Tahir Kum

Yusuf Demir gerçekleri

22 Eylül 2022
Yusuf Demir’in Galatasaray’a imza atmasının üzerinden tam iki hafta geçti.

Ne Mata’sı, ne Mertens’i bu kadar gündemi meşgul etmedi. Yusuf aşağı, Yusuf yukarı. Üç gün öncesine kadar konu; “Türk oğlu Türk nasıl yerli statüsünde oynayamaz” şeklindeydi. Üç gündür bu defa konu “Türk oğlu Türk’ten milli takımımız neden yararlanmaz?” oldu. Ne TFF talimatlarına göre Yusuf’un Galatasaray’da Türk statüsünde oynaması mümkün, ne de FIFA talimatlarına göre Türkiye A Milli Takımı'nda oynaması...

AVUSTURYA ENGELİNİ UNUTMAYIN

Hadi diyelim çocuk, “Ben karar değiştirdim, milli takım tercihimi değiştiriyorum” dedi. FIFA’ya şöyle ettiniz, böyle ettiniz Yusuf’a FIFA’dan Türk Milli Takımı vizesini de aldınız. Olmaz da. Hadi oldu diyelim (inşallah olur), orayı halletsen de iş bitmiyor ki. ..Çünkü önünde bir de Avusturya Futbol Federasyonu engeli var. O da şu; milli futbolcularına imzalattığı taahhütname... “Avusturya Milli Takımı’nı tercih eden bir oyuncu sonradan bu kararından vazgeçerse 3 yıl boyunca başka bir milli takımda forma giyemez” diyormuş, bu taahhütname. Sanırım buna benzer bir yaptırım da FIFA’da olabilir. Sayın başkan Dursun Özbek bu konuda ilgili yerlerle temasa geçtiklerini açıkladı. Bekleyip göreceğiz. Umarım Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunmaz.

TERİM İSTEDİ BÖYLE OLDU

Diyorlar ki; anası Türk, babası Türk, Türk oğlu Türk bir futbolcu nasıl olur da Türkiye’de yabancı statüsünde sayılır. Evet gerçekten tuhaf. Dahası Galatasaraylı dostlara göre tam bir saçmalık! İşin bir ilginç yanı da; İlgili talimatın fikir babası ve mimarının dönemin Türkiye Futbol Direktörü, Galatasaray’ın efsane ismi Fatih Terim olması! Tamam, işin bu tarafı tuhaf da; peki ya, anası Türk, babası Türk, o Türk oğlu Türk futbolcunun Türk Milli Takımı yerine başka bir milli takımı tercih etmesi tuhaf değil mi? Peki neden Yusuf Demir olayına bir de bu açıdan bakmıyoruz?

TRABZONSPOR'UN KAPISINDAN DÖNDÜ

Galatasaray Kulübü’nün ve taraftarlarının bugünlerdeki 1 numaralı gündem maddesi Yusuf Demir’i yerli statüsünde oynatabilmek. Bu konuda medyasıyla birlikte yoğun bir uğraş, çaba var. İnanın bu dört koldan baskı bende “Acaba yönetim Yusuf’u yerli statüsünde mi sanıyordu” yönünde ciddi ciddi şüpheleri uyandırmış durumda!

Yazının Devamını Oku

Josef’in kartı iptal edilemez ancak tahrik indirimi alabilir

6 Eylül 2022
Kurallar ne diyor?

1- Josef De Souza’nın kartı geri alınabilir mi?

FIFA ve TFF talimatlarına göre sahada gösterilen hiçbir kart TFF ve kurulları tarafından değiştirilemez ve kaldırılamaz. Zaten TFF Disiplin Talimatı’nın 86. maddesinde de bu düzenlenmiştir. Buna benzer bir olay geçmişte de yaşanmış, Beşiktaş başvuruda bulunmuş ancak kabul edilmemişti.

