Batı’ya anlatmak

TÜRKİYE derdini Batı’ya anlatmada zorluk çekiyor.

Haberin Devamı

Vahşi bir darbeyi püskürtmüş bir ülke olarak Batı’dan hakkımız olan takdiri beklerken, eleştiriler geliyor.

 

Türkiye’nin derdini Batı’ya anlatmasına ihtiyacı varsa, bunun dilini ve kanallarını bulmak da Türkiye’ye düşer. Bunun dili ve yolu medya mesajlarıyla atışmak olmasa gerek.

 

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thornbjorn Jagland’ın Türkiye’ye gelerek temaslarda bulunması ve yaptığı açıklamalar Batı’ya derdimizi nasıl anlatabileceğimiz konusunda iyi bir örnektir.

 

JAGLAND’IN SÖZLERİ

 

Jagland Türkiye’yi iyi bilen ve 2010 yılına kadar AK Parti hükümetlerinin AB kıstasları yönünde yaptığı liberal reformlarda katkı ve desteği olmuş saygın bir devlet adamıdır. Ünlü Nobel komitesinde üyelik yaptığı gibi insan hakları savunucusudur. İslamofobi ile mücadele eden bir şahsiyettir.

 

Haberin Devamı

Jagland Türkiye’de FETÖ konusunda “kamu kurumlarının temizlenmesi” gerektiğini belirterek şöyle diyor:

 

“Bu örgütün Türkiye’deki kurumların içerisinde ne kadar olduğunun Avrupa genelinde anlaşılamadığını görüyoruz. Ancak önemli bir nokta da şudur ki, bu süreçte atılan adımların AİHM kararlarına uygun şekilde yapılması gerekir.”

 

Yani, Türkiye elbette darbeyle, kalıntılarıyla ve kamu kurumlarındaki gizli yapılanmayla mücadele edecek, fakat bunu hukuka, AİHM ilkelerine uygun olarak yapacak...

 

HUKUKA UYGUNLUK

 

Türkiye’nin darbeyle mücadele ederken otoriterleşen bir sisteme yöneldiği şüphesi, derdimizi anlatmamızı zorlaştırıyor. Türkiye, dili diplomasiye, davranışları AİHM hukukuna uygun olursa Batı’da bugünkünden daha geniş bir çevreye hitap edebilir, derdini anlatabilir.

 

Haberin Devamı

Öyle bir Türkiye’ye ancak önyargılı olanlar ve aşırı sağcılar karşı çıkabilir.

 

İşte Jagland gibi bir insan hakları savunucu “Kamu kurumlarının temizlenmesi gerekiyor” diyor...

 

Fakat bunun bir furya haline gelmesi, 26 bin gözaltı ve 13 bin tutuklama yapılması, darbeden önce de eleştirilen iktidarın tavrı hakkında Jagland gibi iyi niyetlilerde bile tedirginlik yaratıyor, “AİHM içtihatlarına uyulması” uyarısını yapıyor.

 

OHAL KARARNAMELERİ

 

Okurlarım OHAL kararnamelerinin hukuki durumunu soruyor. Anayasa’ya göre, bu Kanun Hükmünde Kararnameler hakkında anayasaya aykırılık davası açılamaz.

 

Fakat Anayasa Mahkemesi’nin çok açık bir kararı var: OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler, OHAL sürecince geçerlidir, OHAL kalkınca bunlar da yürürlükten kalkar, mesela artık “otuz gün gözaltı” olamaz.

 

Haberin Devamı

AYM’nin en önemli içtihadı şudur:

 

“Olağastüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ile yasalarda değişiklik yapılamaz!”(Karar No: 1991/1)

 

Halbuki günümüzde KHK ile İç Hizmet Kanunu, Genelkurmay ve Milli Savunma kuruluş kanunları dahil çeşitli kanunlarda radikal değişlikler yapıldı. Bunun için evet AYM’ye gidilemez ama OHAL sona erdiğinde nasıl bir hukuki kargaşa çıkar?!

 

Terörle mücadelede şehitler vermeye devam eden Türkiye bundan sakınmalıdır.

 

MUHALEFETLE UZLAŞARAK

 

MHP Milletvekili Ümit Özdağ dikkatimi çekti, terörle mücadele eden bir orduda “sıhhiye hizmeti”ni alıp Sağlık Bakanlığı’na bağlamak doğru değildir.

 

Orduda emir-komuta birliğinin bozulabileceği endişesini de iki gün önce yazmıştım.

 

Haberin Devamı

Kanlı darbenin sıcaklığında OHAL döneminde hızlı düzenleme için çıkarılan KHK’lar süratle Meclis’te muhalefetle uzlaşarak ve uzman komutanların da görüşünü alarak elden geçirilmelidir.

 

Dert bizim derdimizdir, anlatmak da bizim işimiz... Diplomasi ve hukuk diliyle konuşmak Batı’ya hem darbeyi ve kamu kurumlarındaki gizli yapılanmayı anlatmamızı kolaylaştırır hem içeride normalleşmeye katkıda bulunur.

Yazarın Tüm Yazıları