Estetiği önemseyen bizdendir

İzmir bu ülkenin sembol kenti…  Batıya açılan penceresi diyen de var.  Kordon İzmir’in sembol caddesi…

Haberin Devamı

Alın size 26 Kasım sabahı bu caddede çektiğim iki fotoğraf.   Bu fotoğrafların sizde uyandırdığı hissi merak ediyorum aslında.

 

Estetiği önemseyen bizdendir

 

a)     Ne var işte… Cafeler restoranlar…

b)    Evet, bir düzensizlik var gibi, daha iyi olabilir

c)     Vah vah… Bu ne çirkinlik, bu ne gelişigüzellik…

d)    Başka işin mi yok senin kardeşim!

 

Ben c şıkkı diyenlerdenim.  

 

Bir kere şunda anlaşalım.  Her gün binlerce kişinin önünden geçtiği bu camekânla kapatılmış mekanlar “kent mobilyasına” dahildir.  “Gören” herkesi ilgilendirir.

 

Haberin Devamı

Birkaç yıl önce dükkânlar dünya masraf ederek yeni tente yaptırdılar. Belediye’nin önerdiği iki tip tentenin dışına çıkılmadı. Gayet de iyi oldu. 

 

Ancak sonrasında tentelerin önü, Belediye’nin karşı olmasına rağmen kafaya göre kapatıldı ve bugünkü görüntü oluştu.

 

Estetiği önemseyen bizdendir

 

Madem fiili durum oluşacaktı, ön cephe için de iki üç tip proje önerilebilirdi. Renginden çiçekliklerine kadar her şey ince ayrıntısına kadar tanımlanabilirdi. Keza tabelalar da iki üç modele indirilebilir kirlilik önlenebilirdi.

 

Böylece cadde Kordonkondu haline gelmez, özenilmiş sembol bir cadde olarak farklılaşabilirdi. 

 

Maliyet de bugünkünden daha yüksek olmazdı. İnanın öyle bir cadde bugün bu görüntüden rahatsız olmayanların bile hoşuna giderdi.

 

Haberin Devamı

Hala yapılabilir aslında.  Ancak “şimdi böyle küçük meselerle uğraşacak zaman değil” diyenleri duyar gibiyim!

 

Estetiği önemseyen bizdendir!  Gerisi mazerettir.   

 

*****

 

İZMİR KISA FİLMİ SEVDİ

 

Kaldırımda yürüyordum.  Yanından geçtiğim masadaki kız şöyle bir soru sordu arkadaşına:  “Kısa film bir saatten fazla sürer mi acaba?”

 

O günlerde İzmir Kısa Film Festivalinin 16ncısı devam ediyordu.  Belli ki arkadaşıyla buluşacaktı.

 

Bir an durup “sürmez” demek istedim.  Sonra emin olamadım.  Bir film meraklısı olarak kendime de yediremedim. 

 

Biraz yürüdükten sonra Google’a baktım.  Amerikan standarlarında kısa filmler 40 dakikayı geçmiyormuş.

 

Sonra bu festivalinin programına bile bakmadığımı düşündüm.  Arkadaşlarımdan “hadi gidelim” diyen de olmamıştı.

 

Haberin Devamı

Biz büyümüş ve tembelleşmiştik.  Ama kent kısa filmi sevmişti.  

 

Bu sabah festivalin sitesine baktım.  Ödül alan filmlerin fragmanlarını koymuşlar, iyi olmuş. 

 

Kısa film, 16 yıl, İzmir bu üçlüyü bir araya getirenleri yürekten kutlarım.

 

****

 

OLMAZLAR KABİNESİ  

 

Siyaset (Gerçek Zamanlı) diye bir Facebook grubumuz var.  Günlük siyasetten dünya meselelerine kadar pek çok konu konuşuluyor.

 

Hükümetin açıklanmasını takiben gırgırına grupta bir gölge kabine kurayım dedim. 

 

Nispeten iyi tanıdıklarım var.   Onları ilgili bakanlıklara yerleştirmek kolay oldu. 

 

Gruptaki yazışmalardan edindiğim izlenimlerle bildiklerim var.  Onları da el yordamıyla atadım. 

 

Haberin Devamı

Hiç tanımadıklarımı da tamamen atarak yerleştirdim. 

 

Bir saat sonra anladık ki benim kabine olmazlar kabinesi olmuş. 

 

Bizim bakanlar ilk demeçlerini “ben oraya gelirsem ondan alır şuna veririm, sorun çıkar, hayat durur, ülke alt üst olur” şeklinde verdi.  

 

Denen şuydu aslında.  Kurulu düzeni öyle bir değiştiririm ki taşlar gerçekten yerinden oynar. 

 

Bir arkadaşımızdan gelen şu yorum her şeyi çok güzel özetliyordu:

 

“Olmazlar kabinesinin icraatları tarihe nakış gibi işler kendisini: Ahhh, keşke, düş gibi:))”

 

Yazarın Tüm Yazıları