Tümer Metin

Altın değerinde

17 Şubat 2014
LİGİN zirvesinde puan farklarının azalmasıyla birlikte, haftalar da ilerledikçe maçlar daha da heyecanlı hale geliyor.

‘12. adam‘ taraftara da bu şampiyonluk yarışında takımlarına çok önemli itici güç olma görevi düşüyor. Beşiktaş dün taraftarının müthiş desteğiyle çıktı Bursaspor maçına! Olimpiyat Stadı’nı dolduran 40 bin taraftar, tribünde görevini kusursuz bir şekilde yerine getirdi. Bursaspor 10 kişi ile topun arkasına geçip alan kapatarak başladı maça... Daha ilk dakikalarda yakaladığı kontraatak maçın gidişatı için ipucu niteliğindeydi. Bursaspor ilk 10 dakikada Civelli ve Serdar Aziz ile duran toptan iki net pozisyon yakaladı. Daum 6 gol yediği Galatasaray maçından ders çıkartmış belli... Kontra ile Beşiktaş’ı vurmayı planlamış. İlk yarıda da bu taktiği başarılı oldu diyebiliriz. Bursaspor’un 10 kişi ile topun arkasına geçmesi, Beşiktaş’ta hiç olmadığı kadar yetenekli ayaklara ihtiyacı doğurdu.

EN ÖNEMLİ 15 DAKİKA

2. yarıya 10 kişi başlayan Beşiktaş; oyunu tuttu. Bilic son bölümde Fernandes hamlesini düşünürken, Gökhan-Almeida işbirliği golü getirdi. Ve Bilic golün kahramanını oyundan alarak son 15 dakikaya ve 3 puana verdiği değeri gösterdi. Beşiktaş için sezonun belki de
en zor, en önemli son 15 dakikası oldu.

YiNE HAKEM ALTILISI!

İLK yarıda İlker Meral’in, Atiba’ya sarı kartı yersizdi! Hadi elle oynamayı verdin; ‘Eee umut vaadeden bir atak yok’ o zaman sarı kart niye? Yine ilk yarıda Ersan-Civelli pozisyonunda Ersan’a kırmızı kart çıktı. Geçtiğimiz haftalarda çizgi hakemlerinin daha çok sorumluluk alması gerektiğini söyledim hep...
Bu pozisyonda, sorumluluk alan çizgi hakemi Murat Özcan, Meral’in yanlış kırmızı vermesine neden oldu. Serbest vuruşta ceza alanı içerisinde Ersan’ın Civelli’ye sarılması penaltıydı. Meral bunu görmedi. Pozisyonun devamında Ersan’ın yaptığı hareket ise kırmızı

Yazının Devamını Oku

İnandı ve kazandı

13 Şubat 2014
1- Beşiktaş’ın maç boyu motivasyonunu kaybetmemesini neye bağlıyorsunuz?

İKİ hafta öncesine kadar maç eksiğiyle lider F.Bahçe’nin 11 puan gerisinde olan Beşiktaş için F.Bahçe’nin üst üste kaybettiği 6 puan sonrası Kasımpaşa maçı daha da önem kazandı. Beşiktaş dün akşamki maça bu iştahla ve galibiyet sonrası puan farkını 5’e indirme isteğiyle çıktı.
Bilic kazanan kadroyu bozmadı. Fernandes yedek; mecburen Dany yerine Ersan ile başladı. Hikayesi ayrı olan maç, zirvede 3 büyükler arasındaki farkın azalmasına da yol açabilirdi... Hem Kasımpaşa hem de Beşiktaş için ayrı yere sahip olduğu için maçın çok heyecanlı geçeceğini tahmin etmiştim.

VELİDEN İSYAN BARYAĞI

2- Veli Kavlak’ın etkili oyunu, Beşiktaş için itici güçtü. Onu nasıl buldunuz?HEP söyledim: “Beşiktaş’a isyan eden oyuncu lazım!” Hepimiz sahada isyan edecek oyuncunun Gökhan, Olcay ya da Oğuzhan olacağını beklerken, geçen hafta rakip ceza alanı içinde pas trafiğine destek veren Veli Kavlak’ın Olcay’a attığı nefis ara pas isyanın başlangıcı oldu Beşiktaş’ta!
Kayıp bir Oğuzhan, gününde olmayan bir Olcay ve geçen haftayı aratan Gökhan vardı sahada... Fernandes’in kulübede oturması da bunlara eklenince, kilidi açmak Veli’ye kaldı. İlk 45’te Beşiktaş golleri attı ama iki takım da genel manada etkisizdi.