44. MADDE KAPSAMINDA

2- Josef De Souza ne ceza alır?

Hakem ve temsilci raporları TFF’ye ulaştı. Josef, hakem Mete Kalkavan’ın raporu doğrultusunda bugün PFDK’ya sevk edilecek. Brezilyalı oyuncunun sahaya inen taraftara yönelik hareketi, disiplin talimatının ‘saldırı’ başlıklı 44. maddesine göre değerlendirilecek. Minimum 5 maç ceza öngören bu maddede Josef kendisine ve takım arkadaşlarına yönelik bir eylem olduğu için tahrik indiriminden faydalanacak. Talimata göre, tahrik olması durumunda ceza 3’te 1 oranında indiriliyor. Bununla birlikte Kalkavan’ın raporunda Josef’in sahaya giren taraftara tokat attığı da yazmakta. Bu 44. maddeye göre son dönemde verilen en çarpıcı cezalardan biri Galatasaraylı Marcao’ya gelmişti. Saha içinde kendi takım arkadaşı Kerem ile tartışan Brezilyalı futbolcu 8 maç ceza almıştı.

ANKARAGÜCÜ AĞIR CEZA ALIR

3- Ankaragücü Kulübü ceza alacak mı?

Sahaya atılan yabancı maddeler, sahaya seyirci girmesi, çirkin ve kötü tezahüratlar nedeniyle ev sahibi Ankaragücü’ne ağır ceza yolda... Sahanın güvenliğinden sorumlu olan başkent ekibi saha kapama veya seyircisiz oynama cezası alacak. Ayrıca para cezası da gelecek.

Yazının Devamını Oku

Hakem atamaları televizyondan canlı olarak verilemez mi?

27 Ağustos 2022
TFF ve MHK ısrarla hakem atamalarında insan faktörü olmadığını ve atamaların tamamen makine ile yapıldığını vurguluyor, söylüyor.

Bize, bazı atamalar sonrası pek öyle olmadığı izlenimi verse de, dedikleri gibi olduğunu varsayalım. Ama makine bu işi nasıl yapıyor, MHK’dan başka bilen gören yok. Mesela VAR’ı biliyoruz. Hemen hemen her kesimden (başkanlar, teknik adamlar, spor yazarları vs.) o odaya misafir edildi ve VAR sisteminin nasıl çalıştığı anlatıldı, izah edildi. Bugün VAR konusunda, “Nasıl oluyor?” gibi bir soru yok. Ama şu hakem atamaları konusunda var. Makine nasıl atıyor bilmiyoruz. Madem “Şeffaflık” diyoruz VAR gibi şu yapay zeka makinesinin de nasıl çalıştığını bir görsek. Bu konuda medyayı davet ederek makinenin karşısında bir brifing verseniz. Testler yapsak, olmaz mı? Mesela biraz daha öteye gidip, ileride yine şeffaflık adına o makineyi haftanın hakem atamalarını yaparken canlı yayında ekrana getirebiliriz. Ne dersiniz, tıpkı kura çekimleri gibi.

2002'DEN 2022'YE TÜRK FUTBOLU

Geçen sezonu ilk 3 sırada bitiren 3 takımımız: Trabzonspor, Fenerbahçe ve Konyaspor. Çıktıkları ilk Avrupa sınavlarında sınıfta kaldılar. Trabzonspor Kopenhag’a, Fenerbahçe Dinamo Kiev’e, Konyaspor da Vaduz’a elendi. Kupa şampiyonu Sivasspor da Malmö’ye... Tıpkı ülke milli takımları gibi, takımlarımızın da gücü ‘üst kategoride’ mücadele etmeye yetmedi, maalesef. Şimdi bazıları bir, bazıları iki ‘alt kategoride' mücadele edecek.

