Günü belliler!

İşte size dev hizmet!

Haberin Devamı

Esnaf lokantalarını sevenler, toplaşın, sizin için bu yazı. Esnaf lokantalarına burun bükenler, çok şey kaçırıyorsunuz, o yemek yediğiniz kafelerdeki tekdüze tatlardan sıyrılıp gerçeğe dönmek için bir şans size…

Size en çok yemek yediğim üç esnaf lokantasından sesleniyorum, Lades Lokantası, Şahin Lokantası, Nato Lokantası. Kaç yıllık esnaf lokantalarını tanıtmayacağım size, hafta içinde günü belli olan yemeklerinden bahsedeceğim. Mini kılavuz, yeni başlayanlara.

Esnaf lokantaları kuruldukları mahalledeki çalışanları ve yakın mahallelerden gelenleri beslerler, eğer lokanta güzelse uzaktan da geleni vardır, hele bir de o sevdiğin yemeğin günüyse, sırf onun için gidersin lokantaya. Mesela Arnavut ciğeri, mesela kadınbudu köfte, mesela döner…


Lades Lokantası
Beyoğlu’nun insanı yoran halinden bir kaçıştır, sebze konservesi kavanozları ve içeride tatlının, zeytinyağlının eklenmesiyle daha da rengarenk olan vitrinler arasında, sakince yemeğinizi yersiniz. Lokantanın en kalabalık hali bile bu sakin atmosferi bozamaz.

Her Pazartesi, talaş böreği ve döner, Salı, işkembe çorbası, Arnavut ciğeri, kuzu kapama,

Haberin Devamı

Çarşamba, ekşili köfte, Perşembe, kuzu elbasan tava ve döner, Cuma, paça çorbası ve kadınbudu köfte günüdür.

Pilav üstü döner, bir esnaf lokantasının en afili yemeğidir kanımca. Döner sevgimiz malum, dönerin ayrı müşterisi vardır Pazartesi ve Perşembe günleri, sadece onu yemeğe gelirler.

Yemek çeşidi boldur Lades’te, öğle yemeği saatini geciktirip gitseniz de sizi gene dolu dolu bir vitrin bekler, biten yemekler vardır tabii ama kalanlar gidenleri aratmaz.

Bir de kabak tatlısı var, gitmişken yemek lazım. Şekeri, pişirilme kıvamı kararında, üzerindeki saf kaymak ile nefis bir kapanış yapar, her yerde yemek mümkün değildir bu kadar iyisini. Lades’in başka bir meşhuru ise kompostolarıdır.


Şahin Lokantası
Lokantanın kapısını açınca sizi masaların ortasındaki ekmek kuleleri karşılar, sol duvar gazete küpürleri ile doludur. Ali Usta son hazırlıkları yapıyordur, Saat 11 dedin mi  müdavimler başlar kapıdan girmeye. Zaten saat biri geçirirseniz, yemek çeşitleri azalmaya başlar.

Haberin Devamı

Her Pazartesi, işkembe çorba, kadınbudu köfte, haşlama, Salı, Arnavut ciğeri, Çarşamba, kadınbudu köfte, Perşembe, paça çorbası, hünkar beğendi, salçalı biftek, Cuma, haşlama ve kadınbudu köfte.

Arnavut ciğerini, küp küp doğranmış biber ve patates ile kızartırlar, hafif de pul biberlidir, aslında tam sandviçliktir bu Arnavut ciğeri.

Karnıyarık ve hamsi tepsisini ayrı severim, hiçbir şey kalmamışsa pilav üstü kuru ve cacık derim. 

Ali Usta minik bir döner de takar her gün. Daha ne olsun.

Bir de o kadayıf var, yiyebileceğiniz en masum kadayıf tatlısıdır, cevizlidir, pişkin kısmı benimdir.


Nato Lokantası
Karaköy’de o minicik ara sokakta, lokantanın girişinde sağda Mehmet Usta’nın döner tezgahı karşılar sizi, öğle vaktine yaklaştıkça masalar göz açıp kapayana kadar dolar.

Haberin Devamı

Pazartesi işkembe çorbası, mercimek çorbası ve beğendili kebap, Salı, çipura güveç, Çarşamba Arnavut ciğeri ve ekşili köfte, Perşembe balık çorbası ve levrek fırın, Cuma ise kadınbudu köfte günüdür.

Nato’da her gün döner ve kuzu haşlama vardır. Kuzu haşlaması efsanedir. Suyuna biraz limon sıkıp, biraz da karabiber serpeleyip, kaşık salladım mı bende iyisi yoktur! Kuzusuz da suyu yeter, ama onunla da başka olur.

Fırın sütlaça yer bırakın diyeceğim ama ben tatlı niyetine hep az döner yiyorum.

Kadınbudu köfte gününü takip ederseniz, beni bulursunuz!

Esnafta yemek de sohbet de bitmez, iyi ki varlar!


İLLA Kİ!
Baklagilsiz, kuru meyvesiz, kuru yemişsiz, baharatsız yapamayanlar toplanın.

Haberin Devamı

Kadıköy Çarşı’da çok sevdiğim iki dükkan varsa, biri burasıdır. Timsahlı Mısır Çarşısı 1916.

Kapıyı açınca sizi o nefis baharata karışmış dükkan kokusu karşılar. Kuru dolmalıklar, dizi dizi bamyalar tepenizden sallanır, çuvallar dolusu baklagil, zümrüt yeşili firik sağınızda, kuruyemişler ve kuru meyveler ise solunuzdadır. O zaman gene anlarsınız, eliniz gene dolu çıkacağınızı dükkandan…

Karşı tezgahın üzerinde pirinç kapaklı büyük cam kavanozların içi rengarenk baharat doludur, hepsi birbirinden çekicidir. Duvarlar tavana kadar raf ve rafların hepsinden bir ürün fışkırır. Nar ekşisi, Konya’nın tahini, alıç sirkesi, onun suyu, bunun yağı, kuskusu, tarhanası, ne ararsan vardır.

Haberin Devamı

Eğer dükkanda varsa, iyisidir zaten, bulmuştur Süleyman Bey. Bulgur boy bulgur, Nizip’ten gelir, fasulye Erzincan’dan, barbunya Niğde’den, yeşil mercimek Yozgat’tan, iç baklasının müşteri ayrıdır, İzmir’den. Ceviz Çorum’dan, salça Antakya’dan, domates kurusu Menderes, İzmir’den, dut kurusu Ulukale, Elazığ’dan… Liste uzar gider. O arada sizin çanlatalar da dolmuştur. Ama aklınız o almadığınız cevizli sucukta kalmıştır. Benim hep kalıyor.

Bir derdiniz var ise, size ne iyi geleceğini Ayvaz bilir. O sap, bu kök anlatır.

Benim yanımdan ayırmadığım Konya kimyonumun -evet bilenler bilir yanımda kimyon taşırım- kaynağı da burasıdır.  Bu iyiliğimi de unutmayın!

Bu arada; Mutlu 101. yaşlar Timsahlı Mısır Çarşısı! İyi ki varsın!

Timsahlı Mısır Çarşısı 1916: Yasa Cad. No: 46/A, Kadıköy Çarşı

Yazarın Tüm Yazıları