Vitamini neden gözden düştü?

E vitamini 90’lı yıllarda gözde bir destekti. Sonra hızla gözden düştü. Bunun farklı nedenleri var ama en mühimi moda olduğu dönemde etkisinin fazlaca abartılmış olması.

Haberin Devamı

O günlerdeki şehir efsaneleri şunlardı: Cinsel gücünü artırmak mı istiyorsun? E vitamini yut. Saç dökülmelerini önlemeyi mi arzuluyorsun? E vitaminine yüklen. Halsiz ve yorgun musun? E vitamini ne güne duruyor? Romatizmalarından mı şikâyetçisin? 1 ay her gün bir tane E vitamini hapı al bir şeyin kalmaz.
Kısacası her derde deva bir ilaç gibi değerlendirildi, “fazla ve gereksiz kullanılan her ürün” gibi o da zamanla birden gözden düşüverdi.
Peki doğru mu oldu? Hayır!
E vitaminine şiddetle ihtiyacımız var. O hücrelerimizi paslanmadan koruyan çok güçlü bir antioksidan. Gözlerimizin görevlerini düzenli yapabilmesi için E vitaminine ihtiyacımız var.
Özellikle sarı nokta hastalığından korunmada bu vitamin çok mühim. Zaten bu nedenle de “göz desteği” haplarda tıpkı “lutein” gibi E vitamini de vazgeçilmezlerden biri.
Peki bu durumda hepimiz E vitamini desteklerinden birini mi yutalım? Bence hayır! E vitamini azıcık dikkat eden herkesin yiyecek ve içeceklerde bol miktarda bulabileceği bir doğal güç. Onu doğal yoldan kazanalım. Bunun için de E vitamini zengini besinlerden faydalanalım. Bu yeterlidir.

Haberin Devamı

E vitamini zengini besinler

1- Buğday rüşeymi
2- Ayçiçeği tohumları
3- Fındık ve fındık yağı
4- Ceviz, çam fıstığı ve badem
5- Yer fıstığı
6- Avokado
7- Yağlı balıklar
8- Kivi
9- Sığır eti
10- Kuşkonmaz

Beyaz tuz mu pembe tuz mu?

Bazılarınız “Hocam her iş bitti, deniz tuzu mu, kaya tuzu mu konusu kapandı, rafine tuz mu, doğal tuz mu sorusu da geride kaldı, konu pembe tuz mu, beyaz tuz mu sorusunu yanıtlamaya mı geldi?” diyebilirsiniz. Haklısınız!
Bizim görevlerimizden biri de “sizden gelen sorular”ı yanıtlamak. Sorunun yanıtı şu: Tuz, sodyum ve klorürden oluşan ama esas ve temel gücünü klordan değil, sodyumdan alan olağanüstü bir güç ve yaşamsal bir madde. Tuzlu suların buharlaştırılması ya da yer altı tuz madenlerinden kaya tuzunun çıkarılmasıyla üretilip piyasaya veriliyor ve bazen içine -çoğu ülkede uygulama böyle- iyot eksikliğini önlemek için iyot da ekleniyor.
Vücudumuzun sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, kas ve sinir sistemlerinin görevlerini hakkıyla yapması için tuza mutlaka ihtiyacımız var.
Peki hangi tuz? Bu pembe tuz meselesi neyin nesi? Daha mı iyi? Yanıtı yandaki kutuda...,

Haberin Devamı

Bizim tuz daha güvenli

Pembe tuz Himalaya tuzu olarak da biliniyor, Pakistan’da Himalayalar yakınlarındaki bir tuz madeninden çıkarılıyor. Bildiğimiz beyaz masa tuzu gibi pembe tuz da esas olarak sodyum klorürden oluşuyor. Pembe rengini ise içindeki ek bir mineralden, demirden alıyor.
Beyaz tuza oranla biraz daha fazla kalsiyum ve magnezyum içerdiği söylense de arada ciddi bir farkın olduğunu zannetmiyorum. Dolayısıyla daha fazla para ödeyerek pembe tuz kullanmaya, Himalaya tuzu kullanarak daha sağlıklı kalacağınızı düşünmeye çalışmayın.
Pembe Himalaya tuzunun vücudu daha fazla alkalen tutacağına da inanmayın. Bugüne kadar normal beyaz tuz ile pembe tuz arasındaki sağlık farklarını araştıran ciddi bir çalışma da literatürde zaten yok.
Kısacası hava atmak gibi bir merakınız yoksa normal tuzdan yani kaya tuzundan, deniz veya gölden elde edilen tuzdan vazgeçmeniz gerekmiyor.

Haberin Devamı

Bu yaz biraz daha fazla erik yiyin

Siyah erik çoğumuzun kıymetini yeterince iyi bilmediği meyvelerden biridir. Anlamsız pek çok meyvenin gücü gereksiz yere abartılırken nedendir bilinmez sıra siyah eriğe geldi mi bir pas geçme havasına girilir.
Oysa erik güçlü bir besindir. Düşük kalori içeriği, vitaminlerden (A, C ve K), minerallerden (bakır, manganez) zengin yapısı, bol posa/lif ihtiva etmesi nedeniyle yaz meyveleri içinde ona da yer verilmesi gerekir. Sadece tazesi değil, kurusu da zevkle ve güvenle tüketilebilir.
Erik posa zenginliği yanında sorbitol içeriği nedeniyle de doğal bir kabızlık desteğidir. Üç hafta boyunca günde 50 gram erik tüketen birinin kabızlık sorununu ciddi oranda çözebileceği söylenebilir.
Eriğin polifenol antioksidanlardan zengin yapısı onu güçlü bir iltihap giderici ve kronik hastalık giderici gıda haline getirir. Ayrıca eriğin kemik sağlığını desteklediği, osteoporoz oluşumuna karşı kemiğe güç verebileceği de gösterilmiştir.
Özeti şudur: İster taze taze tüketiniz, ister kış gecelerinde 2-3 adet kuru erik yiyiniz, isterseniz de “erik/avokado” şeklinde bir yaz salatasını veya tarçınlı erikli bir smootie’yi afiyetle midenize indiriniz, fark etmiyor, erikten faydalanmanın bir yolunu bulmanız gerekiyor.

Haberin Devamı

Sitrulin takviyesi kullanalım mı

Ağır beden çalışması yapanlar, kaslarını büyütüp baklavalı bir karna sahip olmaya çalışanlar piyasada satılan sitrulin desteklerine ilgi duyabilirler ama sitrulin malat desteklerinin bu konuda işe yarayabildiğinden ben şahsen emin değilim.
Eğer bedeninize “kalbinize destek olmak, kan basıncınızı dengelemek ve sertleşme probleminden uzak kalmak amacıyla” daha fazla sitrulin kazandırmak istiyorsanız karpuz, özellikle de karpuzun o beyaz bölümü hâlâ bir numaralı sitrulin kaynağı olmaya devam ediyor.
Ben biraz daha fazla sitrulin kazanmak istiyorum diyenlere de kavun, kabak çekirdeği, salatalık tavsiye ediliyor.

Yazarın Tüm Yazıları