Paylaş
Roma aristokratları güçlerini göstermek için daha büyük arenalar, daha görkemli şölenler, daha ihtişamlı villalar inşa etmişler. Servet, sadece yaşam standardı değilmiş, siyasi güç ve prestij aracıymış. Sonra ortaya sanayi devrimi baronları çıkmış. Carnegie, Rockefeller, Vanderbilt gibi isimler de yalnızca daha çok demiryolu, fabrika ve bina ile zenginleşmekle kalmayıp ekonominin ve siyasetin çarklarını yönlendirmeye çalışmışlar. Bu zincirin son halkasına günümüzün ele avuca sığmaz zengini Elon Musk’ı rahatlıkla ekleyebiliriz. Servetiyle yetinmeyip sürekli yeni alanlara dalıyor. Elektrikli otomobiller, uzay, yapay zekâ, beyin çipi, sosyal medya vs... Sonu yok. Çünkü onun için para sadece araç; amaç, daha fazla etki ve ‘dünyayı şekillendirme’ gücünü elde etmek. ABD seçimlerinde önce Trump’ı desteklemesi, seçimden sonra yollarının ayrılması vs. hiç biri tesadüf değil. Elon Musk doyumsuz taleplerinin esiri haline gelmiş durumda.
Mars’ta koloni kurma hedefinin, insanlık tarihi için önemli bir vizyon olduğuna kuşku yok. Ama asıl amaç Musk’ın ‘dünyadaki en güçlü zengin’ konumunu perçinleme çabası. Roma’daki aristokratların ‘daha büyük villa, en görkemli arena’ arzusu gibi, Musk da her alanda daha büyük bir etki yaratmanın peşinde. Bu arada rekabet dürtüsünü de yabana atmamak lazım. Bezos ile uzay yarışı, Zuckerberg ile yapay zekâ mücadelesi, hatta Trump ile didişmesi modern çağın Roma gladyatör dövüşleri gibi. Tam seyirlik...
Her şeye atlama, her alanda en büyük olma arzusunun sonu yok ama bu hırs, tarihteki birçok örnekte olduğu gibi Musk’ı da hızla savuruyor. Son şövalye komutan Musk bu doyumsuzluk savaşında en gözde askerlerini hızla yitiriyor.
Elon Musk
Dün Financial Times’ta yer alan bir haberde Elon Musk’ın imparatorluğunun son bir yılda üst düzey yöneticilerden gelen bir istifa dalgasıyla sarsıldığına dikkat çekiliyordu. Nedeni milyarderin bitmek bilmeyen talepleri ve siyasi aktivizminin yol açtığı tükenmişlik sendromu salgınıydı.
Haberde yer alan bilgilere göre Tesla’nın ABD’deki operasyonlarının kilit üyeleri yakın zamanda şirketten ayrıldı. Musk’ın şirketin geleceği için güvendiği Optimus robot ve yapay zekâ ekiplerinin önemli üyeleri de istifa edip gitti. Musk’ın mart ayında sosyal medya ağı X ile birleştirdiği iki yıllık yapay zekâ girişimi xAI’da ise değişim daha da hızlı oldu. Şirketin mali işler müdürü ve genel danışmanı, kısa görev sürelerinin ardından bir hafta arayla ayrıldılar.
FT, SpaceX’ten Tesla’ya kadar 140 binden fazla çalışanı olan ve beş ana şirketi idare eden dünyanın en zengin adamının neden kritik önemdeki adamlarını kaybettiğini araştırmış.
‘ULAŞILMASI GÜÇ HEDEFLER’
Milyarderin danışmanlarından biri durumu özetlemiş:
“Elon’un dünyasındaki tek değişmez şey, milletvekillerini ne kadar çabuk tükettiğidir. Yönetim kurulu bile şaka yapıyor, zaman var ve bir de ‘Tesla zamanı’ var. 7/24 kampanya tarzı bir çalışma anlayışı var. Herkes buna uygun değil.”
Üst düzey yetkililer, Musk’ın yoğunluğunun, 2022 sonlarında kurulan ve Silikon Vadisi’ndeki yerleşik düzeni sarsan ChatGPT’nin ardından daha da arttığını söylemiş. Haberde yer verilen görüşlerin hepsi ortak noktalarda birleşiyor. Ulaşılması güç hedefler, aşırı stres, zaman kavramı olmadan çalışma ve tükenmişlik sendromu...
Çalışanlar ayrıca Musk’ın, OpenAI’yi birlikte kurduğu ve aralarında anlaşmazlık çıkan Altman ile yaşadığı rekabete ve bu uğurda çalışanlara uyguladığı baskıya da dikkat çekmiş. Hatta son zamanlarda şirketten ayrılan üst düzey yöneticilerden biri, “Elon, ChatGPT’den dolayı sinirli ve uyanık olduğu her anı Sam’i işinden etmeye çalışarak geçiriyor” demiş.
Anlayacağınız uzaya gidip gelmeyi kolaylaştıran, elektrikli otomobilde devrim yapan Musk’ın başı çalışanlarıyla dertte. Sanırım birilerinin Elon Musk’a hatırlatmasında fayda var... O, yapay zekâ ve robotlarını geliştire dursun günümüzde hala işini iyi yapan çalışanlara ihtiyacı var.
İŞTE ZENGİNLERİ DOYUMSUZLUĞA İTEN NEDENLER
ALIŞKANLIK: İnsanlar yeni bir şeye sahip olduklarında kısa süreli mutluluk yaşar, sonra buna alışırlar. Zenginler de servetlerine ve lükslerine hızla alıştıkları için daha fazlasını isterler.
REKABET: Çoğu zengin, kendini “daha zengin” olanlarla kıyaslar. Bu da sürekli daha çok servet edinme dürtüsünü tetikler.
GÜÇ: Para, güç ve bağımsızlık hissi verir. Bu duyguyu kaybetmemek için zenginler sürekli büyümeyi, kazanmayı hedefler.
STATÜ YARIŞI: Servet, sadece tüketim değil aynı zamanda prestij göstergesidir. Daha fazla mal varlığı, daha yüksek sosyal statü getirir.
YÖNETME ARZUSU: Şirketini yöneten paraya hükmeden bazı zenginler artık ülke yönetiminde de söz sahibi olmak ister. Bu yüzden çoğu siyasete girer ya da siyasileri destekler.
DÖNGÜ: Servet sahipleri, parayı “çalıştırarak” daha çok kazanmaya alışırlar. Servet büyüdükçe kazanç potansiyeli de büyür; bu da döngüyü besler.
KAYGI: İlginç biçimde, çok zengin kişiler bile gelecekteki belirsizliklere karşı servetlerini artırma ihtiyacı hisseder. Çünkü serveti korumak da en az kazanmak kadar zor olabilir.
Paylaş