Halka açık üç ağlayış ve hissettirdikleri

Üç ünlü isim; Yeliz Yeşilmen, Hilal Özdemir ve Kemal Doğulu’yu gözyaşları içinde izledik bu hafta. Ama üçü de birbirinden farklı duygular bıraktı vicdanlarda.

Haberin Devamı

Halka açık üç ağlayış  ve hissettirdikleri

Yeliz Yeşilmen’in kezzap meselesi
KAFAM KARIŞTI

Açtı canlı yayınını, iki gözü iki çeşme, hıçkıra hıçkıra şunları anlattı: “Dinmeyen, bitmeyen, sonu gelmeyen acılarım var. Anlatacak, paylaşacak kimsem yok. İçimdeki duyguları dökmezsem aklımı kaçırabilirim, ölebilirim. Sonumun Bergen gibi olmasından korkuyorum.”
Kanım dondu. Çünkü Bergen dediği, yüzüne kezzap atılan meşhur şarkıcı. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki insanın aklına her şey geliyor; acaba kadına şiddete mi maruz kalıyor, başında Bergen’inkine benzer bir bela mı dolaşıyor diye korkuyor.
Fakat videosunda tuhaf bir cümle var: “Bu hikâyeleri annemden, babamdan gizledim; n’olur bir şey yazmayın.”
Kafam karıştı. Yeliz Yeşilmen’in 493 bin takipçisi var. Yani tek bir paylaşımla yarım milyon insana bunu anlatan kendisi, sonra da annesi babası duymasın istiyor.
Yetmedi, ertesi gün bu kez eşiyle çıktı Instagram’da canlı yayına, bu konuda yorum yapanlara çemkirdi:
“Sıkıntılarımız var, çözmeye çalışıyoruz. Herhangi bir yerde yayın yapılmasın, üstüne vazife olmayanlar da yorum yapmasın.”
Hoppalaaa! Sanki işimiz gücümüz yok, kendi derdimiz tasamız kalmadı, durduk yere Yeliz Yeşilmen’in özel hayatına burnumuzu biz soktuk... Bu iki paylaşımın arasında da bir kahve falcısının reklamını yaptığını gördüm.
Bakın Yeliz Hanım...
Amacınız, hedefiniz ne, bilmiyorum, anlayamıyorum.
Belki takipçi sayınızı artırmak istiyorsunuz, belki sosyal medyanıza oynadığınız falcı reklamı gibi daha çok reklam gelsin istiyorsunuz, belki de aşırı duygusal bir zamanınızda gereksiz, haddini aşan bir paylaşım yaptınız...
Ama şunu sakın aklınızdan çıkarmayın: 
Bu ülke hakikaten yüzüne kezzap atılan genç kızların...
Çocuğunun önünde boğazı kesilen annelerin...
Ve bunun 40 yılda bir değil, her Allah’ın günü yaşandığı bir yer.
Eğer ki bu tür şeyleri bir daha lüzumlu lüzumsuz kullanmaya kalkarsanız...
Asıl o zaman görürsünüz üstümüze ne vazifeymiş, ne değilmiş.

Haberin Devamı

Halka açık üç ağlayış  ve hissettirdikleri

Haberin Devamı

Hilal Özdemir’in yardım çığlığı
ÜZÜLDÜM

Ünlü türkücü, Kanal D’de yayınlanan “İkinci Sayfa”ya konuk oldu ve kriz döneminde işlerinin çok kötü gittiğini, boşandığı eşi Hazım Körmükçü’den nafaka alamadığı için ne kirasını ödeyebildiğini ne de çocuklarını doyurabildiğini açıkladı.
Kızılay’a bile başvurmuş: “Evde hiçbir şey kalmamıştı. Yardım geldi ama erzak 10 gün yetti. Mahalle muhtarına başvurdum. Hayatın gerçeği bu.”
Bu kadına yavrularını doyurabileceği bir iş verebilecek hiç mi kimse yok 80 milyon içinde?

Halka açık üç ağlayış  ve hissettirdikleri

Kemal Doğulu’nun 17 yaşı
SEVİNDİM

Kemal Doğulu’yu öteden beri antipatik bulmuşumdur.
Belki de jüri olarak katıldığı yarışmaların formatı gereği...
Katıldığı bir canlı yayında hayat hikâyesini anlattı, anlatırken de gözyaşlarına boğuldu.
İstanbul’a 17 yaşındayken çalışmak için gelmiş. Yatacak yeri olmadığı için ilk dört gün bankta sabahlamış. Başına bir şey gelmesin diye hiç uyumamış.
“Çok çabaladım, çok kazık yedim ama yılmadım çalıştım” diye bahsediyor o günlerden.
Küçük Emrah filmi gibi ama en azından ‘mutlu son’la bitmesi güzel.
İnsanın aklına gelmiyor değil tabii: Acaba oyuncu kardeşi Kadir Doğulu da aynı yollardan geçti mi? 

 

Yazarın Tüm Yazıları