Genç ünlülerin Erkan Petekkaya vakasından almaları gereken ibret

“İçki yasaklansın” demeci... Bir insan, durduk yere arabayı ancak bu kadar duvara toslar! Yetmezmiş gibi şimdi de gazetecilere küfür kıyamet...

Haberin Devamı

Röportajın aslında alkol tartışmasıyla, yasaklarla, şunla, bunla alakası yok.
Petekkaya’nın geçen hafta Posta’dan Dilara Doğan’a verdiği söyleşiden bahsediyorum.
Anket sorusu gibi, arka arkaya bir sürü eğlenceli soru sorulmuş, içlerinden biri de “Sizce acilen ne yasaklansın...”
Erkan Petekkaya da “içki ve sigara” cevabını vermiş.
Aynı röportajı sizle yapsalar, büyüyen göbeğinizi gösterip siz de “tatlı” ya da “kahve” cevabını verebilirsiniz mesela.
Tatlıların yasaklanmasını savunduğunuz anlamına gelmez tabii bu.
Ama Petekkaya’nın cevabı üzerine kıyamet koptu, Twitter’da TT oldu. Durduk yere...
İşin komik yanı Petekkaya, böyle bir kamplaşmada topa en son girmek isteyecek kişiydi.
Zaten herkesin hafızasında bol fotoğraflı bir “alkollü” arşivi mevcut.
Öyle zengin bir arşiv ki...
E pozisyon bu kadar müsait olunca, sosyal medyada tüy diktiler tabii üstüne:
Arşivlerden o şenlikli kareleri eşlik olarak...
Kendisinin ve yakınlarının içkili turizm yatırımları da not düşüldü resim altlarına.
Yüz yüze değil de telefonda yapılan röportajın azizliği işte.
Yapmayın işte yapmayın.
Yarım saatlik bir süre de olsa ayırın, gazeteciyle yüz yüze konuşun.
İmkanlar dahilinde gerekirse gazeteciyi bile zorlayıp duygu ve düşüncelerinizi bire bir aktarmanın yoluna bakın.
Hele de “ismi polemiğe karışmışlık oranı”, ortalamanın bir tık üstünde bir ünlüysen.
Petekkaya bir açıklama yaparak durumu kurtarmaya çalıştı ama iş işten geçmişti bir kere...
Geçen haftaki bu yol kazası hakkında yazanlardan biri de Ahmet Hakan’dı.
Daha olay soğumadan Petekkaya önceki gece de Ahmet Hakan’a bir mülakat verdi telefonda.
Bol sinkaflı bir mülakat.
Ahmet Hakan’ın iddiasına göre, içkili halde telefon açmış, önce “abi” falan demiş, sonra basmış küfrü.
Bunu nasıl toparlayacak, toparlayabilir mi, kestirmek zor.
Genç ünlülerin Erkan Petekkaya vakasından öğrenecekleri çok şey var.
Bir kere mümkün mertebe telefonda röportaj vermeyeceksin.
İkincisi ve daha önemlisi ayık olacaksın.
Yoksa olmaz.
Yani olur da Erkan Abi’n gibi olur:
Ya kafayı çarparsın...
Ya arabayı...
Ya mülakatı.

Yazarın Tüm Yazıları