Diziler, antikanın lokomotifi olmuş

İkizler Antik’in sahibi tek yumurta ikizleri Selahattin ve Sabahattin kardeşler 200 dükkânın bulunduğu çarşının en bilinen simalarından. Burası 200 müzenin bir arada bulunduğu bir panayır yeri gibi.

Katlarında dolaşırken hikâyelerin, evlerin, odaların, yaşanmışlıkların, göçlerin, özlemlerin, zenginliğin, düşüşün, kutlamaların, uykunun, rüyanın, hayallerin arasında geziyorsunuz.
Selahattin insana bir parçayı anlatırken sizi o döneme, o eve götürüyor sanki. Başka hayatların zarafetine, inceliğine, gustosuna konuk oluyorsunuz. İlginç bir şey de öğreniyorum:
Diziler sektörün lokomotifi olmuş.
Hem tarihi sahneler için yaptıkları kiralamalardan dolayı, hem de insanlar dizide gördükleri bir parçanın benzerinin peşine düşüyorlarmış.

İşte o, bu yüzden Madonna

Donald Trump ile girdiği siyasi iş birliği pahalıya patlayan iş insanı Elon Musk, hükümetten nasıl çekileceğini şaşırmış, üstelik Trump’la da arası bozulmuştu. Bütün bunlara rağmen 500 milyar dolar servete erişmeyi başaran ilk zengin olan Musk, elektrikli arabası Tesla’nın yüzü olması için Madonna’ya teklif götürdü.

Biliyorsunuz Madonna, Elon Musk’ın aksine liberal görüşleriyle tanınıyor.
Ve kendisine gelen 500 milyon dolarlık teklifi elinin tersiyle itti: “Ruhum satılık değil” diyerek. Görüşünü desteklediğim, liberal ya da cumhuriyetçi sempatim olduğundan değil. Tutarlı, omurgalı duruşu etkileyici.
Diyeceksiniz ki Madonna kadar parası olunca teklif reddetmek kolay.
Bir de koştur koştur sünnet açılışına bile giden anlı şanlı Türk ünlüleri düşünün o zaman.

Sinan Akçıl’ın gömlek çıkışı

Sinan Akçıl, Malatya konseri sırasında yaptığı bir açıklamayla yine gündemde: “Transparan gömleğim yok. Göğüs uçlarımı göremiyorsunuz, affedin. Erkek gibi giyinmeyi tercih ediyorum...”


Kime söylüyor bunu? Transparan gömleği gündem olan Edis’e.
Doğrudan Edis’e değilse bile, Edis ve benzerlerine.
Ne diyor? “Erkek gibi giyinmeyi tercih ediyorum...”
Ne demek bu? “Bunlar kadın gibi giyiniyor” demek.
Belli ki Sinan, Edis’e fena takmış kafayı.
Hemcinsi meslektaşlarına bu yaptığıyla, biraz kadın sanatçıların Gülşen’e yaptığını hatırlatıyor.
Hani “çocuklarına gösteremedikleri” kıyafetleri sonradan kendileri giydi ya...
İnsanlar da inadına bulup bulup, Sinan’ın “meme uçları dışarıda” eski pozlarını paylaşıyor.


Selen Görgüzel dayanamadı, dedi ki Sinan’a; “Keşke dolgu ve kaş ektirme yapacağına sen de transparan gömlek giyseydin!”
E doğru şimdi: Gömleği çıkarırsın da... Kaşı n’apacan, alacan mı cımbızla?
Tabii bu sırada Sinan Akçıl’ın eski kaşlı-kaşsız hallerini koyuyorlar, onlara da bakıyorsunuz bir tur.
Bu arada bence çok güzel olmuş Sinan’ın kaşları. İyi ki yaptırmış. Eski ayrık halinden çok çok daha iyi.
Ne gerek var halbuki?
Kardeş kardeş geçinseniz; isteyen seni, isteyen onu dinlese, ne güzel olur.
Sanatçı atışması, sanatçı sataşması bir noktaya kadar güzel bir şey.
Ama “bel altı” olmamak kaydıyla...

Kendinden başkasına zararı yok

Çağla Şıkel bir önceki akşam glutenli beslendiği için ertesi sabah yaptığı kahvaltıyı paylaştı: 2 ceviz, 12 kaju, 2 ejder meyvesi.
Yanına da oğlu Kuzey için hazırladığı kahvaltıyı koymuş: Omlet, şarküteriye sarılı peynir, domates ve cevizler.


Neyse ki Çağla ne ediyorsa kendine ediyor, etrafındakilere eziyet çektirmiyor.
Bir de ev ahalisini kendi beslendiği gibi beslemeye kalkanlar var ki... Onlar kendilerini biliyor.