Mazi kalbimde yaradır

* Çatalkaya kapalı ise hava kötüleşir. * Karşıyaka’da çeşmelerden günde iki saat Yamanlar suyu akar. * Syatski, Zadel, Kosiç, Mariç... Altınordu ve KSK’nın as futbolcularıdır. * Efes, Sur, Bergama, Hasköy, 9 Eylül... En yavaşı Sur’dur. * Bostanlı’nın en sonunda Cemal Gürsel’in evi vardır. * Vadi sinemasına giderken Bonsoir Pastanesi ve Kadri’nin kahvesinden geçilirken Göztepeli futbolculara selam verilir. * Körfez kefali yenmez. * Troleybüsün teli ikide bir kopar. * Kasetler Bandil’de doldurulur. * Mogambo, Tilla, Disco Saffet, Klüp Orhan, Bergama Restoran, Gaskonyalı Toma... Geçim sıkıntısını az hissedenlerin gittiği yerlerdir. * Ehliyet almak doktora yapmaktan zordur. * Su-ga gazozu halkın, Coca Cola zenginin içeceğidir. Yazlık sinemada 10 dakika arada teşhis kriteri.* Bozacı, turşucu, muhallebici, buzcu, ayçiçekçi... Mahallenin gezgin esnafıdır. * Mutluluğun refahla doğrudan bir ilgisinin olmadığı güzel zamanlardır bunlar.

Haberin Devamı

 

İZMİR FUTBOLU MUTSUZ

BİZ bir türlü istenen kıvamda futbol şehri olamıyoruz. Takımlarımızı seviyoruz ama çok azımız bir Trabzonlu ya da Adanalı gibi, yöresinin kulübü ile bütünleşebiliyor. Asırlık kulüplerimizin hali içler acısı. Altay, Göztepe Süper Lig’de tutunamadılar. Karşıyaka bilmem kaçıncı ligde sürünüyor. Altınordu bile parıltısını kaybetmeye başladı.
Sıkıntı futbola olan ilginin azalması değil. Kime sorsanız üç büyük kulüple ilgili taraftar muhabbetini koruyor.
Kendi semt takımlarına ilgileri ancak kendilerinden bağımsız bir başarı oluştuğunda hareketleniyor. Oysa konu İzmir olunca şehrimizi dünyanın hiçbir yerine değiştirmiyoruz. İzmir düşkünlüğümüz istikrarlı başarı olmayınca kulüp sevgisine aynı ölçüde yansımıyor. Şimdilerde yeni bir spor yasası hazırlığı gündemde. Futbol kulüplerinin anonim şirket olmaları zorunlu hale getiriliyor. Aynı zamanda finansal yönetimlerine de sıkı kurallar konuluyor.
Tüm bunlar acaba ne ölçüde İzmir takımlarına yansıyacak? Bu kentin kulüpleri üstü tozlanmış bir mücevher gibidir.
Tarihi geçmişleri ile her yönüyle işlenebilecek büyük bir potansiyele sahiplerdir. Futbol tüm dünyada çok önemli bir endüstri. Bu değerlerimiz, açık söyleyelim, her biri bir iş fırsatıdır. Öncelik tabii ki İzmir iş insanları ve kurumsal bileşenlerdedir. Amerikalı, Arap iş insanları, Rus oligarklar spor kulüp sahipliğini kazançlı bir yatırıma dönüştürüyorlar. Bu anlamıyla pazarlanabilecek ve kent tanınırlığına katkı sağlayacak değerlerimizin farkındalığını artırmamız ve özel bir stratejiyi elbirliğiyle üretiyor olmamız icap ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları