Nilüfer'in biyolojik yaşı kaç

Uzun yıllar hem yakın bir dostu hem de özel hekimi olarak tanıdığım Nilüfer, iyi hayata odaklanmış güzel insanlardan biri.

Haberin Devamı

 Dikkatli, ölçülü, sakin bir yaşamı var. Kendisi hazırladığım sağlık anketini cevapladı, beraber biyolojik yaşını hesapladık. İşte Nilüfer’in “Alkol kullanıyor musun?”, “Kendine gülebiliyor musun?”, “Sık sık diyet yapar mısın?” gibi sağlıkla ilgili sorularıma verdiği yanıtlar...


Sağlıklı yaşayıp sağlıklı kalmak kolay bir iş değil. Emek istiyor, beceri gerektiriyor. Emek dediysem fazla da büyütmeyin.
Sadece başlangıç kısmı yoğun bir çaba bu. Zamanla o da “öğrenilmiş reflekslerden biri” haline gelip otomatikleşiyor. Siz otomatik olarak “doğru şeyler yiyip içiyor, doğru şeyler düşünüyor, hareketli bir yaşam sürüp kafanızı her şeye takmıyorsunuz”. “İyi hayat” hayatın kendisi, olması gerekeni zaten. Ve bu nedenle çok da büyütmemeliyiz onu gözümüzde.
Uzun yıllar hem yakın bir dostu, hem de özel hekimi olarak tanıdığım Nilüfer, iyi hayata odaklanmış güzel insanlardan biri. Dikkatli, ölçülü, sakin bir yaşamı var. Bazı tatsızlıklarla karşılaşmadı da değil.
Mesela bir “meme tümörü” sorunu yaşadı.
Hikâyesi kısaca şu...
Yıllık değerlendirmelerinden birinde yakaladık o tümörü. Yakaladığımızda doğal olarak çok üzüldü Nilüfer. Öyle ya, her şey yolunda gidiyordu. “Alerji problemi” ve bununla ilişkili alt ve üst solunum yolu sorunları ile “osteopeni”si dışında ciddi bir riski, önemli bir sağlık sorunu yoktu. Beslenmesi, kilosu, uykusu, aktivitesi iyiydi. Nereden çıkmıştı şimdi bu tümör?
Doğrusunu söylemek gerekirse bana göre meme tümörü riski hep vardı ve hem de oldukça fazlaydı. Detaya girmek istemiyorum. Kutudaki risk faktörlerini okuyacaksınız. Nilüfer kendine çok iyi baktığı ve kontrollerini de zamanında yaptırdığı için tümöre bir hayli erken yakalanmıştı.
İyi bir planlama, deneyimli/uzman bir konsültasyonlar zinciri ve işinin ustası bir hekim grubunun başarılı tedavisiyle hızla iyileşti sevgili Nilüfer. Tümörü yenip sağlığına kavuştu.
Şimdilerde her şey yolunda gidiyor. Ufak tefek alerjik sorunları ve stresle ilişkili olduğunu düşündüğüm sindirim problemleri dışında ciddi bir sağlık problemi de yok çok şükür.
Stres hikâyesi bazen uykusunu olumsuz etkilese de durumu bitkisel desteklerle idare ediyoruz.

Haberin Devamı

Sağlıklı yaşıyorum!

Haberin Devamı

Kişisel sağlık hikâyemde kalp damar hastalığı, şeker, hipertansiyon, kansızlık gibi bir sorun olmadı. Uyku sorunum yıllardır sürüyor. Mide-bağırsak sorunları sık yaşadığım problemler arasında. Alerji atakları yaşarım. Özellikle üst solunum yollarıyla ilgili alerji problemlerim sık sık tekrarlar. Bu nedenle sık tedavi görüyorum. Birkaç yıldır osteoporoz sorunuyla uğraşıyorum. Sağlık durumum genelde iyi. Sigara ve alkol kullanmam. Osman Hoca’nın istediği kadar olmasa da düzenli yürümeye çalışıyorum, başka bir aerobik aktivitem yok. Ailemde ciddi bir genetik hastalık söz konusu değil. Beslenmeme, kiloma dikkat ederim. Et, balık, sebze favori yiyeceklerim. Yoğurdu, peyniri, meyveyi de ihmal etmem. Ekmek, pilav, makarnadan uzak dururum.

Haberin Devamı

Stres olmazsa sanat da olmaz!

