Malatya’ya 44 kere maşallah

Anadolu’nun ilk yerleşimlerinin doğduğu topraklar üzerinde kurulan Malatya, aynı zamanda pek çok medeniyete, kültüre de ev sahipliği yapmış. Bir kültür hazinesi niteliğindeki mutfağı ise çok renklidir...

Haberin Devamı

Hitit dilinde “bal, şeker” anlamına gelen “melit, melid” kelimesinin zamanla Malatya’ya dönüşmesi efsanesi, tatlı dilli, konuksever Malatyalıların karakterlerini de çok iyi ifade ediyor.

44 numaralı il plakasının uğur getirdiğine inanan Malatyalılar, kendilerini “dört dörtlük” olarak tanımlıyor.

“Hayat çiçek açıyor” temasıyla düzenledikleri “Kayısı Çiçeği Festivali”nde de misafirlerini “44 kere maşallah” diyerek, 44 çeşit kahvaltı sofrasıyla ağırladılar.

Şehir planlaması açısından örnek gösterilecek kadar düzenli, estetik ve modern planlanmış bir şehir.

Geniş caddeleri, kilometrelerce uzayan parkları, doğa güzellikleri ve tarihsel birikiminin yanı sıra Malatya, çok önemli bir kavşak noktası.

Anadolu’nun ilk yerleşimlerinin doğduğu topraklar üzerinde kurulan Malatya, aynı zamanda pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmış.

Haberin Devamı

Anadolu Selçukluları döneminde ise Doğu Anadolu’nun ticaret merkezi olmuş ve çok zenginleşmiş.

Malatya, baharda kayısı çiçeklerinin beyaza boyadığı, dünyanın en çok kayısı üreten şehri olarak da bilinir.

Bir kültür hazinesi niteliğindeki mutfağı ise çok renklidir.

Bu özgün mutfağın en büyük özelliklerinden birisi de vejetaryen yemek çeşitliliğidir.

Bulgur, yöre mutfağının ana malzemesi olup işlenme prosesi ve tane büyüklüğüne göre; yarma, gendime, baş bulgur, orta bulgur, ince bulgur, simit gibi değişik isimlerle anılır.

88 çeşit köfte ve köfteli yemek

44 adeti bulgurlu olmak üzere, 88 çeşit köfte ve köfteli yemek olduğu söylenir.

Kiraz yaprağı, fındık yaprağı, dut yaprağı, ayva yaprağı, üzüm yaprağı, menekşe, fasulye yaprakları, sarmaşık ve sığırdili yapraklarıyla onlarca köfte-sarma yaparlar.

Yani her mevsimin farklı yapraklarıyla birbirinden değişik lezzetler yaratırlar.

Yine Anadolu coğrafyasının en renkli içli köftelerini de Malatyalılar yapar.

İç harcını, ıspanak, kıyma, patates, mercimek, haşhaş veya peynirle hazırladıkları içli köfte çeşitliliği de dillere destan.

Ayrıca Malatya coğrafyasında yetişen tarımsal ürünlerin, sebze ve meyvelerin yabani otların tümünü yaz aylarında kurutarak kışa saklama kültürü de vardır.

Haberin Devamı

“Yazın daşı, kışın aşı” dedikleri kurutulmuş ürünlerin arasında, kayısı, erik, dut, elma, armut, kızılcık, fasulye, patlıcan, salatalık, kabak, domates, biber en yaygın olanlarıdır.

Tüm bu kurutmalıklar, kışın sofralara lezzet katar. Kurutulmuş domates ve cevizle yaptıkları salataları, kurutulmuş kayısı çekirdeği unuyla yaptıkları kurabiyeleri ise benim favorilerim arasındadır.

Yemeğin “ziyneti” olarak anlattıkları nane, reyhan, anık ve maydanoz kurutma geleneği de halen devam etmektedir.

Olmazsa olmaz erik ekşisi

Malatya mutfağının olmazsa olmaz tatlarının başında erik ekşisi gelir. Ekşi sarı ve kırmızı erik, kazanlarda kaynatılır, süzülür ve koyulaşıp kıvam alıncaya kadar güneşte tutulur. Sarmalarda, dolmalarda, salata ve kısırlarda kullanılır. Uzun süre saklamak için eritilen tereyağının tortusuna, un ve tuz katarak kavurdukları kef, ekmek üzerine sürülen çok lezzetli bir kahvaltıdır.

Haberin Devamı

Buğday, nohut, dağ kekiği ve acı biberin odun ateşinde kavrulup un değirmeninde çekilmesiyle yapılan derman-çemen karışımı ise bir başka muhteşem kahvaltılık olarak karşınıza çıkar.

Hem şifalı hem de bağırsak dostu olan bu sağlıklı yiyeceklerin tümü Malatya mutfağındadır.

Son derece besleyici ve özgün yemekleri olan Malatya mutfağının sevdalısı ve kültür elçisi İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü İbrahim Halil Kılıç’a huzurlarınızda teşekkür etmek isterim.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları