Darbe davalarında top artık Yargıtay’ın sahasında

Bundan tam beş yıl önce bugün, darbe girişiminin sahadaki fiili hareketlerle kendisini gösterdiği o ilk anlarda, kalkışmanın niteliği, boyutları ve büyüklüğü hakkında karanlıktaydık.

Haberin Devamı

Aradan tam beş yıl geçtikten sonra bugün 15 Temmuz 2016 tarihindeki kalkışmadan yargıya intikal etmiş olan Türkiye genelinde 289 fiili darbe davası var karşımızda. Halen Çanakkale’de devam etmekte olan 5’inci Alay Komutanlığı davası hariç tutulursa, toplam 289 davadan 288’i birinci derece mahkemelerde sonuçlandırılmış bulunuyor.

Bu toplam içinde bir-iki sanıklı küçük davalar olduğu gibi, Akıncı Üssü gibi 475 sanığın yargılandığı büyük davalar da söz konusudur. Bunun bir nedeni de, toplam 56 ile yayılan bu davaların açılmasında savcılıklar tarafından farklı yöntemler kullanılmış olmasıdır.

Örneğin İstanbul’da darbeye teşebbüs fiilinin gerçekleştiği her yer-mekân için ayrı dava açılması yoluna gidilerek toplam 56 dava süreci yürümüştür. Akıncı Üssü davasında ise Hava Kuvvetleri’ndeki farklı illere yayılan darbe faaliyetleri bütünlük içinde tek bir çatıda toplanınca iddianame genişlemiştir.

Haberin Devamı

YARGILAMALAR NEYİ GÖSTERDİ?

Bu davaların öncesinde askeri makamlar tarafından hazırlanan detaylı idari tahkikat raporları, bunlara dayanan iddianameler, soruşturma ve yargılama aşamasında ortaya konan diğer deliller, yapılan beyanların oluşturduğu külliyat üzerinden, 15 Temmuz gecesi yürütülen askeri faaliyetlerin çok büyük bir bölümü bugün gün ışığına çıkmış bulunuyor.

Ortaya çıkan bütün gerçekler, 15 Temmuz gecesine ilişkin hâlâ yanıtı aranan sorular olmadığı anlamına gelmiyor. Kuşkusuz, önümüzdeki dönemde kamuoyunda yanıt aranan sorulara açıklık kazandırılması ihtiyacı ortadan kalkacak değildir. Ancak böyle olması, 15 Temmuz gecesi karşımıza çıkan temel gerçeği değiştirmiyor.

Bütün bu dava dosyalarında belirleyicilik taşıyan olgu, 15 Temmuz gecesi tek bir merkezden verilen talimat üzerine ülkenin dört bir tarafında aynı anda sistematik bir askeri faaliyetin başladığı ve bu kalkışmanın karar alma mekanizmasının merkezinde ve uygulamasında Fetullah Gülen’e bağlı bir gizli yapılanmanın bulunduğudur. Adına isterseniz FETÖ deyin, isterseniz cemaat...

SANIKLARIN NEREDEYSE ÜÇTE BİRİ BERAAT ETTİ

Haberin Devamı

Aslında geçen beş yıl içinde sonuçlanan 288 fiili darbe davası, o gece yürütülen askeri faaliyetleri değerlendirebilmek bakımından önemli veriler sunuyor. Öncelikle, bu davalarda birinci derece mahkemelerde 8 bin 724 kişi hakkında karar verildiğini görüyoruz.

Bu kararların dağılımında tablo şöyle şekilleniyor: 1.634 sanığa (oran yüzde 18.7) ağırlaştırılmış müebbet, 1.366 sanığa (yüzde 15.6) müebbet, 1.890 sanığa (yüzde 21.6) süreli hapis cezası, 2 bin 870 sanığa (yüzde 32.9) beraat, 964 sanığa (yüzde 11.1) ise cezaya hükmedilmesine yer olmadığı kararı verilmiş.

Görüleceği gibi, darbe davalarında yargılanan sanıklar içinde mahkemelerde beraat edenlerin oranı, toplamın neredeyse üçte birine yaklaşıyor. Ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin kararlar da bu kategori ile birleştirildiğinde, oran yüzde 44’e ulaşıyor. Beraat alanlar arasında her rütbeden asker bulunmakla birlikte er ve uzman çavuşların kayda değer bir ağırlık oluşturduğunu söylemeliyiz.

Haberin Devamı

RÜTBELERE GÖRE CEZA VE BERAATLAR

Verilen kararları rütbelere göre incelediğimizde tablo şöyle şekilleniyor:

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar: 85 general, 1.116 subay, 266 astsubay, 56 uzman çavuş, 6 polis memuru, 12 er, 61 askeri öğrenci, 32 sivil kişi.

