Beynimiz Yapay Zekaya Karşı Yenilmez Oluyor

Dünyanın en zeki insanın beynini kopyalayabilir hatta onunkinden çok daha zeki hale gelebiliriz. Beyin bilgisayar ara yüzü araştırmalarının ana hedefi, bizleri, beyin-yapay zeka birleşimi yeni süper bir canlıya dönüştürmek!

Haberin Devamı

Beynimizde, 85 milyara yakın nöron bulunmakta ve her nöronun da 10 bine yakın diğer hücre ve nöronlarla bağlantısı vardır. Nöronların çalışma sistemi çözüldüğünde, işlevini yitirmiş bir organımız etkin hale getirilebilir ya da beynimizin kapasitesi arttırılabilir.

 

Bugüne kadar belki yapay zekâyı kusarcasına çok okudunuz ancak beyin bilgisayar ara yüzü (BBA) hakkında ise çok az şey duyduğunuz için, konu, size önemsiz gibi geliyor olabilir. Bu teknolojinin geliştirilmesi, çok daha pahalı ve uzun zaman gerektirdiğinden ve bir çok regülasyona bağlı olmasından dolayı yavaş ilerlemesine rağmen, hayatımıza girdiği anda, varoluş tarihimiz boyunca ulaşacağımız en üstün canlıya evrilmiş olacağız.

 

Haberin Devamı

Beyin bilgisayar ara yüzünün çalışma prensibi

 

Beyin bilgisayar ara yüzü iki temel şekilde çalışır: ilki içinde sensörlerin olduğu başlık; diğeri ise, beynin içine ameliyatla yerleştirilen bir mikroçip kullanarak çalışır. Her iki yöntemde de kaydedilen nöron hareketleri, makine öğrenmesi modelleriyle anlamlandırılarak, kullanıcının hayatını kolaylaştıracak bir uygulamaya dönüşüyor.

 

BBA’de önemli olan, nöron hareketlerini, beynin komut göndermeye başlamasıyla eşzamanlı olarak cihazların kaydetmesidir. Bu eşzamanlı kayıtla, eylemin beyinde nasıl gerçekleşip eyleme döküldüğünün takip edilmesi ve tekrarlanması gerektiğinde BBA’nün bunu öğrenmesi açısından önem taşıyor.

 

Nortwestern Üniversitesinden iki akademisyenin 2011 yılında yayınladığı bir araştırmaya göre, eşzamanlı nöron sayısını kaydeden teknolojiler, her 7 senede bir ikiye katlanarak büyüyor. Bu da, işlemci hızı Moore yasasına göre her iki yılda bir ikiye katlanarak büyüyen bilgisayar teknolojisine kıyasla BBA’nın, neden yavaş geliştiğini daha iyi açıklıyor.

 

Haberin Devamı

BBA’nın felçli hastalarda kullanılışı

 

Deniz kuvvetlerinden emekli Bill Kochevar, 2006 yılında geçirdiği bir bisiklet kazası sonucu omuzdan aşağısı felç oldu. Amerikan Savunma Bakanlığı, Stanford ve Brown Üniversiteleri gibi bir çok kuruluşun ortaklaşa yürüttüğü Braingate BBA çalışmasını, ilk olarak kendisinde uyguladılar. Kafatasının altına yerleştirdikleri çipten çıkan kabloları, kolunu taşıyan robotik kola bağladılar. Böylece, beyinden komutlar doğrudan bu kola iletilerek, Kochevar’ın uzun yıllar sonra ilk defa yardım almadan yemek yiyebilmesini sağladılar.

 

Braingate, bugüne kadar 13 felçli hastada geliştirdikleri sistemi başarıyla uyguladı. Ürünün, şu anda piyasa çıkış tarihi ise belirtilmiyor.

 

Haberin Devamı

Beynimiz Yapay Zekaya Karşı Yenilmez Oluyor

 

Beyin bilgisayar ara yüzü alanında en çok bilinen çalışmalar

 

Beyin bilgisayar ara yüzü alanındaki en ciddi çalışmalar A.B.D. Gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Kuruluşu (DARPA) ve Silikon Vadisi işbirliği ile gerçekleşmektedir. Facebook’un düşünce gücüyle kullanıcılarının 2020’de dakikada 100 mesaj yazabilme çalışması ve Kernel adlı şirketin beyne çip yerleştirerek insana yeni bir işletim sistemi yazmayı planladığı proje, basında da en çok işlenen BBA çalışmalarından sadece ikisi!

 

Tesla’nın kurucusu ve Türkiye ziyaretinden, Anıtkabir ve Atatürk paylaşımlarıyla milletimizin gönlünde bir anda taht kuran Elon Musk’ta, 2016 yılında insan varlığına en büyük tehdit olarak gördüğü yapay zekaya karşı Neuralink’i kurdu. Atardamardan enjekte edilecek binlerce sinir proteziyle beynin tüm kıvrımlarına kaplayarak, nöron hareketlerini kontrol etmeyi ve böylece beyni daha üstün bir hale getirmeyi planlıyor.