İSRAİL'E BİLE GEÇİLDİK

Şimdi sorarım size; A Milli Futbol Takımı ‘C Ligi’nde olan bir ülkenin; kulüplerinin seviyesinin Konferans Ligi olması anormal mi? Peki böyle bir ülkenin Ümit Milli Takımı’nın Avrupa Şampiyonası’na katılamaması... Peki böyle bir ülkenin U19 Milli Takımı’nın; Avrupa Şampiyonası yarışında İsrail’in lider olduğu bir yerde grup sonuncusu olması... Peki böyle bir ülkenin U17 Milli Takımı’nın yine Avrupa Şampiyonası yarışında 3 maçta 3 yenilgi alarak grup sonuncusu olması sürpriz midir, sizce?

NERELERDEN DÜŞTÜK

Kısacası yukarıdan aşağıya, sağdan sola nereye bakarsan bak, nereyi tartarsan tart aynı, futbolumuzda. Ama işin acı olan yanı; nerelerden bu durumlara düştüğümüz... 2000’lerde FIFA klasmanında 5. sırada olan (2004) bir ülkenin bugün 42. sıraya kadar gerilemesidir asıl önemli olan. Yine 2000’ler de kulüpler bazında UEFA’da 7. sıraları görmüş bir ülkenin bugün İsrail’e geçilerek 21. sıraya kadar gerilemesidir acı olan. ‘C’ ligine düşen sadece o A Milli Takımımız değildi, maalesef.

HER YERDE SONUNCUYUZ

Yazının Devamını Oku

İşte hakemlerin alacağı ücretler

30 Temmuz 2022
Sahaya çıkacaklar ile var hakemlerini ayırma kararı alan TFF’nin 2022-23 sezonunda görev yapacak isimler için belirlediği tarife netleşti. Maç hakemi hem aylık hem de maç başı alırken VAR’a sadece maç başı 4 bin 400 TL ödeniyordu. Düzenleme ile VAR hakeminin hem maç başı 10 bin TL yapıldı hem de 20 bin TL aylık bağlandı. Sahadaki hakemin maaşı ikiye katlanarak 26 bin TL’ye çıkarıldı. Maç başı da 10 binden 20 bin TL’ye yükseldi.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu şu VAR’la hakemi ayırma işini ortaya attı atmasına ama attığına da sanırım bin pişmanlardır bugün. Dönmek istese de dönemiyorlar. Dünyada bir örneği yok. Bakarsınız IFAB “Hop beyler ne yapıyorsunuz?” der. Der de... Her neyse söylediler bir kere. Sonra MHK Başkanı Sabri Çelik ve bazı üyeleri aldılar telefonu eline tek tek hakemleri arayarak VAR teklif ettiler. Geri dönüş sıfıra yakın. Son çare VAR’ı daha cazip hale getirmekte bulunuldu. Öyle ki VAR parasal açıdan sahadaki hakemden daha cazip hale geldi. Örneğin maç hakemi hem aylık hem maç başı alırken VAR sadece maç başı 4 bin 400 TL alıyordu.

AYLIK 100 BiN TL KAZANABiLECEK

Yeni düzenleme ile hem aylık hem de maç başı para alacaklar. Maç başı 10 bin TL, aylık 20 bin TL. Malum görevleri sadece VAR olduğu için haftada minimum 2-3 VAR göreviyle aylık kazanç 100 bin TL civarında olacak. Sahadaki hakemin maaşı ikiye katlanarak 26 bin TL’ye çıkarıldı. Maç başı aldıkları ücret de 10 bin TL’den 20 bin TL’ye çıktı.

ESKi KÖYE YENi ADET

Bir de şu ikinci gözlemci olayı... Gerçekten o işi anlamak da mümkün değil. Deniyor ki; ‘bir gözlemci maça gidecek aynı maçla ilgili bir gözlemci de Riva’da bir odada maçı TV’den izleyerek rapor yazacak. Ayrıca Riva’daki gözlemcinin dışarıyla da irtibatını kesmek için elinden telefonu alınacak.

Sonra. Bu iki gözlemci maçın ardından en geç üç saat içinde raporlarını sisteme girecek. Ve bu iki gözlemcinin verdiği notun ortalaması hakemin aldığı not olacak.

MAÇA GiDEN iÇiN BiR SIKINTI YOK

Yazının Devamını Oku

Yeminli mali müşavirden yeminli TFF'ye

24 Temmuz 2022
Gün geçmiyor ki, Riva’dan bir ‘yenilik’ haberi çıkmasın. Onlar için yeni bir gün ‘yeni bir yenilik’ demek olmuş adeta.

Mesela hafta içinde TFF kurullarının tanıtım toplantısı için Riva’daydık. Hani o yargı organlarının PFDK’dan çok HSK’yı andırdığı (!) kurulların tanıtım toplantısı vardı ya, orada... MHK tarafı diğerleri gibi görevlerinin acemisi değillerdi ama; o gün orada yüzlerinde farklı bir heyecan, farklı bir şaşkınlık vardı! Meğerse dakikalar önce TFF Yönetim Kurulu huzurunda ‘görevlerini tarafsız ve bağımsız şekilde yapacaklarına dair yemin ederek’ inmişler tanıtım toplantısına. Bir nevi Türk futbolunun ‘ilk yeminli MHK’sı olarak tarihe geçmişlerdi o gün orada. Anlayacağınız TFF yönetimi yargı organları için aldığı ‘yemin etme’ kararına son dakikada MHK’yı da eklemişti. Kimselerin akıl etmediğini etmiş, bu sayede dünya futbol tarihine geçmiştik! Bakalım kimlere hangi ülkelerin futboluna örnek olacağız, göreceğiz. Yeminli mali müşavirden sonra yeminli MHK Başkanı ve üyelerimiz de oldu artık.

HAKEMLERE DE YEMİN ETTİRİR MİYİZ?

Sanırım Riva’da yemin etmeyen bir TFF Yönetim Kurulu kaldı, bir de hakemler. Aslına bakarsanız ilk yemin etmesi gereken de onlar. Çünkü her şey TFF yönetiminin ve sahada düdük çalan o hakemlerin iki dudağı arasında. Onlara da yemin ettirirler mi, ettirirler valla! Kimse kusura bakmasın ama; bu iş de bana, şu sanatçı meselesi, kadın üye meselesi gibi vitrin işi geliyor. Bu projeler futbolun gelişimine, marka değerine nasıl bir katkı yapar, anlayan varsa anlatsın. Ben çözemedim valla.

VAR'DA YABANCI VAR!

Çözemediğimiz konu keşke bir tek bununla sınırlı kalsa... Mesela şu durup dururken çıkan yabancı hakem açılımına ne diyeceğiz? TFF Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi’nin, “Biz şimdilik sadece yabancı VAR hakemi getirmeyi planlıyoruz” demesine... Pek sağlıklı bir plan gibi durmuyor açıkçası. Sebebi de her ülkenin VAR çıtasının (uygulamasının) farklı olması. Ekranlardan da görüyoruz; her ülkeye göre VAR’ın devreye girdiği ‘bariz hataya’ bakış farklı. Yani bir ülkede VAR’ın müdahale ettiği pozisyona başka bir ülkede edilmiyor. Henüz bizde olduğu gibi uluslararası arenada da VAR işi tam oturmuş değil. Dışarıdan VAR getirmek içerdeki hakem tartışmamızı ikiye üçe katlamaktan başka bir şey değil bence. Bir de bizimkilerin yabancı dil meselesi. O da işin cabası. Olmayacak iş, yazın bir kenara... Sanırım sayın Büyükekşi’nin, “İşin içine girince bunun olmayacağını öğrendik” sözünü söylemesi yakındır, kanımca.

