Çocuklarımın doğumunu görmedim

Zor bir mesleğin fertleri, gazeteciler, foto muhabirleri.

Haberin Devamı

Çocuklarımın doğumunu görmedim

2011 yılında yaşanan Van Depremi bir çok hayatı değiştirdi. Bu hayatlardan biri de mesleğine tutkuyla bağlı olan bir foto muhabiri, Ahmet İzgi. Hamile eşini ve çocuğunu Ankara’ya göderdikten sonra 15 gün boyunca yıkılan memleketinde deklanşöre basmayı sürdüren İzgi, “Üç çocuğum var. Üçününde doğumunda yanında olamadım” sözleriyle mesleğinin zorluğunu aktardı.

EVİM YIKILDI AMA

Anadolu Ajansı’nda çalıştığım yıllardan bu yana renkli kişiliğiyle yakından tanıdığım, mesleğine olan bağı tartışılmayacak dostlarımdan Ahmet İzgi ile memleketi Van’da başlayan, depremin ardından Ankara’ya kadar uzanan öyküsünü konuştuk. “Hayalim Ankara’da foto muhabiri olmaktı. Olaylara iyi tarafından bakmaya çalışıyorum. Derprem evimi yıktı ama bir hayalim gerçekleş oldu” diyen Ahmet İzgi’nin anlattıklarını bir meslektaşı olarak büyük bir heyecanla dinledim. İşte Ahmet İzgi’nin anlattıkları:

Haberin Devamı

ŞEHİT CENAZELERİNİ UĞURLAMAK ÇOK ZOR

“1998 yılında Van’da başladım mesleğe. Yalnızca Van değil, Hakkari, Şemdinli bu bölgedeki pek çok yerde görev yaptım. Bölgede gazetecilik yapmanın en zor anlarından biri ki bugünde tekrar tekrar yaşanıyor. İnsanın memleketinden şehit cenazelerini uğurlaması çok zor, ağır bir yük. Pek ok zorlupu var. Ama buna rağmen foto muhabirliği gazeteciliğin en renkli branşı bence. Pek çok farklı coğrafyada, pek çok farklı alanda deklanşöre basıyoruz. Bir muhabir bir alanda branşlaşır. Biz ise bir gün bir futbol maçında, ertesi günü parlamentoda, bir başka gün farklı bir coğrafyada çatışmaların içinde çalışabiliyoruz. Haber bir zaman sonra hafızalardan silinir ama bellekte her zaman bir fotoğraf karesi kalıyor.

KIZIMI AYAĞI ÇIPLAK UĞURLADIM

Van Depremi yaşandı. Evim hasar gördü. Ama ben bir taraftan işimi yapmayı sürdürdüm. Her arkadaşımda bunu yaptı, bizim mesleğimiz için özel bir durum değil. Bir taraftan evet depremzedeyim, ama diğer taraftan bir gazeteci olarak yaşananları aktarmak benim en azından tarihe karşı sorumluluğum. Ama eşim hamileydi. Erken doğum riski olunca eşim, askeri uçakla Ankara’ya gönderildi. Hamile eşim ve kızım Badesu uçağa bindi. Uçağa binerken kızımın ayağında ayakkabı bile yoktu. Ben uçağa alınmadım, o kargaşada. Ama çalıştığım Anadolu Ajansı Ankara’da eşime sahip çıktı, karşılayıp ilgilendiler. Bir süre daha görev yaptıktan Ankara’ya geldiğimde oğlum Yusuf dünyaya gelmişti. Ankara’ya geldikten sonra burada ev tuttum, buraya yerleştim. Anadolu Ajansı, bu süreçte bana çok destek oldu.

Haberin Devamı

ÜÇ ÇOCUĞUMUN DOĞUMUNU DA GÖREMEDİM

Bir gazeteci, mesleğinin zorluğunu tek başına yaşamıyor. Ailesi en başta eşi bu zorluğu omuzlamak zorunda kalıyor. Bu anlamda eşim Ela’ya çok şey borçluyum. Üç çocuğumun doğumunda da yanında olamadım. İlk kızım Badesu doğduğu sırada Haiti’de yaşanan depremi izlemek için gitmiştim. Oğlum Yusuf doğduğunda memleketim Van’da depremde çalışıyordum. Küçük kızım Elif’in doğumundaysa Tunus’ta görev yapıyordum. Bu örnekler bile mesleğimizin meşakkatini anlatmaya yeter herhalde.

Çocuklarımın doğumunu görmedimAHMET İZGİ KİMDİR?

1979 yılında Van’da doğan Ahmet İzgi, 1996 yılında Van’da fotoğraf stüdyosunda iş hayatına atıldı. 1998 yılında Sabah – ATV grubunun Van bürosunda gazetecilik mesleğine adım attı. 2001 yılına kadar Sabah grubunda görev yapan İzgi, 2002 yılında Anadolu Ajansı’nın Van Bölge Müdürlüğü’ne geçti. İzgi, 2011 yılında Van’da yaşanan depremin ardından Ankara’ya Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’ne foto muhabiri olarak atandı. 2004 yılında Irak’ta Saddam’ın devrilmesine, 2011 yılında Mısır Kahire’de Arap Baharı’na, Ukrayna’daki bağımsızlık mücadelesine, 2014 ve 2015 yıllarında Libya’daki aşiretler arasındaki çatışmalara tanıklık etti. 2014 yılında Kuzey Afrika’da Tunus’ta 7 ay görev yapan Ahmet İzgi, bir yıldır üyesi olduğu Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin de yönetim kurulunda görev yapıyor. İzgi, evli ve 3 çocuk babası.

Yazarın Tüm Yazıları