 

Haberin Devamı

Elon Musk, 2021’de öncelikle tıbbi amaçlarla kullanılacak cihazın ilk tasarımını bitirerek, 2024 ile 2026 arasında nörolojik hastalıklarını ortadan kaldıracak şekilde piyasaya sürmeyi planlıyor.

 

Nörolojik sözlükle görme engelliler renklere kavuşuyor!

 

Bilim tarihinde ilk defa Berkeley Üniversitesindeki araştırmacılar, bu yıl 17 Ocak’ta, bir düşüncenin ilk ilham evresinden harekete geçmesine kadar olan süreci kaydetmeyi başardılar (izlemek için tıklayın).

 

Bu deneyde, deneklere gösterilen video ve kavramların beyinde nasıl anlamlandığını, yani nöronların nasıl hareket ettiği de kaydedilmiş. Araştırmacılar, her nesne ve kavram için, bu sayede, nörolojik bir sözlük oluşturmaya başlamışlar.

 

Haberin Devamı

Bu sözlüğü şöyle düşünün; kırda yeni açmış kırmızı bir gelincik çiçeğinin görüntüsü, gözleri görmeyen bir insanın beynine, bir kamera yardımıyla sadece sinyalleri iletilsin. Beyin bilgisayar ara yüzü teknolojisi kullanılarak, gelinciğin sözlükteki karşılığı olan nörolojik sinyallerin aynısı beyinde yaratılabilir. Bu da, kişinin çiçeği, kokusuna kadar her detayıyla kapalı gözlerine rağmen onu görüp hissedebilmesi anlamına geliyor.

 

Yok artık, dedirten diğer çalışmalar!

 

Mayıs 2012 yılında İsveç’te kurulan ve yönetiminde Leonardo DiCaprio’nun da olduğu Mindmaze firması, bugüne kadar aldığı 108,5 milyon dolarlık yatırımla, bizleri Avatar filminden aşina olduğumuz canlıya dönüştürüyor. Felçli hastaların rehabilitasyonunda kafaya takılan sanal gerçeklik gözlükleriyle, hastanın beyin dalgaları okunarak ekranda onun yüz mimikleriyle beraber üç boyutlu bedeni oluşturuluyor. Oluşan sanal bedeniyle de hastanın, istediği her şeyi yapabilmesini olanaklı hale getiriyorlar. Örneğin, Uludağ’da kayak yapabilir ya da Ölüdeniz’de kulaç atabilir ve sağlıklı bir insanın yaşadığı duygunun aynısı, onun da beyninde oluşarak, aynı deneyimin parçası olabiliyor.

 

Bütün bu çalışmalar içinde en heyecan verici olan ve nefesleri kesen çalışma ise Prof. Newton Howard’ın büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü ve bugüne kadar harcadıkları bile 130 milyon doları gecen ni2o adlı araştırma. Hepimizin çok duyduğu “beynimizin işlem gücünün yüzde 10’unu kullanıyoruz” sözü, bu çalışmayla tarih oluyor. Belki de varoluşumuzdan beri ilk defa zihinsel gücümüzü tam kapasiteyle kullanmaya başlayacağız. (Çalışmaları hakkında yaptığım geniş röportajı bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.)

 

Kahraman gazilerimiz, biraz daha dayanın!

 

Bir an, çatışmalarda yaralanarak gazi olan kahraman askerlerimizi düşünün! Bu kahramanlarımızın bir bölümü, ya uzuv kaybı yaşamış ya da bedenleri çeşitli fonksiyonlarını yerine getirememektedir. Gazi Binbaşı Mehmet Bedri Aluçlu gibi sayısız kahramanın, çocuklarının saçlarına tekrar dokunabilmeleri, onların büyümelerini ve sevimliliklerini tekrar görebilmeleri hep bu teknolojiler sayesinde, gelecekte mümkün olacak!

 

Beyin bilgisayar ara yüzü, ahlaki olarak bizi daha çok geliştirip, çocuk tecavüzlerini ve kadına şiddeti de kararmış zihinlerden temizler mi bilinmez ancak daha aydınlık bir geleceğe adım atacağımız kesin! Ve işte o gün belki de ilk defa, inanarak, Nazım’ca haykırabileceğiz:

 

Güzel günler göreceğiz çocuklar,

Güneşli günler göreceğiz.

 

 

Beni Facebok, Twitter ya da Instagram’dan takip edebilir, sorularınız için e-mail (cikmazozcan@gmail.com) atabilirsiniz.

Yazarın Tüm Yazıları