Dünyaya heveslenme biçimi yeni nesle ilham veriyor

Ceyl’an Ertem’in iki yeni şarkıdan oluşan ‘Dünya Heveslisi’ kaydının tadı damakta kalıyor. İlki, düzenlemesi güçlü, 1990’ları sahiplenen bir şarkı. İkincisiyse içe dokunan bir balad. Dinledikçe rüştünü ispat ediyor.

Haberin Devamı

Ceyl’an Ertem’in iki yeni şarkısı damakta kalan tadıyla ‘Keşke albüm olsaymış’ dedirtiyor. Bu dijital racona uygun işlerden geri kalmadan ‘albüm insanı’ olma tavrını koruyabilen müzisyenlerde ve ne yazık ki artık nadiren rastlanır bir durum.

Dünyaya heveslenme biçimi yeni nesle ilham veriyor

‘Dünya Heveslisi’ndeki iki parçadan ‘Datlım Gıymatlım’, Ceyl’an Ertem’in hem cover’larını söyleyerek hem de bir mentor olarak beslendiği Sezen Aksu’ya ait. Ceyl’an’ı Sezen Aksu’nun vârisleri sıralamasında kendine haslığı ve çizgisiyle en tepeye koyuyorum. Aksu’nun da buna bir itirazı olacağını sanmıyorum.

Düzenlemeyle kotarılmış...

‘Datlım Gıymatlım’ın en önemli özelliği dinler dinlemez 1990’ların Sezen Aksu’sunu anımsatması. Esas kıymetiyse o yıllardan medet ummak yerine döneminin ruhunu sahiplenip çıtası yüksek ve güçlü bir düzenlemeyle kotarılmış olmasında. Tam bu noktada düzenleme ve miksin altına imzasını atan Serhat Şensesli’ye hakkını teslim etmek gerek. Müzisyen bir aileden gelen, özellikle de babası Ruhat Şensesli’nin (Yıldız Tilbe’nin sözlerini yazdığı ve bana göre en iyi Tarkan şarkısı olan ‘Kış Güneşi’nin bestecisi, Laço Tayfa ve İBB Kent Orkestrası’ndan bildiğimiz basgitarist) genetik mirasına layık bir prodüktör/müzisyen olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

İkinci parçanın düzenleme ve miksiyse Yelda Karataş’ın şairane sözleriyle ve Ertem’le birlikte besteyi yapmış Cenk Erdoğan’a ait. İçe dokunur bir balad ve Alanson’un ‘Yalnızlık Ömür Boyu’suna selam çakarak ‘Yalnızlık Ölüm Boyu’ adıyla hemen merak uyandırıyor. Dinledikçe de rüştünü ispat ediyor. En güzeli, iki ayrı telden çalsa da ‘Datlım Gıymatlım’la oluşturduğu bütünlük. İki şarkılık tekli de yapsa bu bütünlüğe dikkat eden de kalmadı. Sözün kısası, Ceyl’an Ertem’in dünyaya heveslenme biçimini yeni nesil için ilham verici buluyorum.

ANADOLU RAP’E DOĞRU...

Eypio, diğer adıyla Apo, Burak King’le yaptıkları ‘Günah Benim’le iddialı bir başlangıca imza atmıştı. Başlangıç dediğime bakmayın, kendisi hiphop âlemimizin bildiği, tanıdığı ‘ağabey’lerden biridir aslında. Diğer bir deyişle ‘Günah Benim’ onu yeraltından çıkarıp popüler isimlerin şarkılarına eşlik etmesi için peşinde koştukları bir konuma taşıdı. Bu durumun müzisyenliği ve kariyeri açısından olumlu etkileri olduğu gibi sırtına yükledikleri de oldu. Ancak Eypio dünkü çocuk değil. Onun için en riskli alanın ‘arabesk rap’in melez olamayan ‘piyasa’ tavrı yerine arabeskten beslenen özgün bir Anadolu rap sound’u yaratmak olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

Dünyaya heveslenme biçimi yeni nesle ilham veriyor

En güzel gösterge, bu albümde yakalamayı başardığı yani kullandığı enstrümanlar ve nokta atışı nakaratlarla güçlendirdiği sound. Söz ettiğim riskten uzaklaştığına sevindim zira ‘Günah Benim’ yönünde seyretmesine gönlüm razı değildi.

‘Urgan’, bu topraklardan beslenen düzenlemelerle bize ait bir rap albümü olmayı başarmış. Fuat, Hayki, Tuğberk Işık ve Çerkes’in eşlikleriyle yere daha sağlam basmış. Daha önce tekli olarak dinlediğimiz ve beğendiğimiz ‘Naim-Cep Herkülü Naim Süleymanoğlu’ ve ‘Çek Çek’ de albümde yer alıyor. 

ZAMANI VAR AMA UMUTLUYUM

Alternatifle anaakım arasında sağlam bir köprü olan Yüzyüzeyken Konuşuruz’un solist ve gitaristi Kaan Boşnak’a dair alternatif bir de sosyal medya magazini var. Konuyla ilgilenmeyen biriyim ama bu muhabbetlerin ona zarar verdiğinin de farkındayım. Diğer bir deyişle Yüzyüzeyken Konuşuruz ve solistinin gördüğü ilgiye ‘meyve veren ağacın taşlanması’ deyip geçemeyiz. Tatsız sansasyonun önünü tutumuyla ve sadece Kaan Boşnak kesebilir. Hele hele solo albüm arifesindeyken tercihini müzik ve aile huzurundan yana kullanmasını dilerim.

Haberin Devamı

Dünyaya heveslenme biçimi yeni nesle ilham veriyor

Öte yandan, solo kariyeri açısından en büyük zorluk birçok yeni gruba ilham kaynağı olan Yüzyüzeyken Konuşuruz sound’unun prangası. YYK’dan farklılaşamayan bir Kaan Boşnak sound’u ve şarkıları kolay yol olurdu elbet. Ancak ben YYK’nın geri kalanından biri olsam sorardım, ‘Aynısını yapacaksan neden solo kariyer peşindesin?’ diye.

Önceki yıl yayımladığı beş şarkılık ‘Demos’ çalışmasını; konsepti nedeniyle eleştiri ekseninin dışında bırakıp Anıl Piyancı ile ortak çalışmasını tebrik edelim. Piyancı’nın rap alanına giren Boşnak ‘Varsın’a kattığıyla heyecan verdi. Bu yıl ‘Bırakma Kendini’deyse YYK’nın güvenli sularına döndü ancak güçlü bir hit üretmeyi bildi. Ardından gelen ‘Bebeğim’ dans-pop altyapısı ve melodi formuyla en farklı Kaan Boşnak şarkısıydı. Şimdi ‘Seni Buldum Ya’ ile synth’leri yeniden öne çıkarıp kendiyle YYK arasında bir yerde duruyor. Kaan Boşnak sound’unu gerçekleştirmek için biraz daha yol almalı ancak umutluyum. 

Yazarın Tüm Yazıları