Kuruçeşme eski günlerine döner mi?

18 yaşındakiler, 2000’lerin başında öyle bir İstanbul yaşandığını bilmiyor bile. Suada mezbelelik. Reina tarandı, kapalı. Anjelique? Zihni? Ece? Safran? Var mı hatırlayan? Ama bu sene bir şeyler değişiyor gibi...

Haberin Devamı

20 yıl önce, Kuruçeşme hattında gece taksi bulabilmek imkansızdı.
Yoğunluktan.
Geçen ay yine taksi bulamadım.
İçim acıdı: Issızlıktan.
Şimdi 18 yaşında olan gençler, 2000’lerin başında, öyle bir İstanbul yaşandığını bilmiyor bile.
Yan yana dizilmiş eğlence mekanlarının neden olduğu trafik, Ortaköy’den Bebek’e kadar sürerdi.
Hava karardığı anda Reina’yla Sortie arasında “kimin havai fişek gösterisi daha uzun sürecek” rekabeti başlardı.
Gösteri gemileri mekanların önüne demirlerdi, kimi akşam yarım saat, kimi akşam 45 dakika...
Bütün Boğaz ışıl ışıl, rengarenk!
Sadece kara trafiği mi, deniz trafiği de hareketliydi.
Anjelique, Suada, Reina, Sortie gibi dev eğlence merkezlerine kimileri de tekneleriyle gelip gidiyor, Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu çifti kapıdaki basın ordusuna yakalanmamak için denizden kaçarken, sahile Sezen Aksu yanaşıyordu.
Yabancı yemek müzikleriyle başlayan geceler illa ki “yurttan sesler”e dönüyor, Türkçe popun da bereketli zamanları, şimdi evir çevir cover’ları yapılan şarkıların asılları çalınıyordu.
Türkçe çalınca turistler bile memnundu: Tarkan’ın şarkıları yurtdışında biliniyor,
Sertab Eurovision birincisi...
Onlarca restoran, bar ve gece kulübünde binlerce insan aynı anda eğleniyor, ahaliyi daha da azdırmak için, DJ setlerine masaların, sütunların tepelerinde yerli zenneler, Slav dansçı kızlar, saksafon ve darbuka performansları eşlik ediyordu.
Sizin, benim tarzımız olmayabilir ama bir nevi “Türk rüyası” yaşanıyor, Kafkaslar’dan, Balkanlar’dan, Lübnan, İsrail hatta Körfez’den insanlar sırf eğlenmek için hafta sonu İstanbul’a geliyordu.
İstanbul’da çalmak, söylemek için DJ’ler, sanatçılar birbiriyle yarışıyordu.
İstanbullu olduğunuzu dünyanın neresinde söylerseniz söyleyin, konu futboldan sonra müthiş gece hayatına geliyor, durup durup şehrin Reina’dan çok daha fazlası olduğunu, eğer gelirlerse bambaşka bir zenginlikle karşılaşacaklarını anlatmak zorunda kalıyordunuz.
Tekrar etmek isterim: Şimdi 18 yaşında olan gençler, 2000’lerin başında, öyle bir İstanbul yaşandığını bilmiyor bile.
Nereden bilsinler? Boğaz’ın gözbebeği Suada yıllardır mezbelelik. Reina bir yılbaşı gecesi tarandı, o gün bu gün kapalı. Anjelique, Zihni, Ece, Safran... Var mı isimlerini hatırlayan?
Bir tek Sortie...
Q müptelası nargile kültürüne karşı...
Hâlâ kuyruğu dik tutmaya çalışan...

Haberin Devamı

Bu sene yeniden bir şeyler oluyor

Haberin Devamı

◊ Reina gitti, gelmez ama hemen dibine üç misli daha büyüğü açıldı: 5 bin kişilik Oligark misafirlerini ağırlamaya başladı bile.
◊ Yılların mezbeleliği Suada’da bir faaliyet gözleniyor. Reina’nın ortaklarından Mehmet Koçarslan’ın aklında ne var dersiniz?
◊ Nargile kültürü de değişiyor, evriliyor. Yeni açılan Kaytan, isteyene onu da veriyor ama isteyene müzik, eğlence, dans da sunuyor.
◊ Evet, artık Ece Aksoy’un ev yapımı kokoreçleri yok. Ece Bar, Beyoğlu’na taşınalı yıllar oldu. Ama ille de kokoreç diyenlere başka bir sürü sokak lezzetiyle Alaf var.
◊ Yılların Sortie’si yine yerli yerinde. Yeni gelenlerin yanında bir nevi ev sahibi, mahallenin güngörmüş abisi gibi. Etrafındaki bu hareketten huylanıyor mudur? Emin olun o eski rekabeti en çok özleyen kendisi... Üstelik ekibe bu yaz Deniz Pulaş’ı da katmışlar.

Yazarın Tüm Yazıları