Müebbet hapis cezası alanlar: 24 general, 536 subay, 181 astsubay, 170 uzman çavuş, 9 polis memuru, 92 er, 352 askeri öğrenci, 2 sivil kişi.

Süreli hapis cezası alanlar: 26 general, 775 subay, 323 astsubay, 427 uzman çavuş, 156 polis memuru, 45 er, 106 askeri öğrenci, 31 sivil kişi, 1 mülki amir.

Beraat alanlar: 24 general, 461 subay, 397 astsubay, 615 uzman çavuş, 32 polis memuru, 1.165 er, 154 askeri öğrenci, 22 sivil kişi.

 

Haberin Devamı

YARGITAY AŞAMASI DAHİL DAVALARIN YÜZDE 28.7’Sİ KAPANDI

Buraya kadar aktardığımız rakamlar yalnızca birinci derece mahkemelerden çıkan kararların sonuçlarıdır. Yargı süreçlerine ilişkin fotoğrafın tam olarak netleşmesi, istinaf ve ardından temyiz aşamalarının tamamlanmasıyla mümkün olacaktır. Tabii, bir sonraki aşamada Anayasa Mahkemesi’ne yapılabilecek bireysel başvuruları da şimdiden göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Darbe davalarında istinaf aşamasının oldukça süratli bir şekilde işlediğini belirtmeliyiz. Halen istinaf yolu tamamlanmamış 14 dava var, 15 davada ise kararlar yakın zamanda bozulmuş. Buna karşılık 251 dava dosyası istinaf aşamasını geçerek temyiz incelemesi için Yargıtay’a intikal etmiştir.

Haberin Devamı

Yargıtay, şu ana kadar kendisine gelen 79 kararı onamış, 41 kararı ise bozmuştur. Halen, 131 karar Yargıtay’da inceleme aşamasındadır.

Ayrıca, 4 dava istinaf-temyiz süreçlerine gitmeden kesinleşmiş. Yargıtay’ın 79 kararı da onadığı hesaba katıldığında, açılmış toplam 289 darbe davasından 83’ünün kesinleştiğini söyleyebiliriz. Bir başka anlatımla, geçen beş yıl zarfında darbe davalarının henüz yüzde 28.7’si kapanmıştır.

BERAAT SAYISININ ARTMASI MUHTEMEL

Her halükârda önümüzdeki dönemde darbe davalarında top artık büyük ölçüde ‘Yargıtay’ın sahasında’ olacaktır. Özellikle Genelkurmay Çatı ve Akıncı Üssü gibi çok sanıklı davaların dosya hacimleri bu sürenin uzun bir zamana yayılabileceğini gösteriyor.

Genelkurmay Çatı davasında 2019 yılında açıklanan karar geçen yıl istinaftan geçip Yargıtay’a gelmiştir. Akıncı Üssü davası ise geçen kasım ayında sonuçlanmakla birlikte, 9 bin 204 sayfa tutan gerekçeli kararı ancak dört gün önce pazartesi günü açıklanmıştır. Bu dosyada önümüzde daha istinaf ve ardından Yargıtay aşamaları var.

Bu arada, temyizde bugüne kadar beliren çizgi dikkate alındığında şu gözlemi yapmalıyız. Birinci derece mahkemelerden çıkan kararlardaki mahkûmiyet-beraat oranları Yargıtay aşamasında belli ölçülerde değişmektedir. Bozma kararlarının bir bölümünde dünkü yazımızda konu ettiğimiz üzere sanıkların tahliyesi yönünde pek çok gelişme yaşanmıştır. Yakın zamanlardan bu doğrultuda başka örnekler de verilebilir.

DAVALARDAN ÇIKAN İKİ SONUÇ

Muhtemeldir ki, bütün bu süreçler sonuçlandığında, yazının girişinde birinci derece mahkeme kararlarına ilişkin paylaştığımız beraat eden askerlerin sayısının daha da arttığını görmek şaşırtıcı olmayacaktır.

Bu durum, geçen beş yıl zarfındaki yargılama sürecinde darbe girişimi faillerinin adalet önüne getirilip, kendilerinden hesap sorulması anlamında kaydedilen önemli mesafeye karşılık, ciddi mağduriyetlerin de yaşandığını anlatıyor.

Değindiğimiz gelişme, aynı zamanda 15 Temmuz sonrasında FETÖ’cü olmayan askerlerin darbedeki rolü konusunda ortaya atılan bazı iddiaların, bu yöndeki tezlerin gözden geçirilmesini de gerekli kılıyor.

Yazarın Tüm Yazıları