KADER seçimine 42 gün kaldı... Aday listelerinin yarattığı şok yavaş yavaş geçerken atıp tutmalar, böbürlenmeler de arttı...
Dört buçuk yılda kırk beş yıllık iş yapmışlar... Cumhuriyet tarihinde erişilmeyecek rekorlara imza atmışlar... Muhteşem bir başarı kazanmışlar. Öyle diyorlar! Hep aynı yemeği fırına veriyorlar tabii... Fakat yeniden ısıtılmış yemekler pek tatsız olur, beş para etmez.
Gerçekte zengin ve yoksul arasındaki uçurum artıyor, şiddet tırmanıyor.
Dört buçuk yılda makro düzeyde iyilikler oldu ama elinizi vicdanınıza koyup söyleyin. Sokaktaki vatandaşın cebine daha fazla para mı girdi? İşsizlik sorunu mu çözüldü? Terör mü önlendi? Cana, mala, ırza, haneye karşı işlenen suçlar mı azaldı?
Bunların hiçbiri olmadı! Peki, nasıl bir başarı bu? Lafla yemek pişirmek, lafla duvar örmek, lafla peynir gemisi yürütmek gibi bir şey bu.
* * *
Mesela şu suç olayını ele alalım... Nedir durum? Dehşet mi, ürkütücü mü yoksa korkunç mu dersiniz, ne derseniz deyin her söz uyar buna.
Dört buçuk yılda halkı gittikçe yoksullaşan Türkiye’yi bir suç cenneti haline getirdiler.
Önümde Ankara Ticaret Odası ATO’nun Emniyet Genel Müdürlüğü’nün rakamlarından yararlanarak hazırladığı "Suç Terörünün Bilançosu" raporu var. Bakıyorum, asayiş sorunu terör kadar tehlikeli bir unsur haline gelmiş.
Rapora göre; hırsızlık, yankesicilik, darp, yaralama ve mala zarar verme son 5 yılda (yaniAKP iktidarı döneminde) en çok işlenen 10 suç arasında ilk sırada yer alıyor.
2002 yılından 2006 yılının sonuna kadar 229 bin 649 eve hırsız girmiş. Son bir yılda hırsızlık suçu yüzde 227,2 oranında artış göstermiş. Alın size başarı (!) işte.
İlk 10 içinde yer alan diğer suçlar ise darp, işyerinden hırsızlık, otodan hırsızlık, yaralama, yankesicilik, kapkaççılık, ruhsatsız silah taşımak ve meskûn mahalde havaya ateş açmak.
Vatandaş sokakta rahat dolaşamaz, evinde huzur içinde uyuyamaz hale geldi. Hele kadınlar için gündüz saatlerinde bile sokakta dolaşmak tam bir azap! Son yıllarda yaşanan yankesicilik ve kapkaç olaylarının 2002 yılına göre yüzde 215,7 oranında artması özellikle kadınlarımızın yaşadığı kábusu gösteriyor.
Diğer bazı suçların artış oranı şöyle:
Çocuk kaçırma olayları yüzde 284,5.
Gasp, soygun, yağma yüzde 282,1.
Yangın çıkarma yüzde 178.
Hakaret, sövme ve tehdit yüzde 626.
* * *
Son 5 yıllık verilerin esas alındığı raporda Türkiye’de "öfke patlaması" yaşandığı kaydediliyor. Raporu hazırlatan ATO Başkanı Sinan Aygün elde edilensonucu:
"Türkiye asayiş bakımından en kötü dönemini yaşıyor. Can ve mal güvenliğimiz kalmadı. Güpegündüz evlerimiz, işyerlerimiz, arabalarımız soyuluyor. Eşkıya eskiden dağda gezerdi, şimdi şehirlerde kol geziyor!" diye özetliyor.
Psikopatlar sokağa döküldü. Avrupa Birliği’ne uyum yasaları nedeniyle polisin de eli kolu bağlandı, yetkisizleşti. Polislere saldırı ve hakaret suçları son 5 yılda yüzde 214 arttı! Polis kendi canını korumakta zorluk çekiyor.
İşte, durumumuz bu. Bir de ne diyorlar? Harikalar yaratmışlar!
Her alanda iyiye gidilmiş, hem ekonomi düzelmiş, hem de güvenlik sağlanmış. Yani Türkiye’yi güllük gülistanlık yapmışlar! Tam bir kandırmaca!
Oysa rakamlar herhangi bir yoruma yer bırakmayacak şekilde açık ve net.