“Çam”a güzelleme

Yangın felaketinden sonra, çam ormanları yerine başka ağaçlar dikilmesi öneriliyor ya... En büyük çamcı kesildim. Önce normal bitki örtümüzü bir onaralım, sonra kalan yerlere ne istiyorsak onu dikeriz.

Haberin Devamı

En sevmediğim ağaç, çam. Çünkü mesafelidir biraz.

Duygularını belli etmez.

Ne sonbaharda yaprak döker ne de ilkbaharda neşelenip yeşerir.

İğneli yaprakları asitlidir; dibinde, döküldüğü yerde ot bitmez.

Tırmansan tırmanamazsın, yaslansan yaslanamazsın çama. Sırtın, kıyafetin reçine içinde kalır.

Şimdi anladık ki reçinesi, kozalağı falan derken diğer ağaçlardan da çabuk tutuşup kül oluyor.

Çam dediğiniz benim gözümde aslında böyle meymenetsiz bir ağaç.

Fakat yaşadığımız yangın felaketinden sonra, çam ormanları yerine başka ağaçlar dikilmesi öneriliyor ya...

En büyük çamcı kesildim.

Bu ağaçlar, bu coğrafyanın öz evladı

Daha biz yeryüzünde yokken sarmışlardı bu dağları, bayırları.

Zilyon yıldır yok olmadan bugüne kadar geldiler, şimdi gözümüze yük olmaya başladılar.

Haberin Devamı

Deniyor ki, yerlerine şu ağaç ekilmeliymiş, bu ağaç ekilmeliymiş ki hemen öyle yanıp tutuşmasın.

Yüzüne kezzap attığımız doğaya “Acaba sana başka makyaj mı yapsak?” demek gibi bir şey bu.

Sanki yeşili çok seven bir toplumuz...

Sanki canımız başka başka ağaçlar dikmek istedi...

814 bin kilometrekarelik memleketimizde de yer kalmadı...

Çam ormanlarına dikeceğiz!

Önce Anadolu’nun normal bitki örtümüzü bir onaralım, sonra kalan yerlere ne istiyorsak onu dikeriz.

Doğa en doğru kararları milyonlarca yılda almış zaten. Hâlâ ukalalık edip müdahaleye kalkışacağımıza acaba biraz saygı mı duysak? 

SEN NE GÜZEL BİR İNSANSIN

Mahallenin kızı Demet

Sesini, şarkılarını, tarzını beğenmeyebilirsiniz.

Delidir, doludur; bazen izansız hiddetli, bazen amansız rüküştür ama...Semtin kızıdır Demet Akalın.

Mahallenin kızı.

Bence en güzel özelliği de bu.

Yaptıklarıyla zaman zaman hepimizi çok kızdırıyor ama bilirsiniz ki mahallede bir çocuğun ayağına taş değse ortalığı ayağa kaldırır, bir evde yangın olsa itfaiyeden bile önce o su taşır.

Sizle beraber sevinir, sizle beraber ağlar.

Bu son felakette de aynısı oldu. Yine çenesini tutamadı, sorumluluk makamında olanları en sert dille eleştirmekten geri durmadı.

Sevenlerini uyarmak, seferber etmek için elinden geleni ardına koymadı.

Haberin Devamı

Yanan evinin bahçesine döşek atıp uyuyan zavallı teyzeciği buldu, yardım gönderdi.

Felaket bölgesindeki insanlara gıda ve malzeme yardımı için bağış yaptı, kamyon tuttu, gelen diğer yardımlarla o kamyon TIR’a dönüştü.

Sosyal medyadan ısrarlı takibini sürdürdü; “Dış destekler nerede kaldı?” diye sordu; Avrupa Birliği bile açıklama yapmak zorunda kaldı.

Bu toplumdan beslenip, bu halkın sırtında yükselip gıkını çıkarmayan bir ton ünlünün arasında...

“Mahallenin kızı” Demet Akalın.

İnsanda şu güveni oluşturuyor:

Zor zamanda, bir gün herkes kaçıp gitse bile burada “Demet-sen-ben” kalacağız.

Cem Yılmaz, Şener Şen nerede?

Bütün bu cevvalliğinden ötürü Demet Akalın’a övgüler düzerken bazılarına da sitem etmemiz beklenir değil mi: Nerede bu Cem Yılmaz? Nerede bu Şener Şen?

Haberin Devamı

Hayır, hiç de öyle demiyorum, asla da demeyeceğim.

Birkaç nedeni var. Birincisi, herkes görünür olmak istemiyor olabilir.

Kimin, nereye, ne yardım yaptığını, hiç gösterme gereği duymadan ne faaliyette bulunduğunu zaten bilemeyiz. İkincisi ve daha önemlisi, bu ülke, vatandaşı olmak için zor olduğu kadar ünlüsü olmak için de zor bir memleket.

Kendi halinde kalamazsınız.

O gün dişiniz ağrıyamaz, böbrek taşınız tutamaz.

Bir yakınınız hastalanamaz, ailenizde ölüm olmaz. Sevgilinizden ayrılamazsınız, depresyona giremezsiniz.

Her gün, her olayda, her saniye tetikte ve zinde olmalısınız.

Anında, herkesin hoşuna gidecek cümleler kurmalı, herkesin razı olacağı gösterişlerde bulunmalısınız.

Haberin Devamı

Mesela şu anda ABD, tarihin en büyük yangınlarından biriyle boğuşuyor. Hiç duydunuz mu “Nerede bu Jim Carrey, niçin açıklama yapmıyor?” triplerini?

Cem Yılmaz neredeyse, Şener Şen neredeyse o da oradadır.

 

Yazarın Tüm Yazıları