Paylaş
Dolandırıcılık suçundan girdiği hapisten, “yeme bozukluğu” nedeniyle tahliye edilen fenomen Nihal Candan’dan bahsediyoruz.
Mesele kişiyi sevip sevmemek, yaptıklarını onaylayıp onaylamamak değil. Burada artık insaniyet söz konusu.
Ve ortaya çıktı ki anoreksiya gibi psikolojik hastalıklar konusunda hiç de bilinçli bir toplum değiliz.
Yapılan yorumları görseniz: Dalga geçenler mi ararsınız... Şu andaki meme, kalça, vücut ölçülerini tahmin edenler mi...
Hasta hakları konusunda en başta aile bilinçsiz tabii. Odasına giden herkes paylaşım yapıyor, hasta hakları hiçe sayılıyor.
Ben paraları var zannediyordum bu Nihal-Candan kardeşlerin. Anlaşılan durum pek öyle değil. Devlet hastanesine yerleştirilmesine bile Hande Yener’in önayak olduğu söyleniyor.
Yazık, daha 30’uncu doğum gününü yeni kutladı hastanede. Yani yaptığı hataları telafi edebileceği koca bir ömür var önünde. Allah sevenlerine bağışlasın.
Benim için fazla köşeli Oğuzhan için çok ince
Converse’in yeni modeli “Cubestar”ı gördünüz mü? Her yeri normal, fakat ayak ucu kutu şeklinde.
Aynı markanın daha önce topuklu modelini görmüştüm ama bu daha da ilginç geldi.
Rahat mıdır, hiçbir fikrim yok. Bakalım önce hangi ünlümüzün ayağında göreceğiz...
Aklıma ilginç ayakkabı giymeyi seven Oğuzhan Koç geldi ama bu olmaz. Bunun tabanları Oğuzhan için çok ince.
Gofy ile kene maceramız
Sahipleri tatile gittiği için çok sevimli bir misafirim var evde: Gofy.
İnanılmaz iyi anlaşıyor, acayip eğleniyoruz. Artık öyle ki aynı anda yatıp, aynı anda uyanıyoruz.
Onu parklara, bahçelere götürüyorum güzel vakit geçirsin diye. Daha doğrusu, götürüyordum.
Önceki akşam eve döndüğümüzde, Gofy’nin oturduğu koltukta dört-beş tane ölü kene buldum. Anlaşılan o ki, biz çimenlerde oynarken hücum etmişler hayvana. Sonra da parazit ilacı sayesinde hepsi ölüp dökülmüş üstünden.
Hepsi diyorum çünkü kulaklarını falan aradım, taradım başka kene bulamadım.
Kene salgını Sivas’ta şimdiden 8 can aldı. Belli ki sadece Sivas, Tokat, Çorum, Erzurum gibi bölgeler değil, büyük metropoller de kene istilası altında. İstanbul’daki parklarda ilaçlama çalışmaları başladı.
Gofy’nin keneleriyle karşılaşınca kene hakkında ne var, ne yok okumaya başladım haliyle internette.
Klinik mikrobiyoloji uzmanı Zehra Çağla Karakoç’un ilginç bir tespitine denk geldim. Karakoç, kene sayısındaki patlamanın keklik avından kaynaklandığını söylüyor. Keneleri yiyen keklik gibi hayvanları avladıkça onlar da ortalığı boş buluyor.
Tıpkı doğal alanlar gibi, şehir alanlarının da kendi içinde bir dengesi var. Eğer kedileri yok ederseniz, New York’ta olduğu gibi, şehri fareler basıyor. Köpekleri toplarsanız, dağdaki domuzlar Aydın’da, Kuşadası’nda olduğu gibi şehre iniyor.
Atalarınızın aklı mı yoktu da bu hayvanları bizim gibi toplayıp itlaf etmediler? Demek bir bildikleri varmış, değil mi?
Yağmasan da gürle Reynmen
Önce fenomen, sonra müzisyen olan Reynmen (Yusuf Aktaş), takipçilerine kendisinden oyuncu olup olmayacağını sordu:
“Çok kısa bir süre de olsa yayıncılık yaptım. Sonrasında Instagrammer/YouTuber oldum, şimdiyse şarkıcı. Şu anda da oyuncu mu olsam diyorum. Ne diyorsunuz olur mu benden? Olur da yine fikrinizi alayım...”
Belli ki bir teklif gelmiş, açıklayamıyor da ama içi içine de sığmıyor.
Ben sana söyleyeyim Reynmenciğim. Olur, bu ülkede fenomenden her şey olur. Müzisyen de olur, oyuncu da olur, sanatçı da olur. Bunlara hiç itirazım yok. Benim korkum, bu gidişle yarın öbür gün astrofizikçi, beyin cerrahı, anayasa mahkemesi üyesi, genelkurmay başkanı falan olmanız.
Paylaş