Daha az atık, daha temiz bir çevre

Kahvaltı masalarındaki ‘serpme kahvaltı’ modeli, otellerdeki ‘açık büfe’ uygulamaları pandemi önlemleri nedeniyle bir süre ara verse de, şimdilerde yine uygulanıyor... Kimse kusura bakmasın; ama bu uygulama ülkemizdeki gıda israfının en büyük nedenlerinden biridir diyebiliriz.

Haberin Devamı

Daha az atık, daha temiz bir çevre
İnsan tabiatı gereği arzularını doyuramaması, ‘önce gözün doyacak, sonra karnın’ mantığıyla sofraları donatması, kültürel alışkanlıklara, görgüsüzlük de eklendiğinde gıda israfında üst limitleri zorladığımız zamanlar oluyor.

Son dönemlerde bu sebeplerden dolayı, sürdürebilirlik ve sıfır atık kavramlarını her geçen gün daha sık duymaya başladık. Yaşadığımız gezegene karşı sorumluluğunun farkında olan kurumlar da bu sorumlulukları kapsamında çeşitli faaliyetlerle, atığın değerlendirilmesi ve azaltılmasını sağlayarak toplumda bir farkındalık yaratmayı amaçlıyor.

GIDAYA ERİŞİM ZORLAŞACAK

Gıdaya erişim ve israfın genel bir özetini yapacak olursak;
Bugün 7,6 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılında 9,8 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayabilmek için küresel gıda üretiminin 2050’ye kadar yüzde 60 oranında artması gerektiği hesaplanıyor.

Haberin Devamı

Her yıl üretilen gıdanın üçte biri israf ediliyor. 1,3 milyar tonluk bu israfın yaklaşık %60’ı evlerden çıkarken %26’sına yemek yerleri sebep oluyor.

Restoranlarda gıdaların ortalama %4 ila %10’u daha tüketiciye ulaşmadan kendini çöpte buluyor. Çevresel boyutuna baktığımızda gıda atıklarının küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %11’inden sorumlu olduğunu görüyoruz.

Ekonomik boyutunda da dünya genelinde her yıl 1,3 trilyon dolar, ülkemizde ortalama 300 milyar lira değerinde gıda israfıyla karşılaşıyoruz. 
Türkiye’de atık oranlarının 1995’te 17 milyon ton, 2015’te 32 milyon ton, 2025’te 38 milyon ton olması bekleniyor.

YARISI GIDA ATIĞI

Belediyeler tarafından, 2018 yılında toplanan atık miktarı 33 milyon ton. Toplanan atıkların 14,5 milyon tonunun gıda atıkları olduğu, parasal değerinin 14 milyar dolara tekabül ettiği tahmin edilmektedir. Ülkemizin yıllık tarımsal gıda ihracatı yaklaşık 18 milyar dolardır. Nerdeyse ihracatımız kadar gıdayı israf ettiğimiz görülmektedir. Gıda kayıp ve israfı küresel bir sorun ve bu nedenle çözümü, ulusal, bölgesel ve küresel düzeyde çaba gerektiriyor. Bunun için hem kamuya, hem STK’lara, hem de özel sektöre görev düşüyor.

Haberin Devamı

2021 BM Gıda İsrafı Endeksi Raporu’nun dünya genelinde 619 milyon insan açlıktan etkilenirken yılda 931 milyon ton gıda israf edildiği 2019’da 690 milyon kişinin açlıktan etkilendiğine dikkat çeken uzmanlar COVID-19 küresel salgınıyla bu sayının daha da artacağını öngörüyor.

Dünyada israf edilen gıda, 40 tonluk 23 milyon kamyon dolusu yiyeceğe karşılık geliyor. İsraf her ülkede önemli miktarda gerçekleşiyor. Türkiye de gıda israfının çok olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Her yıl kişi başı 93 kilogram yiyecek israf ediliyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün geçtiğimiz yıl yayımlanan Dünya’daki Gıda Güvenliği ve Beslenme Durum Raporu’na göre: ”Küresel gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için 2050 yılına kadar yaklaşık %60 daha fazla gıda üretilmesi ve bu üretimin doğal kaynaklar korunarak yapılması gerekiyor.”
2019 yılından itibaren yaklaşık 2 milyar insanın besleyici ve yeterli gıdaya düzenli erişimi yok.
9 yıl içinde yeterli beslenemeyen, açlıktan etkilenen insan sayısının 840 milyonu aşması bekleniyor. 

