Paylaş
Kurtarma ekipleri dağda kalanlara ulaşmaya çalışıyor.
Ben bu Everest’i tırmanması zor, can alan rotalardan biri olarak biliyorum.
Zirveye çıkabilenler kahraman falan ilan ediliyor.
O kadar insanın fırtına sırasında orada olması inanılmaz.
Beşiktaş Yıldız Yokuşu’nda bile bin kişiyi bulamazsınız her zaman.
Demek zirve tırmanışı olamasa bile Instagram için poz verenler, rehberler, köylüler falan da var.
Umarım mahsur kalanlar arasında Türkiye’den kimse yoktur.
Hiçbirini bilmiyor musun?
İstanbul Kültür Yolu Festivali’nde sahne alan Oğuzhan Koç, en önde duran kadın seyirciye takıldı:
“Niye önümde duruyorsun o zaman? Arkaya git. Öne bilen biri gelsin. Yok mu hiç? 200 tane şarkım var ya. Hiçbirini bilmiyor musun? Seni zorla mı getirdiler bugün? Sen tehdit altında mısın şu an? Valla bana göz kırp seni kurtaralım...”
Sahnedeki sanatçı için zor bir durum tabii.
Tam önde, şarkılara eşlik etmeyen, eğlenmeyen, dans etmeyen bir seyirci moral bozucu bir şey. Rakip şarkıcı sinir bozmak için yollamış gibi.
Ama seyirciye de öyle denmez ki canım... Hiç tanımadan da gelmiş olabilir konsere, hatta beğenmemiş de olabilir. Oğuzhan Koç’un “200” şarkısını ben, hatta kendisi bile sayamaz bence. Yani çok da “şeytmemek” lazım.
Almanya, Eurovision’a katılmazsa…
İçimizde ukde kalan Eurovision bu sene İsrail tartışmaları altında.
İspanya gibi birçok ülke İsrail’in yarışmaya katılmaması gerektiğini savunuyor.
Fakat Almanya Başbakanı Merz’den tehdit gibi açıklama geldi: “İsrail yoksa biz de yokuz.”
Tehdit gibi çünkü Almanya’nın olmadığı bir Eurovision düşünülemeyeceği gibi, bırakın yarışmayı Avrupa bile düşünülemez.
Almanlar bu tavrı Yahudi soykırımındaki günahlarından dolayı benimsiyor ama farkında değiller:
Bir
soykırımdaki
suçlarını örtmek
için yeni bir soykırıma göz yumuyorlar.
İzel-Çelik-Ercan dağılmalara neden doyamıyor?
Yıllar sonra tekrar kavuştuğumuz İzel-Çelik-Ercan üçlüsü, birkaç konser sonra durduk yere tekrar dağıldı. Halbuki ne güzel, tekrar birleşme röportajlarını falan yapmıştık Kelebek’te. Konu üzerine konuşan Çelik ilginç bir şey söyledi:
“Kıbrıs’ta hatırlayamadığım bir yerde bir sahneye çıktık. Kaçıncı şarkı olduğunu hatırlayamıyorum. İzel bir şarkı okumak istedi. Bizim şarkımız değil. Niye okumak istedi bilmiyoruz. Sonra sahneyi terk etti. Ercan’la mal gibi kaldık sahnede...”
Anlatış biçimi de komik Çelik’in: “Mal gibi kaldık”... Hakikaten n’aparsın o sırada? Seyirciye çaktırmamaya çalışırsın ama olacak iş mi?
Eminim İzel’in son derece “kendince makul” bir açıklaması vardır. Anlatsa da bilsek. Sevdiğimiz grup neden yine dağıldı, hakkımız değil mi yahu bilmek?
Paylaş