Karanlık odadan şampiyonluklara

Sevgili okurlar... Fotoğrafın farklı alanlarından pek çok ismi her hafta bu köşede tanıma fırsatı buluyorsunuz. Bu hafta ise sizleri spor fotoğrafının usta isimlerinden biri ile tanıştırmak istiyorum: “Gökhan Kılınçer.”

Haberin Devamı

Karanlık odadan şampiyonluklara

Meslekte “dostum” dediğim, spor fotoğrafı alanında Türkiye’nin saygı duyulması gereken gözlerinden biridir. Tabii bizim meslekte “şans faktörü” de önemlidir. Gökhan Kılınçer, Süper Lig’in son 20 yılında Türkiye’deki tüm şampiyonluk maçlarını fotoğraflayacak kadar da sanslıdır.
Mesleğe ilk adımını ortaokul yıllarında atan sevgili dostum Gökhan Kılınçer’le foto muhabirliği hayatını, spor fotoğraflarının geçmişten günümüze yolculuğunu ve fotoğrafın geleceğine bakışını konuştuk. İşte Gökhan’ın anlattıkları:

Karanlık odadan şampiyonluklara

ORTAOKUL YILLARINDA BAŞLADI

“Ortaokul yıllarıydı. Komşumuz Cemalettin Özdoğan, Hürriyet Gazetesi’nde çalışıyordu. Hatta sonraki yıllarda temsilciliğe kadar yükseldi İzmir’de. 13-14 yaşındaydım, Cemalettin abi ile gidip gelirdim Hürriyet’e. Ofisboyluk yapıyor, karanlık oda işleriyle ilgileniyordum. Hürriyet’ten hiç kopmadım. Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü’nde eğitimim daha sürüyordu ki Star Gazetesi’nden teklif geldi. 1999 yılıydı. İzmir’de Star Gazetesi ile meslekte profesyonel hayatım başladı. Spor ağırlıklı çalışıyordum, ama magazin işlerine de polis adliye işlerine de gidiyordum. Bir taraftan fotoğraf çekiyor, bir taraftan haber yazıyordum. Bir tarafta kendi filmimi yıkıyor diğer taraftan köşe yazıyordum. Böyledir bölgede gazetecilik yapmak. Bana çok şey kattı o yıllar. Farklı alanlarda farklı pozisyonlarda çalışmayı zorluk olarak değerlendirmedim hayatım boyunca, benim gelişimim için fırsat olarak düşündüm. 2001 yılıydı, Star Gazetesi’nden İstanbul’a çağırdılar. Foto muhabiri olarak Beşiktaş’ı izlemeye başladım ve 2019 yılına kadar da Star Gazetesi’ndeydim.

Karanlık odadan şampiyonluklara

SPORUN HER ALANINDA ÇALIŞTI

2019 yılından sonra Futbol Arena’da çalışmaya başladım. Bugün aynı zamanda Euro Lig’in official(resmi) fotoğrafçısıyım. Star Gazetesi yıllarından başlayarak sporun her alanında deklanşöre bastım. Milli Takım’ı izledim. Futboldan basketbola, bisikletten atletizme, voleyboldan hentbola, yüzmeden tenise fotoğraf çekmediğim spor dalı kalmadı. Farklı spor dallarında Türkiye’de ve farklı ülkelerde dünya şampiyonları, Avrupa şampiyonaları izledim. Erzurum’dan Samsun’a, Trabzon’dan Mersin’e son yıllarda Türkiye’nin ev sahipliğindeki tüm uluslararası organizasyonlarda fotoğraflar çektim. Türkiye’nin neredeyse tüm milli maçlarına gittim. Bu yıl basketbol ve futbol maçlarında farklı liglerde 200’ün üzerinde maçta fotoğraf çektim. Euro Lig Gençler Şampiyonası’nda mesela üç günde 18 maç çektiğim oldu.

Karanlık odadan şampiyonluklara

ŞANS FAKTÖRÜ DE YANINDAYDI

Spor fotoğrafçılığı, fotoğrafın en zor alanlarından biri. Karşınızda size ‘hadi böyle çek beni’ diye poz veren biri ya da birileri yok. Anı yakalıyorsunuz. Hem sporu hem fotoğrafı iyi bilmeniz, hem reflekslerinizin hem yeteneğinizin üst düzeyde olması gerekiyor. Spor eğitimi almış olmak, spor fotoğrafları çekerken de yeri geldiğinde haberini yazarken de beni bir adım öne çıkaran unsurlardan biri oldu. Tabii fotoğrafçının biraz da şansı olacak. İlginç bir şans hikâyesidir, Süper Lig’de son 20 yılın tüm şampiyonluk maçlarında fotoğraf çektim. Bursaspor ve Başakşehir şampiyonlukları da dahil. 2006 yılında mesela Fenerbahçe taraftarının sevindiği ama Galatasaray’ın şampiyon olduğu bir sezon var. Son maçla tek golle gelen şampiyonluklar var. Dolayısıyla fotoğrafçının biraz da şansı olacak.

Karanlık odadan şampiyonluklara

MESLEKTE YENİ YOLLAR AÇILIYOR

Hürriyet Gazetesi’nde ortaokul yıllarında çalışırken teleks vardı; renkli dialar, siyah-beyaz filmler vardı. O günleri bugünün gençlerine anlatmak bile zor. Teknoloji ile birlikte mesleğimizde değişti. Eskiden şehir dışında bir maçtan üç kare fotoğraf gönderiyorsak başarıydı, bugün bir maçtan 200 kare gönderdiğimiz oluyor. Dijitalin ilk yayıldığı yıllarda ‘meslek yok oluyor’ tartışmaları vardı. Bugün her geçen gün foto muhabirinin önemini gösteriyor. O yılların etkisiyle kuruyan göldeki balık gibi bir avuç kaldık. Sıradan maçı 50-60 foto muhabiri izliyorduk. Antalya’da geçtiğimiz günlerde fotoğraf çektiğim Türkiye-Azerbaycan milli maçında 11 kişi vardık sahada. Ama bakıyorsunuz 15 yıl önce Fenerbahçe’de fotoğrafçı yoktu, çünkü böyle bir ihtiyaç yoktu. Bugün 4-5 foto muhabiri var, çünkü ihtiyaç var. Her takım için her kurum için böyle durum. Kısaca yeni yollar açılıyor foto muhabirine.”
Karanlık odadan şampiyonluklara

GÖKHAN KILINÇER KİMDİR?

Haberin Devamı

1976 yılında İzmir’de doğan Gökhan Kılınçer, ilk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladıktan sonra üniversite tercihini de İzmir’den yana kullandı. Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği mezunu Kılınçer, ortaokul yıllarında Hürriyet Gazetesi’nin karanlık odasında mesleğe ilk adımlarını attı. Profesyonel olarak 1999 yılında Star Gazetesi’nin İzmir kadrosunda gazetecilik hayatı başlayan Kılınçer, 2001 yılında İstanbul’a giderek mesleğini mega kentte sürdürmeye başladı. 2019 yılında Star Gazetesi’nden ayrılan Kılınçer, Futbol Arena isimli internet sitesi için fotoğraflar çekmeye devam ediyor. Aynı zamanda Euro Lig Oficial Fotoğraf Ekibi’nde de yer alan Kılınçer, meslek hayatında onlarca uluslararası organizasyon ve şampiyonlukları gazete sayfalarına taşıdı. Kılıçer, bir çocuk babası.

Yazarın Tüm Yazıları