'ŞOK HABER' ELİ KULAĞINDA

Malumunuz ülke futbolu 8 Mart 2022’de güne büyük bir depremle uyanmıştı. Verdiği hasar çok büyük. Binalar yıkılmasa da her biri ciddi hasar görmüş durumda. Bazılarına ise dokunsan yıkılacak. Belki de ülke futbolu önümüzdeki günlerde bu depremin devam eden artçıları yüzünden güne yeni bir şok haberle uyanacak. Belki de Fırat Aydınus’tan sonra çok önemli bir değeri daha kaybedeceğiz. Karar aşamasında. Sebep; Ferhat Gündoğdu ruhunun hâlâ Riva’da yaşıyor olması. Çünkü bazılarında huzur, sıfırın da altında. Huzurlu ve rahat olmadıktan sonra onları makineye bağlayıp atasan ne olacak!

Yazının Devamını Oku

‘Param var, istediğimi alırım kiraya veririm’ dönemi bitiyor

15 Temmuz 2022
FIFA’nın yeni kararı Avrupa devlerinden oyuncu kiralamayı hedefleyen kulüplerimizi de yakından ilgilendiriyor. 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe giren yeni düzenlemeyle; kulüplerin aynı sezon içinde kiralık olarak alıp verecekleri futbolcu sayısına sınırlama getirildi. 2022-23 sezonunda kulüpler en fazla 8 kiralık oyuncu alabilir veya gönderebilir. Bu sayı gelecek sezon 7’ye, 1 Temmuz 2024’ten itibaren de 6’ya inecek.

2020 yılında ‘hülle transferin’ önüne geçme adına tarihi bir adım atan FIFA, bu defa da futbolda güç dengelerini değiştirecek kritik bir karara imza attı...

‘HÜLLE TRANSFER’ TEDBiRLERi

Dünya futbolunun patronu, bundan iki yıl önce yeni bir karar almış ve “Bundan böyle hiçbir futbolcu 14 haftadan önce kulüp değiştiremeyecek” diyerek, onların deyimiyle ‘köprü’ bizim deyimimizle de ‘hülle’ transferin önüne geçmeyi planlamıştı.

KANAYAN YARAYA ÖNLEM

İşte o FIFA iki yıl sonra bu defa yine futbolunun kanayan yarası haline gelen kiralık futbolcu furyalarına “Dur” diyecek yeni bir düzenlemeye gitti. FIFA’nın bir süre önce ülke federasyonlarına gönderdiği yeni transfer talimatı özellikle Chelsea, Manchester City, Real Madrid, İnter ve Barcelona gibi dev kulüplere ciddi darbe vuracak. Sebebi de; FIFA’nın yeni düzenleme ile ‘kiralık futbolcu’ sayısına sınırlandırma getirmesi. Bir nevi ‘pilot takım’ olayını engellemeye gitmesi.

TALiMATLAR REViZE EDiLECEK

Dediğimiz gibi FIFA’nın son sirküleri federasyonlara ulaştı... Peki ne diyor dünya futbolunun patronu?..

“Bundan böyle kulüpler bir sezon içinde kiralık olarak en fazla 8 futbolcu alabilir veya verebilir.”

Yazının Devamını Oku

TFF'nin yeni projeleri ve düşündürdükleri

11 Temmuz 2022
Hani derler ya, bir başladı, pir başladı diye... Yeni futbol federasyonumuz da tıpkı öyle. Geçmişe oranla ilk 21 güne birçok şey sığdırdılar. Yapılanlar malum...

 Ama arada bazı yapılacaklar var ki; tam bir ‘devrim’ niteliğinde! Ha! Sonuçta bunlar futbolumuz da ‘devrim mi’ yapar, yoksa ‘kısa devre mi yapar’ hep birlikte yaşayıp göreceğiz! Bize sorarsanız, ki meslek hayatını TFF logolu işlerle geçiren biri olarak, o yeniliklerin çoğu, biz de kısa devre yapar, şalterler atar. Belki bunlar çoğu sizin THY’ye TiM’E uyar ama sanırım bizim TFF’ye uymaz, sayın başkan Sebep mi? Anlatacağım şimdi. TFF Başkanı’nın, yönetiminin iyi niyetinden, gayretinden şüphemiz yok, elbet. Her şey ortada. Dar zamanda aldıkları kararlar da... Riva’da geçirdikleri yoğun zaman da. Tabii tüm bunları yaparken, yaptıkları acelecilik de ve kendini ele veren o acemilikleri de... Belli ki istişare alanı çok dar olmasından!

SIKINTI TECRÜBE Mİ YOKSA BAĞIMSIZ OLAMAMAK MI?

Örneğin; TFF yargı organlarında (Tahkim, PFDK, UÇK, Etik) görev alacaklarla ilgili getirilen kriterler. Malum bir sıkıntı var ya, oralarda! Peki çözüm ne? Bundan böyle bu kurullarda yer alacak başkan ve üyeler en az 10 yıllık mesleki tecrübeye sahip hukukçu olacak. Başka. En az bir üye hakim veya savcılık mesleki tecrübesi olacak. Başka. En az bir üye hukuk fakültesinde öğretim görevlisi olacak. Başka. Üyelerden biri ceza hukuku alanında tecrübe sahibi olacak. Uzatmayalım, başka, başka 13 farklı yeni kriter.

TELKİNE ESİR DÜŞÜNCE

Anlayacağınız kurullar, tepeden tırnağa ‘tecrübeli’ ve ‘uzman’ hukukçularla donanmış olacak. Peki anlamadığımız bir şey var. Bizim bu kurullarla ilgili sıkıntımız neydi Allah aşkına? Acaba tecrübesiz hukukçulardan oluşmaları mı? Yoksa bağımsız olamamaları mı? Daha önce de o kurullar Prof’lardan geçilmiyordu. Aralarında ceza hukukçuları hakimleri, savcıları, hatta baro başkanları vardı. Belki de çoğu tecrübede yenileri ikiye katlar, üçle çarpardı! Ama onların da zaman zaman bazı kritik kararları dahili hattan gelen 2 telefona baktı, maalesef! Üstten gelen telkine, dışarıdan gelen tepkiye esir düşüp yalpaladılar. Tutarsızlık da güvensizlik de bundan kaynaklandı, tecrübesizlikten değil. Sevdalısı oldukları kulüplerin üyesi olmasalar da formaları sırtlarındaydı zaman zaman, kapının dışında bırakamadılar, tıpkı bazı TFF yöneticileri gibi kararlarıyla dışa vurdular duygularını.

SORUN ZİHİNLERDE

Anlayacağınız sıkıntı tecrübede de filan değil sayın başkan, o kurullara giden dahili hatlarda. Kısaca zihinlerde! O da diploma, tecrübe, makam mevkii fark ettirmiyor. O iş tecrübede değil siz de bitiyor, sayın başkan. Acaba diyorum; bu kurul üyelerinde aradığınız onca yeni kriterden hangisi (hangi uzmanımız) yarın kural dışı hareketten ihraç edilmiş bir futbolcunun “hareketinin ciddi faul mu yoksa şiddetli hareket mi olduğunu” tespitini en doğru şekilde yapmamıza katkısı olacak? Eski hakim veya savcı mı? Veya ceza hukukçusu olan mı?! Futbolun doğasını bilmeyen, hareketin doğal sonucunu doğru kestirmesi mümkün müdür acaba? Belki de bu yüzden FIFA, UEFA veya diğer ülke federasyonları futbol yargı organlarındaki üyelerde sizin aradığınız değil aramadığınız kriterleri arıyordur, ne dersiniz? Bakın oralarda eski futbolcu da vardır, hakem de vardır. ‘Futbol ailesindendir’ onların çoğu. Bizimki gibi sırf ‘barodan’ değil. Peki ya aralarındaki birçokları için gelirlerinin yüzde 3-5’ine tekabül edebilecek bir huzur hakkı karşılığı burada görev yapacak o kişilerden mal beyanında bulunmalarını istenmesine ne denmeli? Sizce mantıklı bir şey mi?