Haberin Devamı

BAĞIMLI ÜLKELER İÇİN RİSK

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) dünya gıda ithalat maliyetinin 2021’de %12 artarak rekor seviyeye ulaşmasını beklediklerini açıkladı.
FAO Gıda Görünüm Raporu 2020’de 1,530 trilyon dolar olarak açıklanan nakliye ücretini içinde barındıran dünya gıda ithalat maliyetinin bu yıl 1,715 trilyon dolara çıkabileceğini belirtiyor.
Şu anda yaşanan ve yakın gelecekte de yaşanması beklenen fiyat artışları, ithalata bağımlı ülkeler için risk teşkil ediyor.
FAO gıda fiyat endeksi Mayıs 2021’de aylık bazda %4,8, yıllık bazda %39,7 artışla Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü.
Türkiye 2020’de 16,1 milyar dolar gıda ithalatı gerçekleştirdi. TÜİK verilerine göre Türkiye’de çiftçi sayısında son 12 yılda %48 oranında bir azalma görüldü.

Haberin Devamı

GÖNÜLLÜ HAREKETİ

Daha az atık, daha temiz bir çevre
Şehrimizde Sertaç Şipka önderliğinde yapılan Gıda Bankacılığı Programı ile gıda israfının azaltılmasını sağlarken, ekonomik açıdan bazı zorluklar yaşayan ihtiyaç sahibi birey ve ailelere destek verirken, sürdürülebilir bir model onları yoksulluktan kurtarmak için faaliyet yürütülüyor.
Bursa Gıda Bankası
Bursa Gıda Bankası, Gönüllü Hareketi’nin yürüttüğü Gıda Bankacılığı Programı kapsamında 2021 yılında kuruldu. Bir sivil toplum kuruluşu inisiyatifi ile Bursa’da kurulan ilk Gıda Bankası olarak ekonomik zorluklar yaşayan vatandaşlara destek veriyor.

ÇÖPLÜKTEN DOĞAYA

Daha az atık, daha temiz bir çevre
Mehmet Kaya bu sivil insiyatifin başındaki kişi.. Mehmet Kaya yaptığı çalışmayı şöyle anlatıyor: “İsraf, geri dönüşüm, sürdürülebilirlik, sıfır atık darken aslında çözümün çok zor olmadığını ve eski toprak dediğimiz büyüklerin bu işi çok da güzel yaptığını gördük. Küçükken gittiğimiz köyde babannemin kavun, karpuz kabuklarını ineklere; domates, biber,patlıcan artıklarını ve ekmek kırıntılarını tavuklara; deri ve kemikleri de köpeklere ayırmasıyla doğdu ilk fikir. Bir aile yemeğinde neler yaparız fikirleri uçuşurken bir paylaşım platformu ile atıkların sadece gübreye değil daha faydalı hale gelebildiğini konuştuk. Çocukluk arkadaşım Samet ve ODTÜ Teknopark’ta iş geliştirme uzmanı olan eşi Özge bu platformun daha yaygın ve kullanışlı hale gelmesi için bastı düğmeye. Ben ise Bursa’da demo çalışmalarına başlayıp fırın, restoran ve marketleri hayvan barınakları ve sütçüler ile buluşturup değerlendirme başladık. Onun dışında atıkları daha faydalı hale getirip çevreye zarar vermeyen ürünler üreten firmaları da gördükçe bunu daha büyük ve yaygın hale getirmek için sosyal medya hesapları ve bir internet sitesi kurmaya karar verip yazılım çalışmalarına başladık.”

Haberin Devamı

Evet Bursa’da durum böyle... Peki dünyada nasıl? Şimdi biraz da buna bakalım... Ayrıca israfı önlemek için neler yapabiliriz diye de kandimize soralım. Ben elim erdiğince bazı önlemleri sıraladım. Sizler de eminim harika fikirler bulabilirsiniz.

