Kutlama değil ilan şekli sıkıntılı

Ceyda Düvenci, binbir güçlüğün üstesinden gelerek büyüttüğü kızının genç kızlığa adım attığını sosyal medya hesabında duyurdu.

Haberin Devamı

“Kutlayalım yeni zamanını” dedi.
Bu paylaşım sonrası kimi veryansın etti, “ayıp” diye hop oturup hop kalktı, kimi de “sünnet davulla zurnayla kutlanıyorsa bu niye ayıp olsun” diyerek Düvenci’ye destek verdi.
Ben ayıplamıyorum da alkışlamıyorum da...
Öncelikle ne mutlu bu güzel aileye diyorum...
İki pırlanta gibi çocukla hayatlarını paylaşıyor, onların büyümelerine tanıklık ediyorlar.
Ve çok mutlular...
Sağlıkları da mutlulukları da daim olsun.
Ama... Diğer yandan da bazı şeylerin özel kalması gerektiğini düşünenlerdenim.
Özel dediysem, utanılacak bir şey olduğundan, gizlenmesi gerektiğinden falan değil...
Özeller özelle, yani aileyle, dostlarla paylaşmalı bana kalırsa...
Bunların paylaşım yeri, milyonlarca kişinin takip ettiği hesaplar ve internet dünyası değil...
O milyonlarca kişi arasında mutluluğunu paylaşacak olanlar elbet vardır ama ya nefret kusanlar, kalbi de aklı da karanlık olanlar...
Bu riske, sonrasında yaşanan gerginliğe değer mi?
Velhasıl az önce de dediğim gibi; benim ne Düvenci’nin mutluluğuna gölge edesim var ne de onu cesaretinden ötürü alkışlayasım...
Sadece kimsenin özeline istemeden bu kadar dahil olmak istemeyenlerdenim.

Haberin Devamı

Aşırısı zarar

Bir süredir Kerem Bürsin ve Hande Erçel’in adı birlikte anılıyor. Ama ünlüler dünyasında alıştığımız üzere, her ikisi de ısrarla bu iddiaları reddediyor.
Ben işin o kısmında değilim...
İsteyen inanır isteyen inanmaz da... Bürsin’in geçen gün bu arkadaşlıkla ilgili yaptığı açıklamaya takıldım: “Biz aşırı yakın arkadaşız!”
“Çok yakın arkadaşım” denir... “Kardeş gibiyiz” denir. “Aile gibiyiz” tamam, kabul...
Kanka, bro gibi sayısız tanım gördük, duyduk, alıştık da... Ama... “Aşırı yakın arkadaş”... Böyle sıra dışı bir vurgu yapılınca insan o arkadaşlığın sınırlarını kestiremiyor bir kere, zira eşi benzeri yok.
Velhasıl düşündüm taşındım, bir sonuca varamadım. “Nedir ne değildir”i kendisi bir söylese, bir anlatsa biz de öğrensek.
Bürsin’in açıklamasında “Aşırı yakın arkadaş” lafı, muhabirleri dost olduklarına ikna çabası sırasında ağızdan çıkıvermiş gibi geldi bana...
Öylesine söylenmiş...
Üzerinde düşünülmemiş...
Ama kim bilir...
Belki de bir türlü yapamadığı aşk açıklamasının ayak sesleridir.
İçinde tutamıyordur, belli mi olur... Onu da zaman gösterecek.

Haberin Devamı

Pandemiye dijital mola

Bu hafta sinema tutkunlarına güzel bir haber vereyim...
Londra, Berlin ve Washington Yunus Emre Enstitüleri tarafından ortaklaşa düzenlenen “Cut Short, Live Long Çevrimiçi Kısa Film Haftası” 25 Ocak’ta start alacak.
30 Ocak’ta noktalanacak festival kapsamında toplam 13 ödüllü kısa film, üstelik de Almanya, İngiltere ve Amerika’da eş zamanlı olarak gösterilecek.
yeecinema.eventive.org sitesinden paylaşılacak filmlerin gösterimi, belirlenen gün ve saatlerde tek seferlik yapılacak.
Ama gösterimi yapıldıktan sonra 12 saat boyunca sinemaseverler tarafından ücretsiz olarak da izlenebilecek.
“TOR” ile açılışı yapılacak festival kapsamında 26 Ocak’ta “Avarya”, “İkame”; 27 Ocak’ta “G.K.”, “Interstate 8”; 28 Ocak’ta “Dede”, “Teselli”; 29 Ocak’ta “Maradona’s Legs”, “Servis”; 30 Ocak’ta ise “Bir Nehir Kıyısında”, “Bitcoini Olan Rakun”, “Good Thanks”, “You?” adlı yapımları izlemek mümkün.
Sinemanın yerini tutmasa da ödüllü filmlerle buluşmanın tadını çıkarın. Açığı kapatmak için tavsiyem, bir de mısır patlatın.
Pandemisiz ve virüssüz günlerde sinema salonlarında buluşmanın, eş dostla beraber film izlemenin hayalini kurmaya devam...

 

Yazarın Tüm Yazıları