Çalma listeleri ve şarkılar göç ediyor

Bir şarkının size neler hissettirdikleri kadar onu nerede ve nasıl dinlediğiniz de önemlidir. Son günlerde müzik dünyasında yaşanan gelişmeler bu durumu bir kez daha gösterdi.

Haberin Devamı

Massive Attack’ın adını duyduğumuz an 90’lardan bugüne uzanan bir politik hafıza canlanıyor. Geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada, Spotify’dan ayrıldıklarını ve gerekçe olarak CEO Daniel Ek’in savunma sanayi yatırımlarını gösterdiklerini duyurdular. Yanlarına King Gizzard & the Lizard Wizard, Deerhoof, Xiu Xiu, Godspeed You! Black Emperor gibi gruplar da eklendi. Liste uzuyor.
Bu bir telif ya da algoritma kavgası değil, çok daha derin. “Yaratıcı emeğimiz ölümcül teknolojilere fon olamaz” diyorlar. Müzik üzerinden kurulan bağın etik bir zemini de olması gerektiğini hatırlatıyorlar.
Tüm bu kaos yaşanırken bir başka platform olan Apple Music, yıllardır beklenen bir özelliği duyurdu. Diğer platformdaki çalma listelerinizi tek tuşla Apple’a taşıyabileceğinizi... Basit bir yazılım hamlesi gibi görünebilir ama değil. Çünkü bugüne kadar birçok dinleyici, emek verip oluşturduğu çalma listelerini kaybetmemek için Spotify’da kalıyordu. Şimdi bu bağ çözülüyor. Sadakat artık markaya değil, şarkıya yöneliyor anlayacağınız.
Müzik dünyasında kartların yeniden dağıtıldığı bir dönemden geçiyoruz. Sanatçılar etik nedenlerle platform terk ediyor, dinleyiciler ise kendi listelerini yanlarına alıp başka bir yere gidebiliyor. Peki bu, sektörün geleceği için ne anlama geliyor?
Bence çok basit... Alışkanlık değil, değer kazandırıyor. Dinleyici, kendisini kandırmayan, şeffaf davranan, sanatçıya gerçekten destek veren platformu seçiyor. Sanatçı da artık yalnızca “nerede çok dinleniyorum” değil, “nerede durmak istiyorum” sorusunu soruyor.
Spotify mı, Apple mı, yarın kim bilir belki bambaşka bir oyuncu... Ama kesin olan şu; çalma listeleri ve şarkılar göç ediyor. Ve bu göç, müziğin yeni sınırlarını belirliyor.

Haberin Devamı

Dikkat çekenler

◊ Bu haftanın en güzel haberi Filistinli rap’çi ve söz yazarı Saint Levant’ı 12 Aralık’ta Volkswagen Arena’da izleyecek olmamız. Pozitif Vibrations’ın yeni edisyonunda yer alacak olan Saint Levant, dünyanın da odağında olan bir isim. Kaçırılmaması gerek.
◊ Cem Adrian, söz ve bestesi kendisine ait “Hayat” şarkısıyla dinleyiciyle buluştu. Şarkı hem ruhuyla hem de Alparslan Kaçar, Alper Türedi, Çağrı Ünsal, Emel Korkmaz, Derin Çetinkaya, Yasemin Minguzzi, Yıldız Tüzün’le Adrian’ın yaptığı röportajlardan oluşan özel videosuyla dikkat çekiyor. Klibin izlenme gelirleri ise Umuttan Çocuklar Derneği’ne bağışlanacak. Zor bir eser ve zor bir video ama Adrian hem sesiyle hem röportajlarıyla altından yine ustaca kalkıyor.
◊ Hande Yener’in pop müzikteki deneysel yaklaşımı kimsede yok. Reggeaton denemeyen kalmamışken Yener’in de söz ve müziği kendisine prodüktörlüğü Misha’ya ait yeni şarkısı “Bana Ne” resmen parlıyor. Ne yapsa yakışır mı, yakışıyor.
◊ Paptircem, yeni şarkısı “Kaç Kez Öldüm?” ile yeniden dinleyicilerinin karşısına çıktı. Paptircem’in içsel yolculuğuna her defasında dahil oluyorum. Söz ve müziği kendisine, düzenlemesi Zeynep Oktar’a ait şarkı, marş niyetinde söylenebilir.
◊ Batu Akdeniz, “Bir Kuş Olsam” isimli yeni şarkısını dinleyicilerle buluşturdu. Şarkı, şehir hayatının getirdiği duygusuzluktan, klişeleşmiş ilişkilerden ve tekdüzeliğe dönüşen yaşantılardan bunalan herkesin iç sesine tercüman oluyor.
Sıkışıp kaldığımız şehir hayatından bir kuş olup uçarak ayrılma isteğini güçlü bir şekilde işliyor. Modern dünyanın getirdiği yalnızlaşmayı ve duygulardan uzaklaşmayı hem ironik hem de eğlenceli bir dille ele alan Akdeniz, dikkat çekici sözleri ile durumu çarpıcı bir biçimde ifade ediyor.
Gitar soloda Yavuz Çetin göndermesiyle Akdeniz tek başına Türkçe rock’ı sırtlanıyor gibi görünüyor.

NE DİNLEDİM

Haberin Devamı

∆ Islandman- “Eros”
∆ Cemiyette Pişiyorum-
“Aşk ve Anarşi”
∆ Dora Kınoğlu- “Until Tomorrow”
∆ Sakiler- “Gamzende”
∆ Dilan Filiz- “Home Behind”

Yazarın Tüm Yazıları