BİR YERDEN BAŞLAMALIYIZ

Restoranlar, oteller ve gıda tüketim noktalarındaki tüm kurumların alacağı önlemler olmalıdır. Bunları şöyle sıralayabiliriz
*Yemeği yiyeceğimiz kadar tabağımıza alma alışkanlığını okullarda uygulamaya başlamalıyız.
*Açık büfe ve serpme uygulamalarında vazgeçmeliyiz.
*Alışverişe çıkmadan önce alışveriş listesi yapmalı, bu listeye bağlı kalmaya çalışmalıyız.
*Buzdolabımızı kontrol etmeliyiz.
Buzdolabının ısısını ve buzlanmasını sık sık kontrol etmeliyiz. Besinlerin uzun süre taze kalabilmesi için, buzdolabının sıcaklığı 1-5 derece arası olmalı.
*Atmayın
Yumuşayan meyveleri, meyve suyu veya smoothie gibi içecekler yaparakdeğerlendirin. Sebzeleriniz ise, eğer bozulmamışlarsa çorbalarınız için oldukça uygun bir seçenek.
*Kalanları değerlendirin
Tencerede kalan yemeklerinizi atmak yerine, ertesi gün yapacağınız başka bir yemekte kullanın. Bir porsiyondan az kalan yemekleri makarnalara sos, kalan sebze yemeklerini türlü yapmak için değerlendirebilirsiniz.
*Küçük porsiyonlarla servis yapın
Yemek servisini yaparken, küçük porsiyonlar sunun. Bu durum önceden ne kadar yiyeceğinizi kestiremediğinizde, yemeğin tabağınızda kalmasına engel olur. Ayrıca ne kadar yiyeceğinizi de kontrol edebilir ve formunuzu da koruyabilirsiniz.
*İhtiyacınız kadar alın
Önceden paketlenmiş belirli miktarlardaki yiyecekleri almak yerine, ihtiyacınız olan kadarını alın. Kiloluk paketlerdense, gerektiğinde taneyle alışveriş yapın.
*Dondurun
Eğer satın aldığınız şeyin sadece bir kısmını kullanacaksanız, geri kalanı dondurun. Böylece zamanı geldiğinde, dolaptan daha taze çıkarabilirsiniz. Önceden haşlayarak donduracağınız sebzeler de, yemek pişirmek için yorgun olduğunuz günler için pratik bir yöntem sunabilir.
*Geri dönüşüm yapın
Çöplerinizi ve geri dönüştürülebilir atıklarınızı birbirinden ayırın. Böylece hem geri dönüşüme katkı sağlamış hem de çevre kirliliğini önlemiş olursunuz

 

DÜNYA DA GIDA İSRAFINI ÖNLEMEYE ÇALIŞIYOR

İşte size dünyada gıda israfını engellemeye çalışan 10 girişim:
1. Refresh
12 Avrupa ülkesi ve Çin destekli proje Avrupa ülkelerinin israf ettiği ihtiyaç fazlası gıdala miktarının dünyada açlık çeken tüm insanları fazlasıyla besleyebileceğinin bilinmesinden ortaya çıkmış bir proje. Temel hedefi gıda atıklarını üçte bir oranında azaltmak olan projenin ilk aşaması 2019 yılı sonunda tamamlanacak. Bu projeyle her yıl yaklaşık 40 milyon ton gıda israfının önüne geçilmeye çalışılıyor.

2. Harvest Power
Harvest Pover gıda atıklarını enerjiye dönüştürerek israfı engellemeye çalışan diğer önemli girişim Florida merkezli girişimin aynı bölgede enerji üretimi için kullandığı bir de tesisi var. Parklardan, otellerden, restoranlardan artan gıda atıklarını toplayıp her ay yaklaşık 3000 evin bir yıl boyunca kullanabileceği miktarda enerji üretiyorlar.
3. Juicecube
İngiltere’de yapılan israf araştırmalarından yola çıkarak kurulan Juicecube her yıl 540 bin ton yenebilir meyve ve sebzenin israf edildiğinden yola çıkarak bu meyve ve sebzeleri israftan kurtarmaya odaklanmış bir girişim. Topladıkları meyve ve sebzeyi meyve/sebze sularına dönüştürerek tüketime hazır hale getiren girişim haftada 1000 meyve suyu üretim kapasitesine sahip bu oran düşük görünse de yaptıkları işbirlikleri ile sayıyı artırmaya çalışıyorlar.
4. Kromkommer
Flemenkçe’de “şekli bozuk salatalık” anlamına gelen kromkommer iki üniversite öğrencisinin kurduğu bir start up. Şekli bozuk olan, darbe alan, zedelenen ürünleri toplayarak bu ürünlerden çorba yaparak kurdukları şirketle bu çorbaların dağıtımını yapmaya başlayan ikili zaman zaman festivaller, etkinlikler aracılığıyla geri dönüşüm sağladıkları bu çorbaları ücretsiz olarak dağıtıyor ve fayda etkisini artırıyorlar.