ALMEIDA HER YERDE...

3- Hep ‘Gidecek mi, kalacak mı’ denilen Almeida, sizce formunun zirvesinde mi?ALMEIDA golü haricinde de o kadar verimli oynadı ki; tebrik etmek lazım! Takım savunmasına yardımı kadar her atakta olması gerektiği yerdeydi. Beşiktaş maça kazanma arzusuyla çıksa da kontrollü başladı. Topun arkasına geçtiler ve sabırla oynadılar.

Yazının Devamını Oku

Kırmızıya kadar

10 Şubat 2014
1- Yanal’ın stratejisi ve tercihleri doğru muydu?

SİVAS deplasmanına eksik oyuncularla çıkmak zorunda kalan Fenerbahçe sistemde bir değişikliğe gidecek mi acaba diye düşünmüştük. Ersun hoca aynı sistemle devam ederek, oyuncuların yerlerinde değişikliğe gitmeyi tercih etti. Kendi içinde sisteme sadık kalarak oynayan Fenerbahçe maça güzel başladı. Pozisyonlar da buldular. Maç, kırmızı karta kadar Fenerbahçe’nin kontrolündeyken, rakibinin 10 kişi kalmasıyla Sivas hakimiyeti ele geçirdi.
Ayağına hakim bir takım haline gelen Sivasspor, özellikle içeride çok iyi oynuyor. Oyuncu kalitesi kadar oyun kalitesi ve mantalitesi de güçlü bir takım! Dün de 10 kişi kalan rakibine karşı kendi oyun anlayışlarını çok iyi yansıttılar. Golden sonra da zaten oyunun kontrolünü tamamen ele aldılar.

KONTROL KAYBOLDU

2- Fenerbahçe, Egemen Korkmaz atılıp 10 kişi kalınca ne yapmalıydı? F.BAHÇE 10 kişi kaldıktan sonra oyunun kontrolünü kaybetti. Sahada 10 kişi kaldığınızda hem daha çok efor harcamanız hem de ekstra üretkenlik göstermeniz gerekir. Adam eksiltmeli, dikine oynamalı ve final paslarını doğru tercihlerle kullanmanız gerekir. Ve tabii ki yakaladığınız fırsatları cömertçe harcamamanız...

YAPMA HOCAM...

3- Zorlu karşılaşmanın kırılma anları nelerdi?MAÇA Yunus Yıldırım damgasını vurdu! Maçın iki kırılma anı; önce verilmeyen penaltı sonra Egemen’in kırmızı kartla oyundan çıkması oldu. Yunus Hoca faulü yanlış yorumladı. Kalçadan bir temas var diye yorumlayıp sarı kart verdiyse eğer; o zaman Yunus Hoca’ya ‘Bu pozisyonda penaltı verir miydiniz?’ diye sormak istiyorum. Hadi faul kararını verdiniz; yanında sarı kartlık bir pozisyon değil bana göre! Eğer Hocam ‘umut vaadeden’ pozisyon olarak yorumladıysan, o da yoktu! Meireles Atıf’ın yanında koşuyordu; Alves ve Gökhan’da pozisyonlarını almışlardı. Sarı karta anlam veremedim doğrusu! Aynı Yunus Hocam, Meireles’in hareketine direk kırmızı kart yerine sarı çıkartarak çok tartışılacak bir karara daha imza attı!

OLMADI EGEMEN4- Egemen Korkmaz’ın atılması için ne diyeceksiniz?GELELİM Egemen’e... Anladım, pozisyonu Yunus Hoca’dan daha iyi süzdün! Anladım, haksız bir sarı kart yüzünden haftaya cezalı duruma düştün! Ama yine de sarı karttan sonraki tepkilerin kırmızı kart için yeterliydi!

Yazının Devamını Oku

İştahlı Kartal

8 Şubat 2014

1-Fernandes’in oynatılmaması ve Fernandes’siz Beşiktaş için ne diyeceksiniz?
BİLİÇ maç öncesi, zor bir periyoda girdiklerini, haftaiçi Kasımpaşa ve gelecek haftasonu Bursaspor ile oynayacaklarını söyledi. Bu yolda da rotasyona gidip, Fernandes’i dinlendirdiğini dile getirdi. Çünkü Biliç, Kasımpaşa maçında kural gereği yeni transferleri oynatamayacağı için muhtemelen Fernandes ile başlayacak o maça.
Her şeyden önce Beşiktaş’ın iştahı çok iyiydi. Kadro düzeninde savunmanın göbeğindeki ikili Franco ile Dany ilk defa birlikte oynadı. Biliç önlemi, bu ikilinin önüne Atiba’yı koyarak almış. Atiba, Beşiktaş’ta her zaman ön libero oynamalı. Koşan, dinamik, mücadeleci bir orta sahayla oynadı Beşiktaş...

DNA’YA UYGUN GOL

2-Gökhan’ın asisti ve Olcay’ın kafasıyla gelen gol nasıldı?
BEŞİKTAŞ, Gaziantepspor’u ‘ergen odası düzensizliği’nde yakaladı. Gaziantepspor tam topu çalmıştı, kendi sahasından çıkarken kaptırdı. Beşiktaş adına kazanılan bu top, takımın DNA’sına en uygun yöntemle değerlendirildi; kontraatak. Gökhan’ın bireysel yeteneklerine, Olcay’ın sihirli kafa vuruşu da eklenince ortaya izlemesi zevk veren bir gol çıktı.
Beşiktaş’ın attığı ikinci golde top Ömer’e geldi. Ve pozisyon da ofsayt değildi. Ömer, tipik nöbetçi golcü. Onun gibi bir oyuncu bence hep kulübede olmalı. Büyük bir güç... İyi de bir bitirici vuruş yaptı. Olması gerektiği yerdeydi.

ÖZEL HiKAYELERiN MAÇI

Yazının Devamını Oku

F.Bahçe'nin kredisi bitmedi

6 Şubat 2014
Doğum gününde rahmetli Metin Oktay’ın ruhu ile Türk Telekom Arena’da Bursaspor’u 6-0’lık sonuçla devirmeyi başaran Galatasaray, lider Fenerbahçe’ye yaklaşsa da hala sarı lacivertliler zirvedeki avantajını elinde tutuyor.

GEÇEN hafta Türk Telekom Arena’da Metin Oktay ruhunu gördük. Bütün oyuncular Metin Oktay gibi 10 numara oynadılar. Futbolda rüzgar önemlidir. F.Bahçe’nin 3 puan kaybetmesiyle aradaki farkın 7’ye inmesi ve üstüne alınan farklı galibiyet, takımın motivasyonunun tam olduğunu ve son ana kadar yarışın içinde olma arzularını çok açık bir şekilde gösterdi. Hatta, bu hafta G.Saray’ın yine evinde, Eskişehir ile oynayacak olması, F.Bahçe’nin de bir zorlu deplasmana, Sivas’a gidecek olması birçok kişinin “Acaba rüzgar Florya’dan mı esmeye başladı?” sorusunu dillendirmesine neden oldu. Fark hâlâ 7 puan olsa da geçmişte de gördük ki; 3 puanlık sistemde her an her şey değişebilir.
Ara transfer dönemi başladığında, herkesin hem fikir olduğu bir konu vardı: Kadrosuna ek bir transfere ihtiyacı olmayan tek takım Fenerbahçe! Ama üst üste yaşanan, öngörülemeyen sakatlıklar bir anda Fenerbahçe’nin 2 kayıp vermesine neden oldu. Önce Emenike sonra Webo aslında kadro yapılanmasının çok iyi yapıldığı ve transfere ihtiyacı olmayan F.Bahçe’nin bile (sonuçta bir takviye yapmasalar da) bir anda transferin son 2 günü bir arayışa girmesine neden oldu. Muhakkak Ersun Hoca’nın bir B planı vardır. Mevcut kadro içerisinde Ersun Hoca’nın sahaya çıkaracağı bir 11 bulmakta zorlanacağını sanmıyorum. F.Bahçe’de üst üste yaşanan 2 sakatlığın yarattığı en büyük sıkıntı, kulübesinin zayıflaması oldu. Hocanın B planı kulübedeki isimlerden olacak ama bu defa da kenardan oyuna girip oyunun gidişatını değiştirebilecek oyuncusu kalmayacak. F.Bahçe sakatlık sürecinde bu sebeple zorlanabilir. Bu da belki Ersun Hoca’nın sezon başından beri oynadığı 3’lü forvet (ki ben ona 5’li forvet diyorum) anlayışından bir süre vazgeçip ikili sisteme dönmesine neden olabilir.

