‘’Ozan Onur onurumuzdur”

Bir süre önce by-pass ameliyatı olup 4 kalp damarı değiştirilen Bandırma Belediye Başkan Yardımcısı Ozan Onur’un tedavisi evinde devam ediyor. Onur, son olarak evin içinde yürüyüşlere başladı. Ağustos ayı ortalarında da dışarıya çıkarak yürüyüşlerine devam edecek.

Haberin Devamı

Bugün bir siyasetçi olarak Ozan Onur’un yaşadıklarına bakarsak bir şanssızlıktan öte ülke gerçeği ile karşılaşırız. 30 Mart yerel seçimlerinin ardından 30 Nisan’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda bacağına isabet eden 3 kurşunla yaralandı ve bacağında parçalı kırıklar oluştu. Bu nedenle birkaç ameliyat olan Onur’un bacağına 11 platin takıldı. Onur, lunapark için gösterdiği yeri beğenmeyen ve başka bir yeri gözüne kestirip almak isteyen bir kişi tarafından adeta kurşun yağmuruna tutuldu. İşin ilginç yanı ise bu saldırıyı gerçekleştiren kişi tutuksuz olarak yargılanıyor. Yazının başlığı ise saldırının ardından Bandırma’daki 1 Mayıs kutlamalarında slogan olarak atılmıştı. Eğer Ozan Onur, ranta ve mafyavari kişilere boyun eğip istenilenleri yerine getirseydi, ne bacağından vurulup 2 yıl boyunca görevinden uzak kalacaktı, ne de olayın ardından yaşadığı stres nedeniyle by-pass ameliyatı geçirecekti. Evet, Ozan Onur bu kentin malını, mülkünü kimseye peşkeş çekmediği ve dik durduğu için “Onurumuzdur” Umarım en kısa sürede sağlığına kavuşarak CHP’nin yine Bandırma’daki en güçlü belediye başkan adaylarından olacak. Ülke gerçeği dedim ya, bu ülkede yaşayanlar onlar için canıyla, malıyla bedel ödeyen insanları çok kolay unutuyor... Ozan Onur’un yaşadıklarını unutmayın istedim.

Haberin Devamı

SİYASET KORKAKLIĞI BAĞIŞLAMAZ

CHP’de kurultay ve imza toplama sürecini yakından incelediğimizde karşımıza liste dışı kalan milletvekillerinin Muharrem İnce üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’dan intikam alma istekleri olduğu açıkça görülüyor. CHP’de işler öylesine karışık bir durumda ki noter kanalıyla imza veren bazı delegeler aslında imzalarını genel merkeze bile göndermemiş. Bu durumda akıllara “Acaba imzaları ellerinde pazarlık için mi tuttular?” sorusu geliyor. CHP’nin bugün ve geçmişte yaşadığı sorunun temelinde ilkelerin belirlenmemiş olması var. CHP, AK Parti gibi bir lider partisi değil ama nedense hep bir liderin partisi olmaya çabalıyor. Aslında oluyor da. Baykal gitti, Kemal Kılıçdaroğlu geldi ve bir şey değişmedi. Kılıçdaroğlu gidip İnce geldiğinde de pek bir şey değişmeyecek. Sorun, bu değişim söylemleri içinde delegenin ve yerel siyasetçilerin korkusuzca taraflarını ve düşüncelerini açıklayamaması. Herkes siyaseten bir gelecek bekliyor ve bunun lidere bağlı olduğunu biliyor.

Yazarın Tüm Yazıları