5. Food Cloud
İrlanda merkezli bu organizasyon temel olarak gıda üretimi yapan ve atık oluşan şirketlerle bunları değerlendirebilme imkanı olan şirketler arasındaki iletişimi sağlıyor. Online platform üzerinden şirketler son kullanma tarihi yaklaşmış, zedelenmiş, yıpranmış ürünleri alabilecek ve değerlendirebilecek sivil toplum kuruluşlarına ulaşarak ürünlerin değerlendirilmesini sağlıyor.

6. Cropmobster
Cropmobster gıda israfının marketler ve restoranlardan ziyade tarlalarda başladığını farkederek çözümlerini oradan başlatmış bir girişim. Bu girişim bir platform olarak çalışıyor ve çiftçilerin hasat esnasında zedelenen, fazla olan, ezilen ürünlerini organizasyonla paylaşıp değerlendirmesini sağlıyor. Böylece bir yandan dönüşümü sağlayıp israfı önlerken diğer yandan da yerel kuruluşlar arasındaki etkileşimi geliştiriyor.

7. City Harvest
New York nüfusunun beşte birinin alt gelir seviyesinde olduğunu diğer yandan da şehirde olağanüstü miktarda gıdanın israf edildiğini farkeden girişim 1982’den beri faaliyet gösteriyor ve bu alanda önemli bir yere sahip. Tüm şehirdeki market,restoran,fırın,pastane,otel gibi kurumları kendi ağı ile iletişimde tutan ve bu kurumlara ulaşarak kullanılabilecek gıdaları kurtaran girişim yılda 25 milyon kilogram gıdayı israf edilmekten kurtararak farklı alanlarda değerlendirilmeye sunuyor.

8. The Campus Kitchen Project
Öğrenciler tarafından başlatılan bu hareket lise ve üniversitelerin yemekhanelerinde artan yemeklerin yine okullardaki mutfaklar kullanılarak yeniden değerlendirilmesini ve bu üretilen gıdaların geniş bir alanda aileler,çocuklar,öğrenciler için kullanılmasını amaçlıyor. Organizasyon ve üretim süreçlerinin tamamını öğrencilerin yönettiği ve yürettiği sistem yaklaşık 50 kampüste faal ve  bu sayı her geçen gün artıyor.

9. Plan Zheroes
Temel olarak gıda atığı üretenlerle onları değerlendirebilecek kurumları bir araya getiren Plan Zheroes adını sıfır gıda atığı kahramanları olarak kodladığı kahramanlardan alıyor. Diğer girişimlerden en büyük farkı teknolojiyi yoğun bir şekilde kullanmak olan girişim internet sitesi üzerinden interaktif ve gerçek zamanlı bir ihtiyaç haritası ile Londra’ya hizmet veriyor.

10. Zero Waste Jam
Avusturya’da kurulan ve yiyecek israfı konusunu tatlıya bağlayan Zero Waste Jam temel olarak kullanılmasında herhangi bir sakınca bulunmayan meyve ve ürünleri gerek satış yerlerinden gerekse sahiplerinin çağrısı halinde bahçelerden toplayarak reçel yapan girişimcilerin kurduğu bir girişim. Yapılan reçelleri özellikle Viyana, Klosteunerneuburg, Graz, Österreich bölgelerinde mağazadalarda hem de e-ticaret yoluyla çok geniş bir alanda satarak gıda israfının önüne geçiyor ve değer oluşturuyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları