Akıllı bir şehir
“Akıllı şehirler teması etrafında yeni bir kentsel inovasyon ekonomisi yaratmalıyız.
İnsanların yaşam kalitesini yükseltmeliyiz.
Bunun için yeni teknolojileri uygulayacağız.
Bu fırsatı kaçırmamalıyız.”
İspanya 2008 finansal krizinden en çok etkilenen ülkelerin başında geliyordu.
Barselona’nın önünde başa çıkılması imkansız gibi görünen ekonomik zorluklar vardı.
Yukardaki sözlerin sahibi başarılı doktorluk kariyeri ardından yaşadığı şehri dünyanın en önde gelen şehirlerinden biri yapmak isteyen Xavier Trias’dı.
Dönemin Belediye Başkanı Trias, teknolojinin getirdiği imkanları şehir için bir fırsat olarak gördü.
2012 yılında bütüncül bir plan yaratarak Barselona’nın akıllı şehir yolculuğunu başlattı.
1946 doğumlu Trias, 2011 yılında Barselona’da Belediye Başkanı oldu.
Akıllı şehir vizyonu için yeni bir takım kurdu.
122 projenin içinde olduğu 22 program başlatıldı.
O dönemde belediyenin geliştirdiği bir çok farklı proje ve kullandığı farklı teknolojiler vardı. Akıllı şehir vizyonu çerçevesinde şehrin kaynaklarını daha efektif kullanabilecek bir sistem hayata geçirildi.
Amaç sürdürülebilir sosyal ve ekonomik gelişim elde etmekti.
Ve Barselonalılar’ın hayat kalitesini artırmaktı.
Trias ivedilikle 2012 yılında Barselona’nın yüzde yüz fiber optik ağlarla donanımını sağlayarak, şehrin altyapısını hazırladı.
Nesnelerin İnterneti teknolojilerini kullanarak yenilikçi servisler oluşturmaya başladı.
**
Barselona için geliştirilen akıllı şehir vizyonu 3 katmandan oluşuyordu.
İlk katman belediyeye gelen tüm verinin toplandığı bir sistemdi. Bu veriler, şehirde 2200 noktadan sensörlerle toplanan anlık veriler, belediyenin kendi sistemlerinden gelen personel ve prosedürlere ait bilgiler, şehrin kendi altyapısından gelen veriler ve sosyal medyadan toplanan verilerdi.
İkinci katmanda şehrin işletim sistemi toplanan verilerin pilotlarla değerlendirilmesini sağlıyordu. Teyit edilen pilotlar, var olan tüm veriye ulaşarak şehir için çözümler üretiyordu.
Üçüncü katmanda ise uygulamalar ile işlenmiş verinin kullanılması söz konusudur.
Şehir merkezindeki trafiğin yüzde 40’ı park yeri arayan şoförlerden kaynaklanır. Otopark alanlarına yerleştirilen sensörler, müsaitlik durumunu gösteren panel ve bir cep telefonu uygulaması ile bu sorunun önüne geçildi.
Enerji kullanımını daha efektif hale getirmek için yaklaşık 20.000 akıllı saat şehrin belli bölgelerindeki enerji tüketimini gözlemlemek üzere yerleştirildi.
Çöpler, çöp seviyesini monitör eden akıllı çöp kovalarıyla toplanmaya başlandı. Toplama saatleri ve tehlikeli çöp durumunda uyarıların oluşması sağlandı.
Her yıl yaklaşık 32 milyon turistin ziyaret ettiği Barselona kenti akıllı turizm uygulamaları da geliştirir.
**
2014 yılında Barselona, Avrupa Komisyonu tarafından Avrupa’nın İnovasyon Başkenti seçildi.
Bu ödüle layık görülme sebebi Barselona Belediyesi’nin yeni teknolojileri kullanarak vatandaşları belediyeye yakınlaştırabilmesiydi.
Akıllı şehir pazarının 2020 itibarıyla 1,56 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
2020’de toplam 600 akıllı şehir olacak.
Akıllı şehir konsepti özellikle nesnelerin interneti gibi teknolojileri kullanarak şehrin altyapısını iyileştirmeyi ve birçok sektörde inovasyonu destekleyerek, şehirde yaşayan kişilerin hayat kalitesini artırmayı hedefliyor.
Akıllı şehir uygulamaları, trafiğin düzenlenmesinden tutun da, eğitim ve sağlık hizmetlerine kadar bir çok alanda şehirli insanın hayatında fark yaratıyor.
Barselona gibi öncü şehirler dijital altyapılarını kurarak bu işe girişiyorlar.
**
Şehirlerin dijital altyapılarının ivedilikle kurularak bu büyük dönüşüme hazırlanması vatandaşların sosyal ve ekonomik refahı için önemli.
Özellikle Türkiye’de büyük şehir nüfuslarının hızlı artışı göz önüne alındığında …
İstanbul gibi hızla büyüyen şehirler Akıllı Şehir vizyonunuyla büyük fark yaratacaktır.
**
Şimdi size bir sorum var: Türkiye’de dijital altyapısını kuran bir şehir biliyor musunuz?