BEŞİKTAŞ’IN LİDER OYUNCUSU YOK

BENİM geçtiğimiz hafta Beşiktaş denince aklımda kalan en önemli ve tek şey ne galibiyet ne de transferlerdi. Beşiktaş için haftanın gündemi, Slaven Bilic’in 3-2’lk galibiyetten sonra yaptığı samimi ve duygusal açıklamaydı.Bir teknik adam duygularını o kadar kısa sürede ancak bu kadar doğru ve net ifade edebilirdi. Gerçi Bilic’in bu açıklamaları önümüzdeki haftalarda takıma ne kadar etki eder, ondan pek emin değilim açıkçası.
Beşiktaş’ta hala geçtiğimiz sezondan kalma alışkanlık devam ediyor. Öndeyken kaybedilen maçlar; maça iyi başlayıp, skor elde ettikten sonra maçın sonunu aynı şekilde getirememe alışkanlığı... Bu alışkanlığın, maç sonu hocanın soyunma odasında attığı ya da atacağı fırçalarla değişeceğine inanmıyorum! Birbirine benzer gidişatta maçlar oynanması da, futbolcuların kendi kendilerine bir ders çıkartamadıklarını gösteriyor. Bu da Beşiktaş’ın bu tip maçlarını önümüzdeki haftalarda yine göreceğimizin bir işareti!
Bu tip maçlarda saha içi lideri hatta liderlerinin tavrı önemlidir. Sadece Tolga’nın kaleden çırpınması yetmez! Saha içi liderlerine ihtiyacı var Beşiktaş’ın! Maç 3-1 iken bütünlüğün bozulmamasını sağlayacak, maçı skor elde edildiği, öne geçildiği, hatta farklı skorlar da bile bırakmayacak, 90 dakika yaşayacak ve arkadaşlarını da yönlendirecek oyunculara ihtiyaç var! Maalesef ki Beşiktaş’ta, lider sıfatı verilen ve takımı saha içinde çekip çevirmesi beklenen oyuncular o vasıflarda değil!

HAFTANIN GÖZE BATANLARI

KAYSERİSPOR GENEL MENAJERİ SÜLEYMAN HURMA

Yazının Devamını Oku

Özgüven fazlalığı

2 Şubat 2014
1- Alves, kendine çok güveniyor. Yenen gollerdeki büyük hatasının sebebi bu mu?

TOPU ve rakibi, özgüven fazlalığından kaçırdı Bruno Alves. Bir defans oyuncusu yüzde 100 alamayacağı bir topa bu şekilde müdahale etmeye çabalamamalı. Asli görevi topun rakip santraforla buluşmasını engellemek. O mevkide bu kadar soğukkanlılığın zaman zaman getirebileceği sonucu yaşadı Portekizli... İyi stoper, zaman zaman taça bile vurabilir topu... Bruno Alves dün topla kale arasına giremedi. Erkan Zengin’in şutu birinci sınıf ama Alves kaleyle topun arasına girmeli. Orada ayağını iyi kullanan Erkan’a müsaade etmiş oldu.
Hafta içindeki yazımda belirtmiştim, Caner’in orta kalitesi ligimizin üzerinde ve Avrupa’nın tepesindeki takımların beklerinden bile çok daha iyi... Sıkışan oyunda Ersun Hoca ve F.Bahçe bu güce çok sık başvuruyor.

ÇOK ARARLAR WEBO’YU

2- F.Bahçe, Webo’yu da kaybetti. Yokluğu nasıl etki yapar?

WEBO sakatlanıp çıktı. Bence eksikliği çok etkili olacak Fenerbahçe için... Moussa Sow’u öne atıp Holmen-Dirk Kuyt ikilisini arkaya aldı Yanal. Emre-Meireles-Mehmet Topal üçlüsü de arkada... Ama işleyen düzenek bozuldu. Sow ve Kuyt’ın kenardan tamamlayıcı olma özelliği bozuldu. Webo’nun eksikliği hissedilir.
F.Bahçe’nin bir artısı yediği golden sonra demoralize olmadan bir gol üretebilmesiydi. Devreye geride girselerdi bu durum çok daha kötü bir sonuca yol açabilirdi.

