Uyku azalınca ömür kısalıyor

Yeni hayatın iki zararlı özelliği var: Rekabet ve hız! Bu ikiliden esas zararı bedenimizden çok ruhumuz görüyor. İlk hedef de ruh ve akıl sağlığımızın vazgeçilmezi uykumuz oluyor.

Haberin Devamı


Rekabetin de hızın da insan biyolojisi ile taban tabana zıt kavramlar olduğu kesin. Şu bilgi de mühim: İnsanoğlu doğa ile savaşı nasıl her seferinde kaybediyor ise biyolojisi ile verdiği kavgalardan da hep yenik çıkıyor. Peki sorun ne?
Sorun şu; rekabetin de hızın da en çabuk etkilediği fonksiyonumuz uykumuz. İkisi de uykuyu sabote ediyor, kalitesini bozuyor.
Kısa ve düşük kalitede uykunun ise net ve açık bir sonucu var: Ömrümüz kısalıyor. Bitmedi, hastalıklar da çoğalıyor.
Netice mi? Rekabet ve hız daha az uyku; daha az uyku ise daha kalitesiz ve daha kısa bir ömür anlamına geliyor.

İyi bir gece uykusunun görünmeyen 5 düşmanı

◊ Çok aydınlığız: Işık kirliliği, uyumak için “loş” ve hatta “karanlığı” özleyen beynimizin uyku ritmine geçmesini engelliyor.
◊ Çok sıcağız: Evrensel bir ısı artışı sorunu var ve bu sorun kaliteli uykunun mühim düşmanlarından biri.
◊ Çok kiloluyuz: Aşırı kilolu olmak da uyku kalitesini bozan bir sorun. Horlama ve uyku apnesi sorunu kilolularda daha yaygın.
◊ Çok stresliyiz: Stres seviyemiz arttıkça uykularımız da kaçıyor. Derin uykuya hasret kalan beyin de hasta ve yorgun düşüyor.
◊ Çok hızlıyız: Daha hızlı düşünüyor, daha hızlı yiyor, sevişiyor, yaşıyoruz ama bu müthiş hıza biyolojik yapılanma da, ruhsal örgütlenme de ayak uyduramıyor.

Haberin Devamı

Uykusuzluk neden çok mühim bir sorun?

◊ İyi bir gece uykusu belleğinize ilaç gibi geliyor, güç veriyor. Uyanıkken öğrenilen bilgilerin kayıtlarını güncelliyor, sağlama alıyor.
◊ Uyku adeta bir temizlik işçisi gibi çalışıyor. Ruhunuzu temizliyor, sizi bir önceki günün/gündüzün/akşamın “duygusal atıklarından, çöplerinden” kurtarıyor.
◊ Temizleme işi sadece “duygusal arınma” ile de sınırlı kalsa neyse. Beyne ulaşabilen kimyasal toksinlerin de çoğunun uyku sürecinde temizlendiği -muhtemelen beyin/omurilik bağlantılarıyla- anlaşılıyor.
◊ Uyku bozukluğunun sadece “dikkat ve öğrenmeyi” azalttığını da zannetmeyin. Uykusuzluğun bellekle ve ruhsal örgütlenme ile ilgili yapılanma ve işlevlerde de hasara yol açabileceğini gösteren net ve açık kanıtlar var.
◊ Belki de bu nedenle uyku sorunu olanlarda depresyon daha yaygın, kilo sorunu ve obezite daha sık görülen bir problem.
◊ Son bir hatırlatma daha: Uyku çocuklar ve gençler için de en az bizim kadar önemli. Mesela uykusu sorunlu gençlerde uyuşturucu kullanma eğilimi daha fazla. Kaza yapma riski daha yüksek. Dikkat dağınıklığı meselesi daha yaygın. Okul başarısı daha düşük. Saldırganlık eğilimi daha fazla.

Haberin Devamı

Bir kalp krizinin uyarıcı işaretleri

1- Göğsün ortasında 5, özellikle 10 dakikadan uzun süren rahatsızlık verici ve çoğu zaman bulantı, baş dönmesi, baygınlık hissi, terleme ve benzeri işaretlerin de eşlik ettiği bir ağrı.
Ağrıya ek olarak baskı, göğüste sıkıştırma hissi ve hava açlığı, nefes darlığı, göz kararması gibi ek işaretler de oluşabilir.
2- Ağrının omuzlara -özellikle sol omza-, çeneye, boyna ya da kollara -sıklıkla da sol kola doğru- yayılması.
Ağrıya geğirme, solukluk hali, yoğun terleme, bulantı, kusma ve ölüm korkusu gibi işaretlerin de eşlik etmesi.
3- Ağrının sadece sırtta iki kürek kemiği arasında veya yalnızca omuz ya da kolda olması da mümkün.
4- Ağrı en mühim işaret. Onu doğru değerlendirmek ise son derece önemli bir nokta. Çünkü krize ne kadar erken müdahale edilirse tedavi şansı o oranda yükseliyor.
Bu nedenle yukarıda belirtilen işaretlerin birini ya da birkaçını göğüs ağrısıyla beraber ya da göğüs ağrısı olmaksızın 10 dakikadan daha uzun yaşayan herkesin -özellikle 40 yaş üstündekilerin- acil tıbbi yardım istemeleri gerekiyor.
5- Bu süre içerisinde yapılabilecek en doğru ilkyardım ise o kişiyi yarı oturur durumda istirahat haline almak ve hemen bir tam aspirini çiğnemesini sağlamak.
Acil yardıma ulaşıldığında kişinin aspirin aldığının sağlık ekibine bildirilmesi de önemli bir ayrıntı.

Haberin Devamı

Ürik asit yüksekliği neden önemli?

1- Ürik asit yüksekliği bedeninizdeki metabolik süreçlerde bir aksama olduğunun ilk işaretidir.
2- Gelişmekte olan bir metabolik sendromun ve ilerleyici bir insülin direncinin de ilk işaret fişeklerinden biri olabilir.
3- Özellikle yağlı bir karaciğeriniz varsa fazla protein tüketmeseniz bile tatlı ve meyve tüketiminiz arttıkça kanınızda ürik asit seviyesi giderek yükselecektir.
4- Ürik asit kanda genetik sebeple de artabilir. Bu durum zaman içinde gut hastalığı ile neticelenir. (Başparmakta ağrılı şişlik ile başlayıp zamanla diğer eklemlere yayılan eklem romatizması.)
5- İnatçı bir ürik asit yüksekliğinin ilerleyici bir böbrek yetersizliğinin işareti olabileceği de aklınızda olsun.
6- Ürik asidin
fazlası damarlarınızda birikerek damar sertleşmesine, kalp kapaklarınızda birikerek kalp kapak problemlerine de yol açabiliyor.
Özeti şudur: Ürik asit yüksekliğini ciddiye almanızda fayda var.
Eğer rakamlar 6.5-7’den yüksekse tıbbi yardım isteyin.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları