Paylaş
Bu yönü itibariyle bireysel çaba ve imkanların yetersiz kalabileceği çözümlemelerde muhteşem bir veri hazinesi ile bakış açısını zenginleştiriyor ve yorumlama kapasitesine katkı koyarak zihni seçenekleri çoğaltıyor.
İnsanoğlu bu sayede eksik bilgilerini revize, ön yargılarını tasfiye edebilme konforuna kavuşuyor ve donanmış haliyle kendi aklının sınırlarına daha kolay ulaşabiliyor.
Devasa bir hafıza ve mantık aygıtından söz ediyoruz.
Yapay zekâya muhtelif gerekçelerle mesafeli yaklaşanlara şunu söyleyebiliriz:
Bundan iyisi Şam’da kayısıdır.
Birden fazla yapay zekâ programının oluşu herhangi birinin manipülatif yönlendirmelerini çok rahatlıkla elimine etme imkânı sağlıyor.
Neticede, yapay zekâya itiraz eden ve kullanmayı reddedenler Osmanlı’da matbaanın ülkeyi girişini geciktirenlerden pek bir farklı olmuyorlar.
Diyeceğimiz, fazla ve doğru bilgiden kim neden zarar görsün?
Özetle; yapay zekâ bizatihi insanlık birikimidir, bu sebeple en akıllı ve muteber insan evladıdır.
Israrlı eleştirilerini komplo teorisi boyutlarına taşıyanlar için şu tavsiye verilebilir:
Ayıklanmaya muhtaç çok bilgi, ulaşılamayan, bilinmeyen bilgiden daha iyidir.
Şu yaşlı gezegenimizde konuşulan, tartışılan, yazıya dökülen her konu, ne varsa bunlar genel çerçevede ‘bilgidir’.
Diğer değişle ‘yapay zekâ veri’sidir.
Yapay zekâ bunların hepsini büyük bir iştahla bünyesine katarak genişlemektedir.
Tüm insanlık birikiminin yapay zekâya yüklendiğinden söz ediyoruz.
Kapsamaz denilen her konu, doğru soruyu sorduğunuz taktirde size binlerce sayfalık dokuman olarak geri dönüyor.
İnsanoğlu 8 milyara ulaşan dünyasında ekosistem başta olmak üzere zarar verici tutumlarıyla rasyonel ve sürdürülebilir bir duruş sergileyemiyor.
Tek tipleşme anlamından bağımsız, insan olmaktan kaynaklanan asgari bir etik tutum paydasının oluşturulması bir gerekliliktir.
Özgür, yaratıcı ve çok renkli bir çeşitliliği savunmak öncelikle bireysel korunma alanlarını temin etmek, bilahare toplumsal huzuru sağlayan mutabakatları belirlemek ve bunları güvence altına alacak kuralları oluşturmaktan geçer.
21’inci Yüzyıl, yaşlı gezegenin sürdürülebilirliği adına, tüm bencil ve kötücül pratiklerden insanoğlunu arındırma çabası içinde olma durumundadır.
Bu amaçla, ‘teknolojinin’ denetim yeteneklerinin ihtiyaç duyulan ortamın sağlanmasında çok önemli bir rol oynayacağı açıktır.
Paylaş