DÜDEN’İ ÇABUK UNUTTUK

13 Ocak 2021: Düden köpürdü

Haberin Devamı

16 Ocak 2021: Çay köpürdü balıklar öldü
*
18 Ocak 2021: Zehir akmış
*
19 Ocak 2021: Hem ceza hem mühür
*
21 Ocak 2021: Düden nasıl kurtulacak
*
31 Ocak 2021: Düden can çekişiyor
*
1 Şubat 2021: Bilim insanları uyarmış
*
8 Şubat 2021: Düden komitesi
*
11 Şubat 2021: Zehrin izini sürüyorlar
*
7 Nisan 2021: Kızıllı mı kirletti
*
27 Nisan 2021: Çöp suyu taşkına karışmış
*
5 Mayıs 2021: Skandal doğrulandı
*
6 Mayıs 2021: Tek çözüm ön arıtma

*
Hatırladınız mı? Düden Çayı köpürmüş balıklar ölmüştü. Biz de işte bu başlıklarla haber yapmıştık.
*
Cezalar kesildi, fabrikalar kapandı, komiteler kuruldu, raporlar hazırlandı…
*
Sonuç?
*
Sonuç yok!
*
Ta ki bir dahaki köpürmeye, bir dahaki balık ölümlerine kadar hepimiz Düden’i unuttuk.
*
Düden’in neden kirlendiğini, yeniden böyle bir kirlenmenin yaşanmaması için ne yapıldığını hala bilmiyoruz.
*
Düden bu kentin can damarı. Düden’i unutursak o damar kesilir.
*
Turizmci de kaybeder, tarımcı da…
*
Asıl insanoğlu kaybeder!
*
Peki, ne yapacağız?
*
Unutmayacağız, harekete geçeceğiz.
*
Sadece rapor hazırlamak yetmiyor.
*
Doğru çözümlerle Düden’e sahip çıkmalıyız.
*
Sadece felaket zamanlarında çevreyi konuşursak yanılırız.
*
O yüzden bir dahaki kirlenmeyi beklemeden sivil toplum kuruluşları, kamu kurumları elini taşın altına koymalı.
*
Eğer beklersek korkarım kurtaracak bir Düdenimiz kalmayacak…

ŞİMDİ KANSER KORKSUN

Haberin Devamı

Son dönemde çevremde o kadar çok arkadaşımın kanser olduğunu öğrendim ki pandemi döneminde bu illetin fazla mesai yapmaya başladığını bile düşünmeye başladım.
*
Önce Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, sonra DHA editörü Özgür Öztürk’ün haberi geldi…
*
Fulya’nın haberini 4 Ekim’de aldım. Telefonla arayamadım. Benzinlikte durup duygularımı mesajla anlattım…
*
7 Ekim’de ise Özgür’ün haberi geldi. Aynı hafta 2’inci şoku yaşadım. Özgür’ü de arayamadım…
*
Mesai arkadaşım Eren Öztürk aramızda köprü oldu. İyi dileklerimi hep Eren’le gönderdim.
*
Hep aklımda, “Önce hastalığı kabullensinler sonra ararım” fikri vardı.
*
Sonra anladım ki onlar çoktan bunu kabul etmiş mücadeleye de en güçlü şekilde başlamış.
*
Eminim ki en kısa sürede hem Fulya’nın hem de Özgür’ün kanser illetini nasıl yendiğini de anlatacağım…

BİRLİK ZAMANI

Haberin Devamı

Cumartesi günü Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) yeni başkanını seçti. Yarışa katılan iki listede de çok değerli meslek büyüklerim, arkadaşlarım vardı. Üyeler tercihini İdris Taş ve ekibinden yana kullandı. Şimdi yapılması gereken tek şey oy versek de vermesek de yeni yönetime sahip çıkmak olmalı. Çünkü onların başarısı AGC’nin başarısı anlamına gelir.
*
Bu süreçte bir parantez de hiç şüphesiz Mevlüt Yeni için açmalıyız. 15 yıldır başkanlık koltuğunda oturan Yeni’nin AGC’ye çok büyük hizmetleri olmuştur. Bugün bayrağı devralan Taş’ın da yükü bu yüzden ağırdır. Sırf eleştirdiğimiz, karşı çıktığımız kararları oldu diye bu hizmetleri yok saymak, görmezden gelmek hakkaniyetli olmaz…

Yazarın Tüm Yazıları