Anksiyete ve manuel terapi

Anksiyete, sadece kaygı, stres ve endişe duygularının yoğun yaşandığı mental bir sağlık sorunu olmakla kalmayıp aynı zamanda çok çeşitli rahatsız edici fiziksel semptomlara da neden olan bir hastalıktır.

Haberin Devamı

Anksiyete ve manuel terapi

Bunlardan kas ağrısı ile kas spazmı bazen kişinin sosyal hayatını çok ciddi etkiliyor ve hızlı çözüm arayışına itebiliyor. Kas gevşetici ile ağrı kesiciler de bir çözümdür ancak günümüzde manuel tedavi de hızlı ve daha iyi bir seçenektir. Anksiyete durumunda kas spazmlarının tedavisinde manuel terapi yöntemiyle ilgili merak edilenleri Fizyoterapist Aslı Turgut Üstündağ’a sordum.

Anksiyete ve manuel terapi

BİRÇOK İNSAN FARKINDA OLMAZ

“Anksiyete ile yaşayan birçok insan genellikle bu fiziksel bulguların kaygı ve endişeden kaynaklandığının farkında olmaz. Aksine ‘başka bir hastalıktan kaynaklanıyor’ endişesi ile daha fazla kaygı ve stres yaratarak bir kısır döngü oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu kısır döngüyü ise anksiyetenin vücudumuzda yarattığı fiziksel etkileri bilerek ve tanıyarak kırmak mümkündür.
Anksiyete ile birlikte vücudumuzda görülen en yaygın fiziksel belirtileri şöyle sıralayabiliriz; yorgunluk, kalp atışının hızlanması, çarpıntı, baş dönmesi, nefes darlığı, gastrointestinal sistem rahatsızlıkları (midede yanma, ağrı, kabızlık veya ishal gibi), baş ağrısı, migren, kas ağrıları ve zayıflıkları.

KASLAR YORULUR VE GERİLİR

Bu etkiyi anlayabilmek için öncelikle vücudumuzdaki iki sistemden bahsetmek gereklidir. Birincisi ‘limbik sistem’, ikincisi ‘otonom sinir sistemi’.
Son dönemde adını ‘duygusal beyin’ olarak sıklıkla duyduğumuz limbik sistem içerisinde, beynimizin en ilkel kısmı olan ve hayatta kalmamızda kritik rol oynayan amigdala denilen yapı bulunur. Bu sistemin çalışma mekanizması ise ‘savaş veya kaç’ sistemine dayanır ve amigdala bizi hayatta kalma içgüdüsüne iter. Otonom sinir sisteminin ise sempatik ve parasempatik olmak üzere iki zıt çalışan sistemi vardır. Sempatik sistemin çalışması ‘savaş veya kaç’, parasempatik sistemin ise ‘dinlen ve sindir’ şeklindedir.
Anksiyetede her durum kaygı, endişe ve stresi arttırdığı için limbik sistem fazla aktif olur ve sempatik sistem devreye girer. Vücudu tehlikelere karşı uyarır. Böylece adrenalin salınımını artırarak kan damarları üzerinde daralma etkisi yaratır. Kaslar da ihtiyaç duyduğu yeterli kan akışından yararlanamadığı için kasılır, gerilir ve ağrılar oluşur. Bunun yanısıra anksiyetede savaşacak ya da kaçacak gerçek bir durum söz konusu olmadığı için bir süre sonra yanlış mesajlar ve uyaranlar nedeniyle kaslar yorulur ve gerilir.

AMAÇ AĞRININ GİDERİLMESİ

Manuel terapi; fizik tedavinin fizyoterapistler tarafından mezuniyet sonrası birtakım eğitimleri tamamlayarak kazandığı, tamamen el ile uygulanan özel bir alanıdır. Kaslar, bağlar ve eklemler üzerinde etkinliği kanıtlanmış uygulamalar içermektedir. Manuel terapide amaç, ağrının azaltılması ve ortadan kaldırılması, problemli bölge ya da bölgelerin gevşetilip mobilize edilerek fonksiyonun arttırılmasıdır. Anksiyete ile birlikte gördüğümüz kas ağrılarında sempatik sistemin merkezi olan sırt ve bel bölgesindeki dokular çok gergin ve hassastır. Manuel terapi yöntemlerini aromaterapik yağların mucizesi ile birleştirerek bu bölgelerdeki yapıların gevşetilmesi, dolaşımının düzenlenmesi, manuel germeler ile sempatik aktivitenin azalması sağlanır. Aynı zamanda aromaterapik yağların solunması, gevşeme ve rahatlama etkisini arttırmaktadır.

ÇENE EKLEMİ RAHATLATILIR

Anksiyetede stres, kaygı ve endişenin vurduğu bir diğer eklem ise çene eklemidir ve bu eklemin yansımaları boyunda da etkilerini ağrı şeklinde göstermektedir. Aslında hepimiz stresli bir durum karşısında farkında olmadan dişimizi sıkarız. Anksiyetede diş sıkma belirtileri; gece uykuda diş gıcırdatma şeklinde sesli ya da sessiz olarak sadece diş sıkma şeklindedir. Manuel terapi ile çene eklemine ağız içi uygulamalar ile birlikte kafatası kemiklerine uygulanan kraniosakral terapi yöntemleri çene ekleminin rahatlamasını, boyunda gevşeme elde edilmesini sağlamaktadır. İlk seanstan itibaren anksiyetenin fiziksel semptomlarının azalmasını sağlayarak uykuya dalışı kolaylaştıran, uyku kalitesini arttıran, sabahları ise daha dinamik ve enerjik bir halde güne başlamayı sağlayan manuel terapi, modern çağın getirdiği stres, kaygı düzeyinin azaltılmasında, hareketsiz yaşamın olumsuz etkilerinin giderilmesinde tüm dünyada kabul görmüş bir tedavi yöntemidir.”

Yazarın Tüm Yazıları