Paylaş
Çalışmada, sahiplerinin stres seviyeleri ölçülürken bu sırada köpeklerin stresinin ne durumda olduğuna bakıldı.
Dublin’deki bir veteriner kliniğinde gerçekleştirilen çalışmaya yirmi sekiz köpek ve sahipleri katılmış. 10’u erkek 18’i dişi olan köpeklerin yaşları da 1 ile 17 arasındaymış.
14 kişi stres seviyelerini azaltmak ve rahatlamalarına yardımcı olmak için tasarlanmış bir nefes meditasyonu egzersizi yaptı. Buna ek olarak da kendilerini iyi hissettiren ifadeler söylediler.
Diğer 14 kişiyse orta düzeyde stres yaratabilen Dijital Stres Testi’ne tabi tutuldu.
Belfast’taki Ormeau Park’ta köpeğini gezdirenler, köpeklerin etraflarındaki enerjiyi sünger gibi emdiklerini söylüyor. Mesela park müdavimlerinden Ivan Arsmtrong, “Eğer kötü bir ruh hali içindeyseniz, köpeğiniz de buna tepki verecek ve genellikle biraz daha yaramaz olacaktır” diyor.
Sonia adında bir başka kişi de “Eğer herkes gülüyorsa gelip oynamaya çalışıyorlar, eğer biri üzgünse onlar da gelip yanınızda duruyorlar” diyor.
Dönelim teste. Hem köpek sahiplerine hem de köpeklerine kalp atışları arasındaki kalp atış hızı değişikliklerini izlemek için kalp atış hızı monitörleri takılmış.
Köpeğin davranışlarının değişip değişmediğini değerlendirmek için de video görüntüleri toplanmış.
Sonuçlar uyumlu çıkmış. Sahiplerinin stres seviyelerindeki değişiklikler, köpeklerinin stres seviyelerinde de değişikliklere yol açabiliyor ve köpekler sahiplerinin stresine tepki verebiliyor. Sonuçtan köpek sahibi olanlar için çıkacak bir ders daha var: “Köpeklere veterinerde bulunmaya alışmaları için zaman tanınması ve muayeneleri için acele edilmemesi, hissettikleri korku veya stresi azaltabiliyor.”
DEPREMİ TAHMİN EDEBİLİRLER
Bilim insanları uzun süredir yaptıkları çalışmada bu sonuca ulaşmaya çalışıyor. Fakat başrolde sadece köpekler yok. Bilim insanları binlerce köpek, keçi ve diğer çiftlik hayvanlarının yanı sıra çok çeşitli yaban hayvanını, hareketlerini uzaydan izleyebilecekleri bir çalışmaya dahil ediyorlar.
Program kapsamında memelilere, kuşlara ve böceklere takılan küçük vericiler kullanılıyor. Bu canlıların ayrıntılı hareketleri daha sonra gelecek yıl fırlatılacak özel bir uydudan izlenecekmiş.
Neyi görecekler peki? Amaç sadece volkanik patlamalar gibi doğa olaylarına nasıl tepki verildiğini gözlemek değil. Aynı zamanda göç, hayvanlar arasında hastalıkların yayılması ve iklim krizinin etkisi hakkında da yeni bilgiler edinecekler.
Projenin lideri Almanya’daki Max Planck Hayvan Davranışları Enstitüsü’nden Martin Wikelski. Wikelski şöyle diyor: “Sadece gezegendeki vahşi yaşam hareketleri ve hayvan sağlığının ayrıntılarını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda canlıların depremler gibi doğal olaylara nasıl tepki verdiğini ortaya çıkaracak küresel bir gözlem ağı kurmayı umuyoruz.”
Araştırmanın ilk aşamalarında ilginç bir sonuca daha varmışlar: Sicilya’da Etna Yanardağı’nın eteklerinde yapılan ilk deneylerde keçilerin davranışlarının büyük volkanik patlamaları tahmin etmede oldukça iyi olduğunu görmüşler. Sensörler hayvanların bir patlamadan önce gerginleştiğini ve normalde ziyaret etmekten mutlu olacakları daha yüksek otlaklara gitmeyi reddettiklerini göstermiş.
Benzer şekilde, araştırmacılar Roma’nın dışındaki Abruzzo dağlarında köpekleri, koyunları ve diğer çiftlik hayvanlarını izlemiş ve bu hayvanların da son 12 yılda bölgede meydana gelen sekiz büyük depremden yedisini öngörecek şekilde tepki verdiklerini tespit etmişler.
Araştırmacılar ayrıca vahşi doğada bir hastalık salgınının ne zaman ortaya çıktığını bilmenin, hastalığın çiftlikler üzerindeki etkisini azaltmak için önemli olabileceğini söylüyor.
Bu teknoloji aynı zamanda bilim insanlarının göçleri yönlendiren süreçleri anlamalarına da yardımcı olacaktır. Vericiler şahin kuşu kadar küçük canlılara takıldı ve bu canlıların hareketleri, her yıl Avrupa ve Afrika arasında yaptıkları 2 bin millik göçün ardında yatan gizemleri yakında ortaya çıkarabilir. ‘Yaşasın bilim’ diyerek bitirelim.
OKUR FOTOSU
TELEVİZYON BÖYLE İZLENİR İŞTE
Okurumuz Mustafa Ayhan, kedisi Masha’nın fotoğrafını “Televizyona karşı en sevdiğimiz pozisyon” notuyla iletmiş. Hayattan keyif almak böyle oluyor. Masha’yı kutluyorum. Okurumuza da tüm sevdikleri ve Masha’yla uzun, sağlık, mutlu bir ömür diliyorum. Sizden de kedinizin köpeğinizin fotoğrafını bekliyorum.
NOT: Kediniz ya da köpeğinizin fotoğrafını #dünyagüzeli etiketiyle ve Hürriyet’ten bahsederek sosyal medyada paylaşın ya da sdemirel@hurriyet.com.tr adresine mail atın, seçip paylaşalım...
Paylaş