Abdülhamid’in buraya yolladığı elçinin torunuyum

Mezarlıklar, camiler, börekler... Balkanlar’da nereye baksanız Osmanlı’dan kalma bir şey göze çarpıyor. Hatta siz çarpmasanız bile Osmanlı gelip size çarpıyor.

Haberin Devamı

Abdülhamid’in buraya yolladığı elçinin torunuyum

Koca otobüs geliyor, daracık yol... Durduk tabii.

Durmamızla arkadan bir bindirdiler bizim otomobile! Dağ başında araba pert.

24 saatte Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Sırbistan, Arnavutluk...

Haber peşinde 1500 kilometre yol gitmişiz.. Sebati (Karakurt; Hürriyet’in fotoğraf servisi müdürü) kesin öldürür şimdi bunu.

Bize çarpan cipten bir yeni yetmeyle bir de orta yaşlı bir adam indi.

Hani Arnavutluk sınırında olmasak, dilimin ucuna kadar geliyor,
“Tam bir İstanbul beyefendisi” diyeceğim.

Özrünü diledi, bir yandan zarif bir vücut diliyle bizi sakinleştiriyor bir yandan da Arnavutça kazayı yapan oğlunu haşlıyor.

Aslında bu haşlama da bana hiç yabancı gelmiyor ama Arnavutluk nereee, Türkiye nere...

Haberin Devamı

Adam bu arada bagajından cırt kelepçe, kablosuz matkap falan çıkardı...

Plakamızı tekrar yola çıkılır hale getirdi, kapanmayan bagaj kapağını sabitledi.

Tutanak için polis beklerken sohbete başladık.

Mezarlıklar, camiler, börekler...

Balkanlar’da nereye baksanız Osmanlı’dan kalma bir şey göze çarpıyor.

Hatta siz çarpmasanız bile Osmanlı gelip size çarpıyor.

Adam Türkiye’den geldiğimizi öğrenince “Ben de Abdülhamit’in buraya yolladığı elçinin torunuyum” demez mi!

Bahri Osman Kraja...

Terlikle ilk drone resmi olarak düşürülmüştür

İstanbul, Boğaz. Kandilli açıklarında bir tekne. Arkadaşlar keyif yapıyor. Kesseniz haber kaynağımı söylemem.

Tam Boğaz’ın, huzurun, lokum gibi havanın tadını çıkarıyor...

Derken teknenin etrafına bir drone musallat oluyor. Geliyor, uzaklaşıyor, yükseliyor, tekrar geliyor.

Hiç drone gördünüz mü?

İri bir eşek arısı düşünün.

Vızz vız sesi bile benziyor.

Bir noktadan sonra huzur kaçırıcı, sinir bozucu bir şey.

Bir, iki, üç, beş derken bunların tepesi atıyor.

Nereden uçurulduğu da belli değil. Muhtemelen yalılardan birinden.

Sağa sola el, kol yapıyorlar, yok, yok, yok!

Devamlı tepelerinde.

Ve devreye, Türk kadının yüzde 100 güdümlü terlik isabeti giriyor.

O terlik ayaktan çıktığı gibi, topuktan aldığı bumerang/dönme etkisiyle savruluyor, tam doğru noktada, doğru anda drone ile buluşuyor.

Haberin Devamı

Ve goool sayın seyirciler. Kaçarken istediği kadar manevra yapsın, yaramaz vatan evlatlarını bulup indiren Türk terliği, resmi olarak ilk kez drone düşürüyor.

Akıllı makinelerin yükselişinden siz de benim gibi kıllanıyorsanız, içinize su serpilsin.

Bir gün bunlar ayaklanmaya kalkarsa, 40 milyon Türk anasının ayağında 80 milyon terlik var.

 

 

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları