Hayat devam mı?

URLA Bağbozumu şenlikleri dün başladı. Tabii, ülkedeki atmosfer bu kadar bozukken bu yerel festivallerin, şenliklerin de işi zor. Yapsanız bir türlü, iptal etseniz başka türlü...

Kimilerine göre terörün amacı zaten korku salarak hayatın akışını bozmak. O zaman buna pabuç bırakılmamalı ve hayat devam etmeli. Bu bakış bana fazla mekanik geliyor.

Siz ölen, yaralanan insanların acısını içinizde hissediyorsanız hayatınız zaten aynen devam edemez ki...

Diğer yandan etkinliği iptal etmek de kolay değil. Aylar öncesinden başlayan hazırlıklar... Verilen taahhütler... Hukuki ve mali sorumluluklar...

Ayrıca, bu ülkede “festival yapılabilir” sakin bir iklimi yakalamak da kolay değil.

O zaman belki etkinliğin “şenlik” kısmını azaltıp, programı “acıları da gören” bir hale getirmekte fayda olabilir. Böylece hem teröre teslim olunmamış, hem de vurdumduymaz bir görüntü verilmemiş olur.

Umarız festivallerin, şenliklerin huzurla yapılacağı günler çabuk gelir.

Çevre ihlalleri

BİR arkadaşım Facebook’ta isyan ediyor. Fethiye’ye bunu yapmayın!

Aynı gün köşesinde Melis Alphan yazıyor “Kaş’ta bunları yapmayın...”

Kuşadası’ndan şu gürültü kirliliğini yeniden yazsana diye mesaj geliyor...

Kim bilir başka nerelerde duyamadığımız ne çığlıklar yükseliyor.

Aynı anlarda Sayın Başbakan televizyonda “merak etmeyin ülkeyi bir saniye bile hükümetsiz bırakmayız” deyip erken seçimi gösteriyor.

Mesele hükümet olup olmaması değil ki... Kaldı ki, zaten siyasi ömrünü tamamlamış bir hükümet bu. Mesele o hükümetin bu ülkeyi nasıl yönettiği.

Kabul edelim, bu ülke 2010 referandumundan başlayarak giderek yönetilemez hale geldi. Çevre ihlalleri bunun sembolik örnekleri oldu.

7 Haziran’da da bu durum tescil edildi. Seçmen mevcut iktidara “tek başına yönetemiyorsun, başkalarına da kulak ver” dedi.

Şimdi diretiyorlar. Umarım sonunda ekonomiyi de çevreye benzetmezler.

“Yeşil Stat Sertifikalı” Göztepe Stadyumu

GÖZTEPE ve Karşıyaka sonunda kendi statlarına kavuşacaklar gibi görünüyor...

Bursa’ya, Konya’ya, Antalya’ya statlar yapılırken, İzmir oyalandı. Bıçak kemiğe dayandı. Sonunda kentin göbeğinde yapılacak statlara razı olduk.

Bu noktada kentin ortasında stat mı yapılırmış demenin bir manası yok. Zira alternatifi maçların İzmir dışında oynanması...

Yalnız bir önerim olacak Göztepe yönetimine. Bari yeni stat “yeşil stat sertifikalı” olsun. Yeşil stattan kasıt, kendi kendine yeten, enerjisini üreten, çöpünü öğüten, çevre dostu bir yapı... Merak edenler son örneklerden biri olan San Francisco 49ers’ın stadına göz atabilirler.

Söylemesi kolay biliyorum... Süreç zaten zar zor yürürken bir de işin “yeşil” kısmıyla uğraşmak zor diyebilirsiniz. Kabul, ihtiyaç acil...

Ben de diyorum ki, Göztepe’nin bir farkı olsun. Daha doğrusu bu da Mehmet Sepil farkı olsun!