Nilüfer’in ruhsal-duygusal yapısındaki birinin, stressiz kalabilmesi kolay değil. Bence biraz da stresi yoğun yapılanmalarıdır sanatçıları sanatçı yapan. Zira stres olmazsa üretemez, en iyisini yapamazlar. Ayrıca Nilüfer’in huzura odaklanmış bir hayatı hedeflediğini de çok iyi biliyorum. Bunu takdir ediyorum.
Ona bu yönünü daha da geliştirmesini tavsiye ediyorum. Ayrıca biraz daha aktivitesi yoğun yaşasa, örneğin pilatese, yogaya da zaman ayırıp günlük yürüyüşlerini aksatmasa işi çok daha kolay olacak. Bu yolla stresi, sindirim sorunları, uyku problemleri azalacak ve daha keyifli, formda ve fit bir hayat sürecek.

SAĞLIK NOTU 10 ÜZERİNDEN 8!

Haberin Devamı

NOTLARINA gelince: Beslenme notu 10 üzerinden 9. Stres yönetimi notu 10 üzerinden 7. Aktivite notu 10 üzerinden 7. Uykusu için 10 üzerinden 8. Kendine bakma konusundaki özenine ise 10 üzerinden 9 veriyorum.
Netice şu:
Nilüfer’in sağlık notu 10 üzerinden 8 ve bana göre iyi bir not bu.

İyi haberlerimiz var!

Ünlü Cleveland Clinic Wellness Center’ın kurucusu ve yöneticisi Amerikalı hekim Dr. Michael Roisen’in biyolojik yaş (real age) testine verdiği cevaplardan yola çıkacak olursak, Nilüfer’e ve sevenlerine iyi haberlerimiz var.
Test sonuçları Nilüfer’in kronolojik yaşından, yani nüfus cüzdanında yazan yaşından en az beş yıl daha genç olduğunu gösteriyor.
Bu hepimiz için güzel bir haber, çünkü daha uzun yıllar onun güzel sesinden güzel şarkılar dinleyeceğimiz anlamına da geliyor.

Haberin Devamı

Meme kanseri riskiniz var mı?

Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kötü huylu tümörlerden biri. Önceden tahmin edilmesi zor bir tümör tipi olsa da bazı risk faktörlerinin yakalanma ihtimalini artırdığını biliyoruz.
- Menarş yaşı: İlk âdetini erken yaşlarda gören kadınlarda risk daha yüksek.
- Menopoz yaşı: Menopoza geç giren kadınlarda risk artıyor.
- Gebelik: Hiç gebe kalmayan ya da az sayıda gebelik yaşayan kadınlarda da risk artıyor.
- Emzirme: Üst üste doğum yapan ve çocuklarını uzun süre emziren kadınlarda meme kanserine yakalanma ihtimali daha düşük. Buraya kadar saydığımız faktörlerin hepsinde östrojen hormonu hâkimiyeti etkili. Östrojen hormonuna maruz kalmada artış olması meme kanseri gelişme riskini de artırıyor.
- Östrojen destekleri: Menopoz döneminde uzun süre yüksek doz kullanıldığında da risk yükseliyor.
- Ailesel/genetik risk: Aile öyküsü varlığı önemli bir risk faktörüdür. Birinci derece akrabalardan birinde meme kanseri varsa risk 1,80 kat artar. İki tane varsa 2,9 kat artar.
- Diğer riskler: Aşırı alkol tüketimi, sigara kullanmak, kilo fazlalığı özellikle insülin direnciyle birlikte olan kilo problemi, menopozda hormon kullanımı veya menopoz öncesinde doğum kontrol hapı kullanmak, hareketsiz hayat tarzı, yoğun meme yapısı, daha önceden meme kanseri geçirmiş olmak da riski artıran faktörler.

Kimin osteoporoz riski yüksek?

“Kemik erimesi” olarak da bilinen problem kadınları daha çok etkiliyor. Osteoporoza da yakalanmayı kolaylaştıran bazı faktörler var. İşte onlardan bazıları...
1- Yaş: Yaş ilerledikçe osteoporoz hızlanıyor.
2- Hormon seviyeleri: Kadınlarda östrojen, erkeklerde testosteron düşüklüğü osteoporozu kolaylaştırıyor.
3- Vücut ağırlığı: Minyon tiplerde risk biraz daha fazla.
4- Sigara içmek: Riski artırıyor.
5- Hastalıklar: Çölyak hastalarında, paratiroid ve tiroid hastalarında osteoporoza yakalanma ihtimali biraz daha fazla.
6- İlaçlar: Kortizon, bazı mide ilaçları, epilepsi hapları, lityum içeren ilaçlar ve antiasitler osteoporozu tetikleyen ilaçlar.
7- D vitamini noksanlığı: Önemli bir faktördür.
8- Beslenme hataları: Yetersiz kalsiyum kazanımı önemli bir risk.
9- Sık yapılan kötü diyetler: Diyet planlarının çoğu kalsiyum fakiridir. 10- Yetersiz egzersiz: Aktivite yapmayanlarda kemikler daha hızlı zayıflıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları