Ateşten, elektrikten bile önemli

SON birkaç yıldır İzmir iş dünyası sıklıkla Dördüncü Sanayi Devrimi üzerine toplantılar yapıyor. Haklılar, çünkü birbirleriyle konuşan akıllı makinelerle, yapay zekalarla dünyanın iş düzeni müthiş bir hızla değişiyor. Böyle bir dünyada ayakta kalabilmek için gelişmelere ayak uydurmak gerek.

Haberin Devamı


Geçen hafta Davos Zirvesi’nde, kurulmakta olan yeni dünyayla ilgili çarpıcı mesajlar vardı. Örneğin, her şeyi bilen Google’ın CEO’su yapay zekanın (AI) insanlık için ateşten, elektrikten bile önemli olduğunu söylüyordu.
İnsanlık tarihinde en büyük dönüşümü olarak görülen Dördüncü Sanayi Devrimi’nin ise henüz başında olduğumuz dile getiriliyordu. Nitelik gerektirmeyen işlerde, milyonlarca iş kaybı olmasına karşılık, milyonlarca da yeni iş alanları yaratılacağı belirtiliyordu. Şimdi ilkokul çağında olan çocukların yüzde 65’inin gelecekte bugün hiç var olmayan yeni işlerde çalışacakları tahmin ediliyor. O nedenle yeni dünyaya hazırlık için de eğitim her zamankinden çok daha önemli olacak.

Ateşten, elektrikten bile önemli

Haberin Devamı


ÖNCE EĞİTİM SONRA EKONOMİK BÜYÜME
İşin tam bu noktasında ise siyasiler devreye giriyor. Ne yazık ki, gelişmekte olan ülkelerin yöneticilerinin çoğunun “Önce ekonomiyi büyütelim sonra eğitime sıra gelir” yaklaşımında olduğu zirvede dile getirildi. Ama yeni dünyada eğitime öncelik vermeyen ülkelerin büyümelerinin artık mümkün olmayacağı belirtiliyor. Eğitimi ikinci plana atan ülkeler, yeni sanayi devriminin yaratacağı yepyeni işlerde çalıştıracak nitelikli eleman bulamayacağı için ekonomileri büyüyemeyecek.
Bundan 10 yıl önce akıllı telefon yoktu. Bugün ise yanımıza almadan evden çıkamıyoruz. Yolda yürürken bile Davos’taymışız gibi canlı olarak toplantıları, panelleri, raporları izlemek mümkün. Benim en dikkatimi çeken raporlardan biri, hızla yok edilen doğada, insanların aç kalmaması için yapay zekalardan yararlanmak gereği üzerineydi. İzmir çevresinde tarım arazilerinde, zeytinliklerde mantar gibi biten siteleri, villaları gördükçe içim yandığından bu rapora başka bir gözle baktım.


GIDA TÜKETİMİ YÜZDE 70 ARTACAK
Rapora göre, önümüzdeki 30 yılda dünya nüfusu 9.8 milyara ulaşacak. 2050 yılnda insanların bugünkünden yüzde 70 daha fazla gıda tüketeceği hesap ediliyor. Günümüzde bile 800 milyon kişinin açlık sınırının altında, 1.2 milyar kişinin ise aşırı şişman olduğu düşünülürse, o zaman dünyanın 9.8 milyar kişiyi nasıl doyuracağı gerçekten büyük bir endişe konusu.
Daha da kötüsü çevreye verilen zararlar ve küresel ısınma ile tahıl, et üretimi de hızla tehlikeye giriyor. Yer yüzünün biyolojik varlıklıkları olan bitkilerin, böcek türlerinin yüzde 58’i 1970 yılından bu yana yok olmuş. 2020 yılına kadar bu oran yüzde 67 olacak. Bu gidişat insanların geleceğini de tehlikeye sokuyor. Bu endişelerle Davos’ta, yapay zekalardan yararlanılarak doğada bugüne kadar keşfedilemeyen bitki, böcek gibi türlerin bulunup, besin zincirlerine katkılarının sağlanması öneriliyor.
Bir yanda sınır ötesi harekatlarla dengelenmeye çalışılan yeni Ortadoğu düzeni, diğer yanda önümüzdeki 15 - 20 yılda büyük bir değişime uğrayacak dünya ekonomik düzeni. Geleceği doğru okuyanların kazanacağı bir dönemdeyiz. Bakalım biz 2050’de nerede olacağız.

Yazarın Tüm Yazıları