Picasso’yu dokunarak seyretmek

FUAR İzmir bu hafta çok önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. İZFAŞ’ın desteğiyle 2-5 Kasım arasında gerçekleşecek “Engelsiz İzmir 2016 Kongresi”nde engelleri kaldırmak için beyin fırtınası yapılacak ve bir çok etkinlik gerçekleşecek.

Haberin Devamı

Başına gelmeyenin anlaması çok güç, ama biraz kendimizi engellilerin yerine koymaya çalışsak konunun önemi anlaşılır. Türkiye’de trafik kazalarından yılda yaklaşık 30 bin kişi engelli durumuna düşebiliyor. Terörle, savaşta gazi olanların sayısı sadece geçtiğimiz haziran-eylül arası 1065 kişiye ulaştı. Geçen 30 yılda bu rakamın nerelere geldiğini insan düşünmek bile istemiyor.

Picasso’yu dokunarak seyretmek

Bir trafik kazası veya terör olayıyla hepimizin hayatı her an değişebilir. Birkaç saniye içerisinde tekerlekli sandalye bağımlısı ya da görme engelli vatandaşlardan biri olabiliriz. Ama her şeye rağmen hayat devam edecek. O nedenle, Engelsiz İzmir 2016 Kongresi gibi çalışmalar büyük önem taşıyor.
Ben, Kongre’de düzenlenecek etkinliklerden seramik sanatçısı bir arkadaşımın sergiye hazırlık çalışmaları nedeniyle haberdar oldum.

Haberin Devamı

Picasso’yu dokunarak seyretmek

İdol Sanat Evi kurucuları Nuray Erden ve Görsev Bilkay, dünyanın en ünlü ressamlarının eserlerini görme engelli vatandaşların da tanıyabilmesi için bir proje geliştirmiş. Sanatçılar, Salvador Dali’den, Picasso’ya, Fikret Mulla’dan, Abidin Dino’ya ünlü ressamların 30’dan fazla eserini kille canlandırıp görme engellilerin de algılayabileceği bir boyut kazandırmış. Böylece görme engelliler eserleri serbestçe elleyip algılayabilirken, hemen yanı başında bulunan Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı (TÜRGÖK) desteğiyle hazırlanan Braille alfabesiyle yazılmış açıklama yazılarını okuyup, dokundukları tablo hakkında bilgi sahibi olacaklar.
Görüldüğü gibi niyet ettikten sonra engelleri aşmanın bir yolu mutlaka bulunuyor.

Picasso’yu dokunarak seyretmek

-----


Dükkanlar boş, masalar boş

Haberin Devamı

ARKADAŞLARLA zaman zaman buluştuğumuz ve genelde dolu olan bir restorana son gittiğimizde bomboştu. Yıllardır tanıdığım restoranın işletmecisine “Müşteriler nereye kaçtı” diye sordum. “Yaz iyiydi, ama iki aydan beri akşamları bu haldeyiz. Bu defa durum bambaşka” diye cevap verdi. Benzer yakınmaları siftah bile yapmadan dükkan kapatan esnafın, geçmişe oranla bomboş AVM’lerde müşteri gözleyen mağazalardan, emlakçılardan, oto galericilerinden duymak mümkün.

Picasso’yu dokunarak seyretmek


Tüketici güven endeksinin 100 üzerinden 74’e gerileyerek son yılların en kötü rakamlarına geldiği şu günlerde olup bitenlere şaşmamak gerek. İnsanlar ancak önlerini görebildikleri zaman ellerini cebe atıp para harcar. Dövizin son ayların en büyük çıkışını yaptığı, savaş bulutlarının Türkiye sınırını geçip kezzap yağmuruyla tehdit ettiği, Ortadoğu’da haritaların yeniden çizilmeye çalışıldığı, İzmir’de terör endişesiyle Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının demir parmaklıklarla çevrili Cumhuriyet Meydanı’nda yapıldığı şu günlerde, insanların zorunlu ihtiyaçları dışında harcama yapmak istememeleri çok normal. Terör ve savaş endişesiyle yumurtacıdan, havlucusuna yaklaşık 50 meslek grubuna iş imkanı yaratan turizm sektöründeki krizin 2017 sonrası 2018, hatta 2019 ve 2020 yıllarında bile devam edeceği endişesi ise karamsarlıkları iyice artırıyor.
Yine de kara günlerin bitip, eninde sonunda taşların yerli yerine oturacağını unutmamak gerek. Nice ekonomik krizler görüp geçirmiş Türk insanı bu dönemi de en az hasarla atlatmanın yolunu bulacaktır. Zaten bulamazsa başka bir Türkiye’de yaşamaya başladık demektir.

Yazarın Tüm Yazıları