MAL BEYANI TARTIŞMASI

Yazının Devamını Oku

Hakemler mal beyanında bulunacak

1 Temmuz 2022
Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki TFF yönetiminin hakemlere mal beyanında bulunmayı mecburi hale getirmesinin 2 sebebi olabilir: 1-) Spor müsabakalarında görev yapan hakemlerin anayasaya göre ‘kamu görevlisi’ sayılmaları. 2-) Bazı hakemlerin, futbol ailesinin çok yakından tanıdığı bir inşaatçıdan ev ve ofis aldığı iddiası...

Liglerin başlamasına fazla zaman kalmadı. Sayılı haftalar var. Ama ortada henüz Merkez Hakem Kurulu yok. Bu konuda çeşitli rivayetler var. Sanırım bugün yarın resmiyete kavuşacak. Hakemler henüz yeni sezon için start vermese de onlarla ilgili olarak TFF yönetiminin gündeminde tıpkı ‘Yapay Zeka’ gibi enteresan bir çalışma daha var... O da; uzun yıllardır defalarca gündeme gelen ancak bir türlü hayata geçmeyen hakemlerin mal beyanında bulunma zorunluluğu. Sanırım bu defa uygulanacak. Sadece Süper Lig’de değil, 1. Lig’de görev alacak tüm klasman hakemleri her yıl mal beyanında bulunacak. Peki gerekçe nedir? Neden böyle bir şeye gereksinim duyuldu, onu bilemiyoruz. Ama bunun 2 sebebi olabilir.

1- Hakemlerle ilgili tanımlama net

Birincisi; geçmişte de bu konunun sık sık gündeme gelmesine sebep olan, hakemlerin hem anayasaya hem de kanuna göre kamu görevlisi sayılmaları. Çünkü kitap, “Spor müsabakalarında görev yapan hakemler, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı suç işlenmesi halinde kamu görevlisi sayılırlar” diyor net bir şekilde. Bu sebeple hakemler her yıl tüm kamu görevlileri gibi mal beyanı vermek zorundadır.

2- Kulaktan kulağa dolaşan iddialar

Bir diğer muhtemel sebep; bazı hakemlerle ilgili özellikle geçen yıl gündeme gelen gayrimenkul alım-satım iddiaları... Özellikle hakemlik camiasında kulaktan kulağa dolaşan bu iddiaların medyaya yansıması ile artan dedikodular. Bazı hakemlerimizin, inşaat sektöründe faaliyet gösteren, futbol ailesinin yakından tanıdığı bir isimden satın aldığı ev ve ofisler. Bunlar bizim tahminimiz. Dediğimiz gibi TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi ve yönetim kurulunun bu radikal kararının gerekçesi ne bilemiyoruz. Bu aktardığımız gerekçelerden biri de olabilir, başka bir şey de... Bunu zamanla öğreniriz.

Yapay mı, yatay zeka mı?

Geçen yıl moda; ‘Hakemlik Sistemi Çalışma Grubu’ idi. Bu yıl ki moda; Yapay Zeka! Anlayacağınız çalışma grubu da, David Elleray raporu da ‘out’, şimdilik Yapay Zeka ‘in’ durumunda. Bakalım şu hakemlikli ilgili hokus pokuslar nerede duracak, hayırlısıyla!.. Geçen yıl yaşananlar ortada... TFF ile Kulüpler Birliği’nin ortaklaşa oluşturdurduğu çalışma grubu ve yapılan zirveler.

İngiliz usulü değil, Türk işi operasyon

Yazının Devamını Oku