Pazar notları

Telâffuzu bile ürpertici.

Ama ne yapalım ki, başka bir adı yok bunun.... Gerginlik, çatışma, karşı karşıya gelme gibi kelimeler hafif kalır.

Düpedüz savaş hali bu.

Zaten Cumhurbaşkanı da öyle söylüyor.

***

Bu durumlarda, ülke, tek vücut olup birleşir, değil mi?

İç çekişmeleri bırakır, ortak bir ruh sergiler.

- Heyhat...

Kutuplaşmaya aynı tempoda devam ediyoruz. Düşmandan daha büyük tehlike bu.

Savaş hali böyle mi olur?

***

Suriye politikamız doğrudur veya yanlıştır. Bunu tartışmanın zamanı mı? Artık ok yaydan fırladığına göre, hâlâ neyi konuşuyoruz?

Bakar mısınız?

Sanki Rusya’nın politikası doğru, Amerika’nın politikası doğru, Şam Rejimi’nin politikası çok doğru, sadece Türkiye’nin politikası yanlış, öyle mi? Hırsızın hiç kabahati yok.

***

Bölge barışının çaresi, eve kapanıp oturmak değildir.

Evimi taşlıyorlar.

Biz onlara uymayalım, tamam mı?

Peki, uymayalım. Yahu

polis çağırıyorum gelmiyor...

Mahallenin kabadayısından yardım istiyorum, tınmıyor. Mahallenin muhtarı “ben karışmam” diyor, hatta bir iki taş da o atıyor.

Ne yapacağız?

Hiç aldırmayacağız.

Bunun adı barış ve özgürlük.

Pekâlâ...

Buyurun. istediğiniz gibi olsun.