O tünelde mübadiller yatıyor

Bu dünyada sürgün edilen ya da göç etmek zorunda bırakılan milyonlarca insanın çağlar boyunca acı hikâyesini duyduk ve 21’nci yüzyılda da duymaya devam ediyoruz. Kitle iletişim araçlarının geliştiği, dünyanın “Küresel bir köy” haline geldiği bugünlerde bile ne yazık ki, yaşanan acıları içselleştirememek gibi kötü bir alışkanlığımız var. Belki de insanlar bir başkasının yaşadığı o acılara bakarak haline şükrediyor…

Haberin Devamı

O tünelde mübadiller yatıyor
Okurken ya da izlerken acıdan bahsetmek kolay, bir süre sonra hüzün dağılıp gidiyor. Peki, okuduklarımızı ve izlediklerimizi yaşasak ne olurdu?
Bir gün biri bize dese ki “Her gün üzerinden geçtiğiniz tren yolunda, bu ülkeye yaşamak umuduyla gelen çocuklar, anneler, babalar yatıyor” Ölüler, mübadele ve tifo… Attığımız her adımda acıyı hissederek bir daha yaşanmaması için bir şeyler yapmaz mıydık?
*
Benim de tesadüfen karşılaştığım ve canımı yakan bir konudan size bahsetmek istiyorum. 1924 yılında Yunanistan’dan Bandırma’ya gelen mübadiller, tifo salgını nedeniyle yaşamını kaybettiğinde bugün Ordu Caddesi üzerinde bulunan tren yolu tünelinin etrafına gömülüyor. Ölenlerin ne mezarları biliniyor ne mezar taşı var.
Türkiye Lozan Mübadilleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Alper Yapan ile Bandırma’da gerçekleştirilen mübadillerle ilgili bir anma programında sohbet etme fırsatımız oldu. Alper, ailesinin hikâyesini ve Bandırma’ya gelen mübadillerin yaşadıklarını anlattı.
1924 yılında gelen mübadillerin 4. kuşağı olan Alper Yapan, “Benim ailem Akdeniz vapuruyla 9 Mart 1924’te Bandırma’ya geliyor. O dönemde tifo salgını var. Karantina için Ordu Caddesindeki tren yolu tünelinin bulunduğu yerde bir hapishane var. Burası karantina bölgesine çevriliyor. O karantina bölgesine gelen mübadiller götürülüyor. O mübadillerden 11’i tifodan dolayı hayatını kaybediyor. O hayatını kaybedenler tren yolu tünelinin etrafına gömülüyor. Aslında orası tifodan kaynaklı mübadele mezarlığı.” dedi.
*
Aradan yıllar geçiyor ve ne üzücü ki, Alper’in bana anlattıklarıyla ilgili bu kentte tek bir adım atılmamış. Hatta bu konu hiç gündeme bile gelmemiş. Neredeyse yüzde 30’u göçmen olan Bandırma halkının da büyük çoğunluğu bu yaşanan dramdan habersiz.

Haberin Devamı

BİR DAHA YAŞANMASIN DİYE ACILARI HATIRLAYACAĞIZ

Alper’in bahsettiği tren yolu tünelinin etrafı bugün evlerle dolmuş durumda. Dolayısıyla araştırma yapmak çok güç ama bir şeylerin ucundan da tutmak gerekli. Bandırma’ya yaşamak umuduyla gelen ilk mübadillerin ne adı biliniyor ne de bir mezar taşları var. Bize yakışan ise; o yaşanan acıları topluma hatırlatabilmek ve bir daha yaşanmamasını sağlamak. Bu konuda da yalnız olmadığımı düşünüyorum. Tren yolunda şartlar el verdiğince ve tarihsel kayıtlara bakılarak bir araştırma yapılmasından yanayım. Bunun sonucunda da en azından insanların göreceği, toplumsal hafızamızı diri tutan bir anıt Bandırma’ya yakışacaktır. Anıt, hayatını kaybeden mübadillerin yanı sıra Bandırma’nın tarihte üstlendiği ev sahipliğinin de bir göstergesi olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları