Taşınmak ya da taşınmamak işte bütün mesele bu

Ben yine, yine, yine, yine ve yine taşındım. Sanırım ömrü hayatım boyunca değiştirdiğim 68’inci evim falan oldu bu. Kendini hiçbir yere ait hissetmeme sorunu var bende. Şimdi de “Çocuğum olacak, taşınmalıyız” bahanesini buldum. Bu son olsun, bir daha taşınmak aklımıza gelmesin diye taşınırken yaşanılan en korkunç şeyleri yazayım dedim. Ki bir daha kurtlanırsam, okuyup vazgeçeyim.

Haberin Devamı

Nakliye: Gerçekten doğru dürüst ve uygun fiyatlı bir nakliye firması bulmak, koca bulmaktan daha zor. Telefonda konuşuyorsun, adam gelip eşyalara tek tek bakıyor. “Şu kadar fiyat olur” diye sana hesap çıkartıyor. Sonra, “İki merdiven fazla çıktı bizim elemanlar, bunu o gün görmemişiz, 400 TL daha fazla vereceksiniz!” Eşyaları kırıp dökmeleri cabası. “Halat lazım abla, çöp poşeti gerekli, gelirken dört koli bandı al” diyen de var.

Yerleşme: Keşke elimizde sihirli bir değnek olsa, eve girer girmez hooop pırıl pırıl. Dolaplar yerleşmiş, lambalar takılmış, mutfak rafları özenle düzenlenmiş. Abartmıyorum, bir ay sürüyor adam gibi yerleşmesi. Sürekli evde aradığını bulamıyorsun.

Faturaları üstüne geçirme: Yaşarken cehennemi görmenin sözlük anlamı. Oradan oraya git, onu orada yaparken, bunu bu tarafta yap. Onun bilmem nesi, eskisinin borcu... Offff lanet gibi bir şey!

Haberin Devamı

İnternet, TV bağlatma: Reklamlarında sanki saatte hallediyorlarmış gibi gösterdikleri ama sürekli çağrı merkezi çalışanıyla kavga ettiğiniz hadise. Yok, bağlamıyorlar. “Yarın geliyoruz” diyorlar, sonra alt yapı için şu lazım, bu lazım. Onları da hallettiriyorsun, sonunda o teknik servisi zorla eve sokmayı başarıyorsun. Bu sefer de gelip size ne işe yaradığını anlamadığınız abidik gubidik kabloları, olduğundan 80 kat fazla fiyata satma olayıyla karşılaşıyorsun.

Köpeklerin eve alışması: Özellikle erkek köpeğiniz varsa yandınız ki ne yandınız. Her köşeyi işaretliyor. Arkasından viledayla dolaşmak zorundasınız.

Burada eskiden neler yaşandı: Eski evin enerjisini emmek diye bir şey var mı bilmiyorum ama bizden önce oturanların hikâyelerini hep merak etmişimdir. Daha doğrusu, intihar var mı, cinayet var mı, evin sapığı var mı?

Yeni komşular: Her ne kadar “Eskisi gibi komşuluk yok” dense de, yeni taşındığımız yerde anladığımız kadarıyla bayağı bir komşuluk ilişkisi var. Hayatımızda ilk defa sanırım komşularımız oldu, nasıl bir his ileri zamanlarda göreceğiz artık.

Yani demem o ki, inşallah bu son olur. Yenide hayır vardır. Bebek inşallah burada çok mutlu olur da bir daha taşınmak aklımıza bile gelmez.

 

Yazarın Tüm Yazıları