İrem Yaman’a niçin kimse büyüklük yapmıyor?

Spordan çakmam ama hezeyanın tribünlere oynamasından daha tehlikeli hiçbir şey olmadığını iyi biliyorum.

Haberin Devamı

Haftanın bombası tekvandodan geldi. Başarılı sporcumuz İrem Yaman’ı bilirsiniz. 
Şampiyonlar şampiyonu, aynı zamanda çok da güzel olan. 
Bir basın açıklaması yaparak Olimpiyatlar’a gitme konusunda hakkının yendiğini, topladığı puanlarla kendisi üçüncüyken, onun yerine beşinci sıradaki sporcunun gönderildiğini açıkladı. 
Küçük bir infial yaşandı sosyal medyada.  
Beşinci sporcunun ismini yazmıyorum. 
Müsabakalara hazırlanırken mümkün mertebe bu tür şeylere takmasın kafasını.
Çünkü bu olayla uzaktan, yakından ilgisi yok. 
İrem Yaman’ın medya önündeki suçlamalarından sonra federasyon izah edici bir açıklama yayınladı. 
Teknik olarak hak zaten İrem Yaman’ın “Beşinci” dediği sporcununmuş. 
Spordan hiç çakmam ama bir hezeyanın tribünlere oynamasından daha tehlikeli hiçbir şey olamayacağını biliyorum.
Çünkü karşılığı galeyan.
Hadi İrem 24 yaşında. 
İşini takıntı haline getirmiş, hayal kırıklığına uğramış olabilir...
Adaylığı hak eden arkadaşının üzerine şüphe düşürecek kadar gözü kararmış olabilir...
Bunun hiç mi antrenörü, menajeri, büyüğü yok? 
Haklı olsa bile yolu yordamı, nizamı adabı bu mudur?
İtiraz mercii, ilgili bölümü, bir prosedürü, başvuru süresi falan bu şekilde midir?
“Türk kafilesinde skandal” diye yansıyacak oraya buraya.
Kafilede bu olayla hiç ilgisi olamayan diğer sporcuların bile moralini etkileyecek.
Niçin efor sahaya değil de tribünlere harcanıyor ki?
Pazarcıların çektiği
“Survivor” videosu
Uzaya milli bir sinyal, video falan gönderilecekse benim adayım bu.
Pazar tezgahlarından parkur yapmışlar, aralarından sürünüyor, üstlerinden koşuyorlar.
İrem Yaman’a niçin kimse büyüklük yapmıyor

İçlerinden biri Acun’un kağıt maskesini takmış. 
Yarışın sonunda şeberip plastik tezgahlara falan tekme atıyorlar. 
Tam Türkiye: Kaba ama zeki, tuhaf ama neşeli, mağdur ama gururlu, mübalağalı ama gerçekçi, hem kendiyle kafa buluyor hem etrafına ayna tutuyor.
Toplumun en kıt şartlarda yaşayan meslek gruplarından birinden gelen yaşama sevinci mesajı. 
Her şeye rağmen. 
Bence hakikaten uzaya yollayalım mesaj olarak.
Çünkü tam da buyuz.
Bir Finlandiyalı için inanılması güç, tuhaf bir gündem...
Bu tuhaf gündeme verilen tuhaf reaksiyonlar...
Ve hayatla bağımızı tuhaf koruma biçimimiz.
Biz şu anda, burada, hep birlikte, içinde yaşıyoruz bu duygusal kaosun...
Eğer bizi merak ediyorlarsa biraz da uzaylıların devreleri yansın. 
Hazar Ergüçlü’nün 
“persona performansı”
Oyuncu Hazar Ergüçlü konuşmuş:
“Herkesin bana yakıştırdığı persona dahilinde, personama uygun bir prototipe boyun eğseydim çok mutsuz olurdum.”
Türkçesi var:
“Bana uygun görülen kalıplara uysaydım mutsuz olurdum.”
Sanki kendisinden cümle içinde en az iki kere “persona” kelimesini kullanması istenmiş. Üstüne bir de süre çok kısaymış... Pat diye ne desin kız?

Yazarın Tüm Yazıları