Amcanız mirasını babanıza değil halanıza bıraktıysa...

Önce okurumun mirasçı olan birçok okurumun sorununu da özetleyen o sorusu:

Haberin Devamı

“Babamlar üç kardeş. Halamın iki çocuğu var. Hiç evlenmemiş amcam 76 yaşında, kanserden kaldırıldığı acilde vefat etti. Bakımını halam sürdürüyordu. Bakıcı da tutulmuştu. Babam son dönemde yaşlandığından pek ilgilenemedi. Tek kardeşimin amcam ile arası yıllardır bozuk, bense uzaktayım.

YASAL HAKLARIMIZ NELER?

Mahkemece vasiyet açıldı. Amcam 8 daire, iki dükkân ve bankalardaki tüm paralarını (tahminen 400-500 bin TL) halamın çocuklarına 1/2 olacak şekilde bırakmış. Dedemden kalan bir arsadaki payını da ölünceye kadar bakım sözleşmesi karşılığı halama bırakmış. Sadece, tahminen unuttukları için, bir müteahhit ile yapılmış arsa karşılığı sözleşmeden doğan dört daire alacağı mirasta hiçbir yerde bahsedilmemiş. Oradan iki daire babama kalacak.

Miras ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi vefatından 49 gün önce yapılmış. Devlet hastanesinde psikiyatri uzmanından alınmış raporla iki tanık huzurunda noterde prosedürüne uygun görünen şekliyle yapılmış. Babam amcam ile zamanında ilgilenmiş, para ve zaman harcamış. Babam kırgın ve ‘Dava açacağım, hakkımı alacağım’ diyor. Miras kesinleşmeden halam kiracılara noterden paranın kendi bildirdiği hesaba yatırılması için bir ihtar yollamış. Bunu önleyebilir miyiz? Yasal haklarımız nelerdir? Babamın miras üzerinde saklı pay hakkı var mı?”

Haberin Devamı

SAKLI PAY HAKKI KALDIRILDI

Okurumun sorusunu Türk Medeni Kanunu (TMK) ve danıştığım miras hukukçularının görüşü ışığında şöyle yanıtlamak istiyorum:

TMK’ya göre kardeşler yasal mirasçı. Ancak, 10 Mayıs 2007’deki TMK değişikliği ile kardeşlerin saklı pay miras hakkı ortadan kaldırıldı. Bu nedenle okurumun babası saklı paylı mirasçı değil. Saklı pay nedeniyle dava (tenkis davası) açamaz.

1 YIL İÇİNDE İPTAL DAVASI

Hukuk sistemimizde miras bırakanın, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmı için ölüme bağlı tasarrufta bulunmasına bir engel yok. Vasiyetnameye şu şartların mevcudiyeti halinde itiraz edilebilir: Vasiyetname, “vasiyet edenin tasarruf ehliyeti bulunmadığı sırada yapılmışsa; yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucu yapılmışsa; içeriği, bağlandığı koşullar veya yükümlülükler hukuka ve ahlaka aykırı ise ya da kanunda belirtilen şekil şartlarına aykırı ise” iptali istenebilir. Vasiyetnamenin iptali davası, iptal sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir.

Haberin Devamı

VASİYETNAME TENFİZİ YAPILIR

Bu olayda mahkemece “vasiyetnamenin tenfizi”, yani uygulanması işlemleri yapılmaktadır. Vasiyetnamenin açılması ile ilgili TMK 596 ve 597 maddelerine göre miras bırakanın yerleşim yerindeki sulh hâkiminin görevi, vasiyetnamenin açılarak çağrılan ilgililerin huzurunda okunması, tebliği ile gerekirse/atanmışsa vasiyeti yerine getirme görevlisine durumun bildirilmesi, terekenin korunması yönünden gerekli önlemlerin alınmasıdır. Eğer mirasçılar vasiyete itiraz etmezlerse kendilerine “mirasçılık belgesi” verilir. Vasiyetnameye tüm mirasçılar tarafından itiraz edilmemiş ya da itiraz edilmiş olsa dahi bu itiraz ve davalar kesin sonuçlanmışsa artık vasiyet uygulanır.

Haberin Devamı

BİR AVUKATA BAŞVURUN

Okurumun vasiyetnamenin iptali nedenlerinin bulunduğu gerekçesiyle itiraz edildiğini ve süresinde asliye mahkemesinde iptal davası açılacağını, TMK 598/2 maddesine göre bir aylık süre içinde sulh mahkemesine beyan etmesi gerekir. Bu itiraz, vasiyet alacaklısına hak sahibi olduğuna dair TMK madde 598/2’deki mirasçılık belgesinin verilmesine engeldir. Böylece vasiyet alacaklısının (hala ve çocukları), tapuya başvurarak adına devir işlemini yapması da önlenebilir. İtirazın ardından asliye hukuk mahkemesinde vasiyetnamenin iptali davası açılması gerekir. Benim önerim, bu konular teknik konular olduğu için, miras hukuku konusunda uzman bir avukat kanalıyla okurumun ve babasının davalarını yürütmeleridir.

 

Yazarın Tüm Yazıları