YERİNDE DEĞİŞİKLİKLER

Yazının Devamını Oku

Devşirmeden vazgeçince

1 Şubat 2014

1-Beşiktaş’ın takım tertibini ve sahaya dizilişini nasıl buldunuz?
BİLİC hatalarından dönmüş. Belki sakatlar ve cezalıların dönmesinin de etkisiyle, devşirmeden de vazgeçmiş. Her ismi, kendi mevkisinde oynatmayı uygun görmüş; Serdar, Franco ve Atiba gibi...
Atatürk Olimpiyat Stadı’nda rüzgar, zemin ve seyircisiz ortam gerçekten futbolcuları çok zorlar. Maçın adrenalini hissedemezsiniz.
İlk yarı rüzgarı arkasına alarak oynayan Beşiktaş, çok şut denedi. Muhtemelen maç öncesi soyunma odasında takıma bu talimat verilmiş. Ayrıca ilk 45’te mümkün mertebe ayağa ve kısa paslarla göbekten oynamaya çalıştılar. Çünkü kenardan gelen ortalar, kornerler dahil rüzgardan kötü etkilendi. Fakat Beşiktaş çok iyi bir dakikada Fernandes’le golü buldu. Portekizli, zor şartlarda topu yere indirip oynamaya çalıştı. Topun gelişine vurup, golünü de attı.

KİLİT ADAMLAR

2-Beşiktaş orta sahası dün gece görevini yaptı mı?
BU tür maçları kazanmak zordur. Konsantreden uzaksınız, ustalar devreye girmeli. İlk yarı Fernandes, sonra Gökhan ve devamında da Oğuzhan, Beşiktaş’ın kilit adamları oldu. Görevlerini iyi yaptılar. Yaratıcı üçlüye zaman zaman Olcay da katkı sağladı. Bu üçlünün kımıldaması Beşiktaş’a sonucu getirdi.

Yazının Devamını Oku

Üzgünüm Mancini burası City değil

30 Ocak 2014
‘Galatasaray’ın hocası Roberto Mancini, Gaziantepspor maçında tam 3 kez sistem değiştirdi. Farklı sistemler tabii ki denenebilir.

Ama buna uygun bir kadro derinliğin olmalı! Hem sistemi değiştirip; hem orijini sağ bek olan Sabri’yi sol bekte, orijini sol bek olan Hakan’ı stoperde oynatırsan olmaz.’

G.SARAY’da, hoca dahil herkes iki konu konuşuyor: Transfer ve sistem! Gaziantep maçında Mancini 3 defa sistem değiştirdi. Oyunun gidişatına göre farklı sistemler tabii ki denenebilir. Ama buna göre bir kadro derinliğin olmalı! Oyunun içinde bu akışkanlığı gösterecek futbolcularının olmalı!
Hem sistemi değiştirip; hem orjini sağ bek olan Sabri’yi sol bekte, orjini sol bek olan Hakan Balta’yı stoperde oynatırsan olmaz. Üzgünüm Mancini ama burası Mancesher City değil! Oradaki futbolcu kadrosu, kadro yapısı, bu sistem değişikliklerine çok çabuk uyum sağlayıp geçebilirler ama senin şu an elindeki mevcut kadro bu geçişkenliğe hemen adapte olabilecek bir kadro değil!

iSYAN EDEN (!) TEK iSiM YOKTU

BÜTÜN bunları bir kenara koyarsak da ortada şöyle bir gerçek var: Galatasaray iyi oynamıyor! Hangi sisteme geçerse geçsin iyi oynamıyor! İlla ki şampiyonluk yolunda kötü oynanan maçlar olur; kaybedilen puanlar olur. Ama Galatasaray iyi mücadele de etmiyor. Gaziantep maçında Felipe Melo ve Semih Kaya dışında Galatasaray takımında mücadele eden, isyan eden bir oyuncu yoktu sahada...
Bazen bu tip deplasman maçlarını kötü oynasanız da isyan ederek kazanabilirsiniz. Büyük takımlarda isyan eden oyuncularla bu tip maçları kazanabilirsiniz. Ama Antep maçında bir kez daha gördük ki; gidişata isyan eden bir oyuncu da yok Galatasaray’da!

NE GOL YiYOR NE ÜRETEBiLiYOR

DİĞER

Yazının Devamını Oku