Fırtınalı yaşama hazırlanın

“SANKİ hayalet şehir gibi... Etrafta hiç canlı yok, sadece çöpler, yıkıklar var. Bunların Almanya’da olması inanılmaz.”Yaklaşık 200’e yakın kişinin öldüğü, hala bin kadar kişinin kayıp olduğu Almanya’daki sel felaketinde kurtarma çalışmalarına katılan bir görevli gördüklerini bu sözlerle anlatmış.

Haberin Devamı


Geçen hafta Artvin ve Rize’de yaşanan sel felaketinde ortaya çıkan görüntülerle Almanya ve Belçika’dakiler aynıydı.
Bayramda Türkiye’nin dört bir yanından 1 milyon kişinin akın ettiği Çeşme’yi de iklim krizi birkaç ay önce vurmuştu.
Çeşme tarihinde ilk kez görülen hortum, tekneleri ve otomobilleri metrelerce havalandırıp suya, yere çarpmıştı.
İzmir’de ise birkaç ayda düşen yağmurun birkaç günde yağmasıyla Kemeraltı ve Kordon başta olmak üzere pek çok yer sular altında kalmıştı.
Bodrum’da, Ayvalık’ta fırtınalardan darmadağın olan limanların, batan teknelerin görüntüleri de hala hafızalarımızda çok taze.

FELAKETLER 14 KAT ARTACAK
Almanya’nın sel felaketinde kayıplarını aradığı günlerde dünyanın öbür ucunda Çin’in Henan bölgesinde bir yıllık yağmur sadece üç günde yağdı.
Geophysical Resarch Letters’ta 30 Haziran’da yayımlanan bilgisayar simülasyonu ile yapılan bir çalışmaya göre, dünyada sel, fırtına gibi olağanüstü iklim olayları içinde bulunduğumuz yüzyılda tam 14 kat artacak.
Yaşananların küresel ısınma ve iklim krizinden kaynaklandığını söylemeye gerek yok.
Bilim insanları, kentlerin altyapılarının artık çok sık yaşanacak büyük sellere ve su baskınlarına karşı yeniden planlanması gerektiğini söylüyor.
Küresel ısınma hemen durdurulamayacağından atmosferde çok fazla su buharı ve nem birikmeye devam edecek.
Sıklıkları giderek artacak sellere karşı eskileri yetersiz kalacağından yeni iklim koşullarına uygun yeni altyapılar gerekecek.
İzmir’de su baskınlarını önlemek için yeni yapılan Kemeraltı Kuşaklama Projesi, herhalde dünyadaki olağanüstü iklim koşullarına göre hazırlanmıştır.

Haberin Devamı

ERKEN UYARI GELİŞMELİ
Bilim insanları erken uyarı sistemlerinin de hızla geliştirilmesini öneriyor.
“Almanya’da yaşanan felakette halk su baskınlarına karşı daha ciddi uyarılıp bulundukları yerden ayrılmaları sağlansaydı bu kadar can kaybı olmazdı” deniyor.
Aslında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin vatandaşlara cep telefonlarına yüklemeleri için hazırladığı ‘Acil İzmir’ gibi uygulamaların ne kadar önemli olduğu böyle felaketlerde daha iyi anlaşılıyor.
Ege, iklim krizinden en fazla etkilenen bölgeler arasında yer alıyor.
Bence; İzmir, Muğla, Aydın ve Ege’ye kıyısı olan Balıkesir, Çanakkale gibi illerde iklim krizinden korunmak için özel programlar hazırlanmalı.
Okul, fabrika, kamu ve özel işyerlerinde vatandaşlar, yeni felaketler olursa neler yapmaları gerektiği konusunda ciddi bir eğitimden geçirilmeli.
Artık fırtınalar, seller, kuraklıklarla dolu bir yaşam bizi bekliyor.
Belki malımızı kurtaramayız, hiç olmazsa canımızı kurtarmayı öğrenelim.

Yazarın Tüm Yazıları