğun üzerinde.

Haberin Devamı

HAVAYOLLARINA sürekli katılan yeni uçaklar... Havayolu şirketlerinin farklı ülkelere, farklı kentlere koyduğu yeni seferler... Yukarıyı alabildiğine kalabalıklaştırıyor. Gökyüzündeki uçuş hareketini gösteren haritalara baktığımızda şaşırmamak imkânsız. Binlerce arı gibi işleyen uçaklar gökyüzünü kaplamış vaziyette. Şükürler olsun ki, o kalabalıkta birbirine çarpan uçaklar artık yok. Yerden yapılan yoğun kontroller ve çok iyi disipline edilmiş sistemler sayesinde uzun süredir havada çarpışma olayları yaşamıyoruz. Ender olaylar hariç bu olasılık milyonda bir ihtimalden milyarda bire kadar geriledi.

Tepemizdeki hareketi en iyi izleyen şirketlerden biri Flightradar24 adlı uygulama. Benzer çok sayıda kuruluş olmasına rağmen liderliği elinde tutuyor. Onlarca havayolundan birini seçip merak ettiğiniz uçuşu seçtiğinizde o uçuşun gerçek zamanlı bilgileri önünüze seriliyor. Fotoğraf olarak o andaki uçağın fotoğrafı geliyor. Benzeri değil. Uçağın sürati, yüksekliği kalkış saati, ineceği saat ve yer, hepsi var. Yukarıda pilot gaz kollarını açıyor ve siz aşağıda gerçek zamanlı olarak bunu görüyorsunuz. İndiği an, inilen pist, köprüye yanaşma... Hepsi birçok havalimanının uçuş bilgilerinden çok daha düzgün. Birisini karşılayacaksanız bu güvenilir sisteme göre havalimanına gidip yolcunuzu alıyorsunuz. Doğru planlarsanız, havalimanlarının pahalı otoparklarına bile girmenize gerek kalmıyor.

Haberin Devamı

1 milyondan fazla insan tepemizde

Yani her an tepemizde dolaşan bir milyondan fazla insan, 17 binden fazla uçak, hepsinden haber almamız mümkün. Sadece askeri uçaklar, bazı devlet uçakları sistemde net görünmüyor. Bu da sizin için çok gerekli değil. Yani yukarısı çok kalabalık ama aşağıdan bu tip sistemlere bakıldığında, yukarısının hareketi sizi rahatsız etmiyor. Bugün neredeyse yılda 5 milyar havayolu yolculuğuna ulaşan yoğunluk gelecek yıllarda çok daha fazla olacak.

HIZLA BÜYÜYOR

Havacılık sektörü tahminlerin çok üstünde bir hızla büyüyor. Yolcu trafiğinin 8 yılda 8 milyarı geçeceğini hesap ediyorlar. Neyse ki yukarısı sandığımızdan çok büyük ve geniş... Enine boyuna daha binlerce uçağa yer var. Yerdeki kontrol sistemleri de gelişiyor. Pilotsuz havayolu uçuşu gelecek 10 yıl içinde daha çok tartışılarak, belki de gerçeğe dönüşecek. Kazaların yüzde 95’ten fazlasının insan hatasından kaynaklandığı gerçeğini düşündüğümüzde, kokpit yönetiminin insandan çok doğru yazılımlarla oluşturulmuş sistemlere geçmesinde bir sakınca yok.

Haberin Devamı

Tek derdimiz güvenle uçmak. Üstümüzde ne kadar uçak varmış çok da önemli değil. Zaten başımızı kaldırdığımızda neredeyse bir şey görmüyoruz. Ya da anca bir iki uçak... Havalimanları çevresinde elbette bu daha çok oluyor. Ama yine de ürkütücü bir görüntüye çıplak gözle tanık olmuyoruz. Ancak 2012 yılından 2018’e kadar olan dönemde havayolu yolcusundaki artış yüzde 44.

Önemli bir faktör de çevre... Gelecekte uçakların çevreye çok daha az zarar vereceğine inanan yolcular, havayolu yolcularının yüzde 96’sını oluşturuyor. Yukarının aşağıya zararının azalacağına olan inanç, havayolu yolculuğunu çok daha vazgeçilmez hale getiriyor.

Bildiğimiz en önemli şey, gideceğimiz yere ulaşmanın hem en güvenli hem de en kısa yolu yukarıda olmak.

Haberin Devamı

HAVAYOLU YOLCULUĞUNDAKİ EN KÖTÜ ALIŞKANLIKLAR

Uçak yolculuğundaki en kötü alışkanlık koltuk kullanımından kaynaklanıyor. Birçok yolcunun ayaklarını öndeki yolcuyu rahatsız edecek biçimde uzatması, sık sık oturduğu koltuğu sallaması, ön koltuğa tutunarak kalkması ilk sırada yer alıyor. Yüksek sesle konuşma, alkol aldıktan sonra yanındaki yolcularla sohbet etme isteği, kadın yolcuları rahatsız etme, uçuşun dayanılmaz sorunları oluyor.

Şu dirsek koyma sorunu bir türlü çözülemiyor. Yolcuların genellikle orta sırada her iki tarafa kol koyma istekleri, gizli itişmeler, çok rahatsızlık verici oluyor. Her iki tarafa kol koymayı isteyen yolcuların sayısı yüzde 60’ların üzerinde... Bazen kol koyma yüzünden yaşanan sessiz itişmeler zamanla kavgaya da dönüyor.

Haberin Devamı

Yolcuların ne yazık ki yüzde 53’ü kabin ekiplerine kaba davranıyor. İsteklerini emreder bir dille yapıyorlar. Kabin ekiplerinin yapmalarının yasak olduğu, mantıksız isteklere (örneğin baş ağrısı için ilaç verme gibi...) isteklere ‘Hayır’ demeleri yolcuyu iyice kabalaştırıyor. İstediği bir şey biraz gecikse yolcu hırçınlaşıyor. Bir kahve isteğinde bile 5-6 dakikalık gecikme yolcuyu küstahlaştırıyor. Oysa o sırada kahve makinesine yeni su konulmuş ve ısınması bekleniyor olabilir. Ama yolcu hiçbir mazereti kabul etmiyor.

Ve şu el bagajı meselesi... Yolcuların yüzde 49’u kabin bagajlarını doğru yerleştirmiyor. El çantalarını hiçbir şekilde baş üstü dolaplara koymak istemiyorlar. İki kilo ağırlığındaki bir çantanın türbülansta elinden fırlayıp arkaya doğru beş altı kat ağırlığa ulaşarak uçacağını, yolcuların kafasının kopmasına bile neden olacağını anlamamakta ısrar ediyorlar. Kabin ekipleri geçerken el çantalarını koltuk yanlarına gizleyenleri artık kabin memurları anında avlıyorlar. Ve çantayı alıp yukarı koyuyorlar. Kabin bagajı ve el çantaları savaşları daha çok uzun yıllar sürecek gibi görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları