Şahver Kaya

Milli 5G Adımlarımız – 4 | BTK

5 Mart 2020
2025 yılındayız. Türkiye kendi yerli ve milli 5G altyapısını hayata geçirmiş. Tarım, Sağlık ve birçok sektörde verimlilik giderek artıyor. Hatta tavan yapıyor! Ayrıca Türkiye 6G altyapı argesinde dünyanın en önde gelen 5 ülkesinden biri.

Sonra bu pencereden bugünü okuyun. 2025 yılında o resme ulaşabilmemiz için Gazali Başkanın gözlemleri ve değerlendirmeleri önemli. Aşağıda belirtilen avantaj ve engelleri dikkatle okuyup, düşünün. Düşünelim. 

Yerli ve milli 5G altyapısı üzerinde çalışan ULAK ve HTK takımlarını bu köşede dinleme şansımız oldu. Yerli ve Milli 5G altyapısının önemli paydaşlarından biri de BTK, zira aslında paydaştan ziyade sahadaki teknik direktör. 

Bu hafta ve önümüzdeki hafta BTK penceresinden yerli ve milli 5G altyapı geliştirme çalışmalarını BTK Başkan Yardımcısı Sayın Gazali Çiçek’ten dinleyeceğiz. 

Şahver: Öncelikle yoğun programınızdan bize zaman ayırdığınız için teşekkürler. BTK’yı kısaca okurlarımıza anlatabilir misiniz? Kurum olarak milli telekom altyapısı konusunda sorumluluklarınız nedir? 

Gazali Çiçek: Ülkemizde bilgi teknolojileri, iletişim ve posta sektörü BTK tarafından düzenlenmekte ve denetlenmektedir. BTK, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının politika ve strateji kararlarına uyumlu bir şekilde bilgi teknolojileri, iletişim ve posta sektörüne yönelik gerekli ikincil düzenlemeleri yapar, kuralları koyar. BTK, yetkilendirme şartlarının, yetkilendirilen işletmecilerin hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi ile tüketici hak ve menfaatlerinin korunması başta olmak üzere pek çok alanda faaliyet göstermektedir. Bu çalışmaları yürütürken; tüketicinin korunması, sektörde rekabetin sağlanması, sürdürülebilir bir yatırım ortamının oluşturulması, milli güvenlik gibi pek çok hususu göz önünde bulunduruyoruz. 

Kurumumuz bütün bu görevleri içerisinde telekom altyapılarının yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi konusunda da önemli çalışmalar yürütmektedir. 2015 yılında gerçekleştirdiğimiz 4.5G ihalesi ile ilk defa işletmecilere her yıl yapmış oldukları donanım ve yazılım gibi yüksek teknoloji ihtiva eden yatırımlarının %45’e varan oranlardaki kısmını, yerli malı belgesine sahip ürünlerden karşılamaya yönelik yükümlülükleri getirdik. Bu yükümlülük ile Ülkemizde yerli ve milli üretim ekosistemini oluşturmayı hedefledik

Mobil işletmecilerin sadece 4.5G şebekelerine ilişkin yapmış oldukları yıllık donanım ve yazılım yatırım miktarı yaklaşık 2 Milyar TL’dir. Bu yatırım tutarının en az %45’i yerli olmak zorunda. 

Burada yerli üretici firmalarımız açısından çok ciddi bir potansiyel pazar bulunuyor. Bugüne kadar Kurum olarak, üreticilerin söz konusu fırsatlardan haberdar olması, sektörün ihtiyaç duyduğu ürünleri geliştirmesi ve üretmesi, üretim süreçlerinin önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve üretim anlamında bir milli seferberliğin başlatılması noktasında yoğun caba sarf ettik ve etmeye devam ediyoruz. 

Yazının Devamını Oku

LoRaWAN | ‘Armut piş, ağzıma düş’ 

27 Şubat 2020
Dijital ekonomide yüksek ivmeli bir sıçrama kaydedebilmek için kritik altyapı teknolojilerinde kamunun daha aktif rol alması önemli ve çok değerli.

Doğru makro kaldıraçlarla bu kritik teknolojilerde verimli ekosistemlerin oluşturulması ülkemizin dijitalleşme sürecine en pozitif katkıyı yapacaktır.

Özel sektör ne yazık ki ‘armut bir yerlerde pişsin, ağzıma düşsün’ yaklaşımını yıllardır kanıksamış ve hala aynı tutumuna ısrarla devam etmektedir. 

Bu sebeple kamunun daha girişimci olması ve doğru makro kaldıraçlarla ihtiyaç duyduğumuz yüksek ivmeli sıçramayı başlatıyor olması değerli. 

Şimdi gelelim bu haftanın konusu olan LoRaWAN teknolojisine ve global LoRaWAN ekosistemin uzmanlarından Alper Yeğin ile yaptığımız söyleşiye. 

LoRaWAN düşük güç tüketimi ile uzak mesafelere veri aktarımı sağlayan kablosuz iletişim teknolojisidir.

Kitlesel Nesnelerin İnterneti Teknolojisi olarak da tanımlanabilir.   

Su sayaçlarını düşünün.

Bu sayaçların ağ içinde ölçülmesi, açılması, kapanması LoRaWAN ile mümkün. 

Yazının Devamını Oku

İki ülkenin hikayesi ve bir fırsat

21 Şubat 2020
Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) devriminin tartışmasız en başarılı ülkesi ABD. Bu devrimin sonucu olarak ortaya çıkan Facebook, Apple, Microsoft, Google ve Amazon şirketlerinin toplam pazar değeri 3 trilyon dolara yaklaştı.     

Bu şirketler geçen haftaki yazımızda da belirttiğimiz gibi devletin sabırlı finansmanı ile ortaya konan yüksek kalite bilimsel araştırmaların üstüne oturtulan başarılı ve yenilikçi iş modellerinden ibaret.

Sabırlı finansmanın kaynağı kamu. ABD örneğine baktığımızda belirli makro kaldıraçlarla, sabırlı finansmanın belirlenmiş misyonlara yönelik arge ve yatırımlar gerçekleştirdiğini görüyoruz.

DARPA 2020 bütçesi 3.5 Milyar dolar.

Sağlık sektöründe yeni altyapı çözümlerine odaklanan NIH için ayrılan bütçe 2012 yılında 32 Milyar dolardı, bugün 42 Milyar dolar.

Enerji sektörünün kaldıracı olarak tanımlayabileceğimiz ARPA-E ise 2020 yılında 400 milyon dolarlık bir bütçeye sahip.

Bu kaldıraçlar özellikle derin teknolojiye odaklanırken, zaman zaman özel yatırımcı bulamayan orijinal iş modellerini de finanse edebiliyor.

Derin teknolojinin temelinde elit bilimsel araştırma ve araştırmacılar var.

***

Yazının Devamını Oku

Sabırlı finansman ve makro kaldıraçlar

13 Şubat 2020
Önce klasik fizikle başlayalım.

Fizik kuralları bize serbest hareket halinde denge ararken büyük bir sıçrama hareketi oluşturmanın mümkün olmadığını, ancak yaylanmanın mümkün olabileceğini söyler.

Yüksek sıçrama kararlı ve giderek yükselen ivmeye sahip olan 2-3 anahtar adım gerektirir.

***

Devlet sadece gerektiğinde pazarı düzeltme iç güdüsüyle hareket ettiğinde, dönüşümü gerçekleştirecek sıçrama gücü oluşturmakta zorlanır.

Birbiri ardına gelen destekler, krediler duyurulur.

Piyasanın kendi sorunlarını bu desteklerle çözmesi ve ekonominin önünü açması beklenir.

Piyasanın inovasyon yaratması ve bir yön belirlemesi beklenir.

Ama olmaz!

Yazının Devamını Oku

Milli 5G Adımlarımız – 3 | ULAK GM Röportaj 2

6 Şubat 2020
Yeni nesil geniş bant teknolojisi 5G kritik bir altyapı teknolojisidir.

Peki 5G neden yerli ve milli olmalıdır?

Çünkü her yıl Telekom altyapımız için yurt dışına 1 Milyar dolar ödemeye devam etmek istemiyoruz.

Çünkü dijital ekonomide teknoloji altyapısında tam bağımsızlık önemlidir. 

5G önceki jenerasyon geniş bant teknolojilerinin devamı niteliğinde.

Asıl dramatik farklılıklar 6G’de karşımıza çıkacak. Bu bakımdan yerli ve milli geniş bant teknolojilerine girişimizin 5G’de olması önemli ve değerli.  

5G teknolojisinde tüm ekosistemimizin geliştireceği kaslar, 6G teknolojisinde ülkemizi inovasyon üreten lider ekonomilerden biri olarak üst sıralara taşıma potansiyeline sahiptir.

ULAK Genel Müdürü Dr. Metin Balcı ile yaptığımız sohbetin ilk kısmına buradan ulaşabilirsiniz. Bugünkü son kısımda ağırlıklı olarak milli 5G planları üzerinde durduk.

Şahver Kaya: Biz bu köşede 5G’yi sıklıkla konuşuyoruz biliyorsunuz. Türkiye’nin 5G yol haritası ne olmalıdır?

Yazının Devamını Oku

ULAK GM: “Milletçe, ekosistemimizle zinciri kıracağız” (röportaj bölüm 1)

30 Ocak 2020
Yerli ve milli rüzgârı bazı ülkelerde çok kuvvetli esiyor. Öyle kuvvetli ki tüm kurumlar yerli ve milli çözümlere yönelmiş durumda.

Bu rüzgârın çok ivme kazanamadığı bazı ülkelerde ise kurumlardan bazıları daha çabuk, daha ucuz olsun da nereden gelirse gelsin diyerek en cazip çözümlerle ilgilenebiliyor. 

Ülkemiz için arzu ettiğimiz yüksek ivmeli bir yerli ve milli rüzgardır. Özellikle milli güvenlik hassasiyeti taşıyan geniş bant iletişim altyapısı için başka alternatifimiz yok!

Ekonomik olarak milyar dolarları bulan kazanımların yanı sıra ulusal güvenlik için zaruri olan yerli ve milli geniş bant iletişim alt yapısı, Türkiye’nin bölgesel pazarlarda lider teknoloji altyapı sağlayıcı konumu kazanmasının da yolunu açma potansiyeline sahiptir.

Bu kolay bir yolculuk değildir.

Sabırlı finansman ve kuvvetli kaldıraçlar gerektirir.

Tüm ekosistem olarak ortak hedefe yürümemiz zaruridir.   

Bugün bu mücadeleyi veren takımların başında ULAK geliyor. Bu mücadeleyle nefes alıp veren dinamik bir takım. Türk savunma sanayinin göz bebeği TSKGV şirketlerinin son yıllarda yaptığı çalışmaların Türkiye’nin teknolojik kalkınmasına ne kadar önemli katkılar yapabileceğinin en güzel örneklerinden biri ULAK. ULAK Genel Müdürü Sayın Dr. Metin Balcı ile çok samimi bir röportaj gerçekleştirdik.  İki bölüm halinde yayınlayacağımız bu sohbetin 5G detayları içeren ikinci bölümü haftaya bu köşede olacak.

Sorularıma geçmeden önce Dr. Balcı’nın kısa özgeçmişini sizlerle paylaşmak isterim.

Yazının Devamını Oku

Bu neyin ayak sesleri?

15 Ocak 2020
Ben iş güç peşinde koşarken CES’e katılamadım. Ancak çok yakın iş arkadaşlarım ordaydı ve neredeyse katılmış gibi hissettiren gözlemler edindim.

CES Consumer Electronics Show olarak isimlendirilmiş her yıl Las Vegas’da gerçekleşen ve en yeni tüketici teknolojilerinin tanıtıldığı bir fuar. 1967 yılından bu yana düzenleniyor.

1971 yılında iletişim ve bilgi teknoloji devriminin kurulma dönemi başlamıştı hatırlarsanız. Haliyle CES başlatıldığı günden bu yana hızla büyümüş ve bugün küresel tüketici teknolojilerinin sunulduğu bir platform halini almış.

Öyle ki geçen hafta ABD’li Bloomberg kanalı kadar Çin’in CGNT kanalı da CES haberlerini gündeme taşıdı.

Geçen hafta gerçekleşen CES’deki esas tema 5G’ydi. Yakın arkadaşlarımdan biri “2020 CES 5G’nin gelmek üzere olduğuna dair davul seslerinin çok kuvvetli çalındığı bir tören gibiydi” dedi. Tüm uygulamalarda 5G vurgusu dikkat çekiyordu. Bir başkası da 5G’nin ayak sesleri her yerdeydi diyordu.

Benim de aklıma çocukluğumdan aklımda kalan Cem Karaca’nın Raptiye Rap Rap şarkısı geldi. 5G rap rap rap üzerimize yürüyor.

Kaynak: Robyn Beck/Getty Images

CES hakkında aldığım notlar şöyle:

Yazının Devamını Oku

2020: En güçlü devir nasıl başlar?

9 Ocak 2020
‘Tarih dersi kadar zevk aldığım bir ders yok’ diyordu Zeynep bana yazdığı yeni yıl e-postasında. ‘Özellikle 1920li yıllarda biz Türklerin başardıklarını öğrendikçe kendime ve ülkeme güvenim artıyor’ diye de eklemişti.

Haksız da değil.

1920’de TBMM’yi kurmuştuk.

1920 – 1922 arasında İstiklal Savaşımızla düşmanı yurttan kovduk.

1923’de Cumhuriyeti ilan ettik.

Ve 1930’a kadar uzanan dönemde sayısız devrimle yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni yüksek bir ivme ile harekete geçirdik.

Zeynep bugün 16 yaşında.

2030 yılında 26 yaşında olacak.

Peki onun da deneyimleyerek geçireceği 2020li yılları nasıl planlamalıyız?

Yazının Devamını Oku