Yüz tanıma teknolojisi gizlilik ihlali mi yaratıyor?

Yüz tanıma teknolojisi, günümüzde hayli kullanım alanı genişleyen, daha çok telefonlarda görmeye başladığımız yeni bir teknoloji. Telefonlarda ekran kilidini açmaktan tutun da bir uygulama indirmeden önce onay verirken bile yüzümüzü taratmamız yeterli geliyor.

Haberin Devamı

Yüz tanıma teknolojisi hem parmak izinden daha pratik, hem de loş ışıkta veya gözlüğünüz takılıyken bile sizi tanıyacak kadar iyi çalışıyor. Hal böyle olunca kullanıcılar, bu teknolojiye sahip telefonları tercih ediyor ve şifre girme derdinden kendini kurtarmış oluyor.

Ancak yüz tanıma teknolojisi sadece telefon veya tabletlerde karşımıza çıkmıyor. Çin'de yakın zamanda pilot uygulamasına başlanan yeni sistem dahilinde vatandaşlar metroya girerken herhangi bir kart yanlarında taşımıyor, sadece yüzlerini taratarak metroya giriş yapabiliyor. Tarama işlemi sona erdiği anda ise yüz bilgilerinizin bulunduğu hesabınızdan metroya biniş ücreti kesiliyor. Böylece siz cüzdanınızı da unutsanız, kartınızı da kaybetseniz her şekilde metroya girebiliyorsunuz.

Haberin Devamı

Görünüşte hayatı kolaylaştıran bir teknoloji olsa da, iş vatandaşın gizliliği noktasına gelince işin rengi değişiyor. Yüzümüzü taratan bu sistemlere gerçekten güvenmeli miyiz?

ABD'nin San Francisco şehrinde ilginç bir gelişme oldu geçtiğimiz günlerde. Sayfalarımıza da taşıdığımız bu ilginç yasak kararı, yüz tanıma teknolojisini kullananları yakından ilgilendiriyor.

Haber şöyle;

"ABD'de San Francisco Denetim Kurulu, yaptığı oylamada, belediye departmanlarının yüz tanıma teknolojisi kullanmasını yasaklayan ve kullanacakları her türlü elektronik takip teknolojisi için onay almasını zorunlu kılan bir düzenlemeyi kabul etti."

Peki bu yasağın gerekçesi ne mi dersiniz?

"Elektronik takip teknolojilerinin yurttaşların rızası dışında kullanılması dünya genelinde kişisel mahremiyet hakkının ihlali çerçevesinde tartışılıyor. Yüz tanıma teknolojisini kullanan telefonların, güvenlik kameralarının ve başka alıcı cihazların insan yüzlerinin biyometrik verilerini tanımlayıp sonradan teşhis edilmek üzere veri tabanlarına kaydetmesinin, yurttaşların en temel kişisel verileri üzerindeki mahremiyet hakkını yitirmesi anlamına geldiğine dikkat çekiliyor."

Yasağın uygulandığı ilk şehir olan San Francisco, diğer şehirler için emsal bir karara sebebiyet verir mi bilinmez; ancak kullanıcıların bilgisi dışına yüz verilerinin taranması ve toplanması kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil. Kullanıcının izni olduğu sürece ise hayatı kolaylaştıran ve vazgeçmek istemeyeceğimiz bir nimetten söz ediyoruz.

Haberin Devamı

İlerleyen günlerde pek çok alanda görmeye başlayacağımız yüz tanıma sistemlerini daha çok tartışacağız gibi görünüyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları