LAHANAYA KUVVET BAMYAYA LEZZET

Osmanlı döneminde Merzifon’dan gelen askeri birliklere lahanası çok meşhur olduğu için “Lahanacılar”, Amasya’dan gelenlere ise “Bamyacılar” adı verilmiş. En iyi çiçek bamyası ise hâlâ Amasya’dadır.

Haberin Devamı

Tarihçilere göre 1400’lü yıllarda Çelebi Mehmet’in Merzifon’da kurduğu askeri birlikle, o sırada Amasya’da olan oğlu Şehzade Murad’ın kurduğu atlı askeri bölük arasında cirit yarışmaları yapılırmış.
Savaşa hazırlık amacıyla yapılan bu müsabakalar için günümüz derbilerinin temeli de denilir.
Bu iki rakip takımdan Merzifon’dan gelenlere, lahanası çok meşhur olduğu için “Lahanacılar”, Amasya’dan gelenlere ise bamyasının ününden dolayı “Bamyacılar” adı verilmiş.
Bir diğer hikayede ise, İstanbul’un fethinden sonra Yeniçeriler arasında “Lahanacılar” ve “Bamyacılar” takımlarının kurularak yarıştırıldığı anlatılır.
Çoğunlukla sarayın bahçesinde yapılan bu karşılaşmalarda “Lahanaya kuvvet, bamyaya lezzet” diye tezahüratlar yapılırmış.
Fanatik padişahlardan III. Selim, üzerinde lahana motifi olan bir anıt yaptırırken, II. Mahmut ise “Bamyacılar” ocağının anısına bamya motifli bir anıt diktirmiştir.
Bugün bile İstanbul’un Çengelköy ve bazı semtlerinde lahana motifli anıtlara rastlayabilirsiniz.
Bugün size Anadolu’nun efsane lezzetteki çiçek bamyasının ana yurdu olan Amasya mutfağından bahsetmek istiyorum.
Orta Karadeniz Bölgesi’nin Yeşilırmak Vadisi’nde 8 bin 500 yıllık tarihi olan ve müze kent ifadesinin çok yakıştığı modern, çok güzel bir ilimiz.
Cumhuriyetin kurulması aşamasında hazırlanan Amasya Genelgesi’nin yani Cumhuriyet’in doğum belgesinin imzalandığı kent. Atatürk’ün başlattığı milli mücadele yolunun en önemli durak noktalarından birisi.
Ferhat’ın büyük aşkı Şirin için dağları deldiği, Lokman Hekim’in şifalı otlarına hayran olduğu, Mihri Hatun’un en duygulu şiirlerini yazdığı Amasya, aynı zamanda Strabon gibi çok ünlü bir coğrafya uzmanı ve bilim insanın da yaşadığı şehir olmuş.
LAHANAYA KUVVET BAMYAYA LEZZET

Haberin Devamı

Bir dünya harikası bakla dolmaları
Amasya’nın kültür elçisi Musiki Şinas ve yemek aşığı, emekli öğretmen Yaman Kesin’e göre keşkek imparator, patlıcanlı pehli ise kraldır. Anadolu’nun her tarafında bazı farklılıklarla yapılan keşkek, aslında bir özel gün ve tören yemeğidir.
Amasyalılar genellikle toprak kapta ve kor ateşi geçmiş odun fırınında uzun uzun pişirdikleri fırın keşkekleriyle çok övünürler.
Ben Tokat’ın pastırmalı keşkeğini çok sevdiğimi söyleyerek, hafif bir rekabet havası yaratsam da nafile. Varsa yoksa Amasya keşkeği. Öte yandan bakla dolmaları bir dünya harikası.
Kuru bakla, kırılmış buğday ve biraz da yeşil mercimekle hazırlanan iç harcı, incecik asma yapraklarıyla sararak muhteşem bir vejetaryen bir yemek yaratmışlar.
Bol naneli toyga çorbası, kağıt inceliğinde sarılmış tırtıl baklavası, haşhaşlı yağlı çörek, kaz tiridi, Selanik göçmeni Türk vatandaşlarımızın yaptığı Muhacir böreği, nohut mayalı çörekleri, bol soğanlı hengel, kabak kabuklu pilav, pastırma, bez sucuk tadılması gereken Amasya lezzetlerinden.

Haberin Devamı

Amasya’nın al yanaklı misket elması

Anadolu’nun çok ilginç esprili yemek isimlerine bayılırım. Amasya’da keşfettiğim ibik çorbası, topal börülce, bıdıklı çorba, sakala çarpan, sini su böreği, kaypak, unutma beni tatlısı gibi uzayıp giden bir yemek listeleri var. Tabii, her birinin de ayrı ayrı hikayesi.
Bu arada Amasya’nın “misket” elmasını soranlar olacaktır. Çiftçiye göre artık ticari ederi kalmadı ve artık dikilmiyor. Hatta kiraz, elmayı geçti diyorlar. Size bir Amasya’nın ağzından misket elmasını anlatmak isterim: “Al yanaklı, bir tarafı beyaz, bir tarafı kırmızı bu tatlı elmanın kesilince içinden Türk bayrağı yıldızı çıkar.”
Eğer Amasya’ya giderseniz, koruma altına alınmış yalı boyu evlerini görmeyi unutmayın.

Yazarın Tüm Yazıları